BÖLÜM 45 ⚜ KIRMIZI FULAR

2.4K 283 480
                                    

Merhaba 🥰

Bölüm adının ne kadar özel olduğunu biliyorsunuz, iyi okumalar ❤️

Bölüm adının ne kadar özel olduğunu biliyorsunuz, iyi okumalar ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alt Başlık ⚜ Bu adam... Bu adam yaşanılan her şeyin özetiydi. Mahvoluşumuzun ve bu yıkıntının altından büyük bir güçle doğruluşumuzun özetiydi, bir başkaldırının özeti.

Araba bir geniş bir deponun önünde durduğunda saat akşam dokuzdu. Dördümüz arka üçlü koltuğa sıkışmış abim de önde oturuyordu. Önümüzdeki Konyadaki'nin adamlarıyla dolu olan arabanın içindekiler dışarı çıkmaya başladığında ben de elimi kapı koluna attım. Abimin konuşmasıyla istemsizce duraksadım.

"Bekle." diyerek söze girdi.

"İnmeyecek miyiz?" Gözümü ön cama çevirdim. Kararan gökyüzü geceyi çağırıyordu. Geniş depo, ecza deposundan biraz daha büyüktü. Her korunaklı alanın olduğu gibi etrafına uzun surlar örülmüştü. Surların iki ucunun birleştiği yer parmaklılarla çevriliydi. O parmaklıkların arasından surların içini ve depoyu görebiliyordum. Hapishane bahçelerindeki gibi uzun spot ışıklar, surların içini ve depoyu bir sahne gibi aydınlatıyordu. Kim bilir birazdan bu sahnede neler yaşanacaktı? Demek Konyadaki Emir'i burada tutuyordu. Koskoca alanda başka neler saklıyor, hatta neler yapıyor olabilirlerdi?

Fuat konuştu. "Neyi bekliyoruz?"

Abim "Onlar kontrol için indi. Surların içine gireceğiz." diye açıkladığında elimi kapı kolundan çekip sırtımı koltuğa yasladım. Ama konuşmaya devam etmesiyle şaşkınlık ve öfke aynı anda içime sızmaya başladı. "Konyadaki'nin yanına sadece ben gireyim. Siz dışarıda bekleyin."

Mirza ve Fuat da benimle aynı anda tepki verdiğinde sesler yükseldi ama onların ne dediğini algılayamamıştım. "Ne saçmalıyorsun abi sen!"

Başını arkaya çevirdiğinde temkinli bakışlarıyla karşılaştım. "Acelemiz var, sizin tanışma bilmem neniz ile vakit kaybedemeyiz."

Bu tavrına o kadar öfkelenmiştim ki abim olmasaydı eğer gerçekten kendimi tutmazdım. Dişlerimi alt dudağıma geçirirken derin bir nefes aldım. Gözlerimin tam ön çaprazımda yan duran yüzünü delecekmiş gibi ona kilitlendiğini biliyordum.

Kapanın Sahibi'nin agresif bir ses tonuyla konuştuğunu işittiğimde abimin başı arkaya döndü. "Biz onunla zaten tanıştık Gökhan. Ne zırvalıyorsun?"

Kaşlarını çatmış, Mirza'nın dediğine anlam vermeye çalışıyor gibi bakıyordu. "Yalan söylüyorsun." demesiyle sırtımı koltuktan ayırıp hiddetle "Ne yalanından bahsediyorsun!" diye yükseldim.

Mirza da sakin ama ciddi bir ses tonuyla "Yalan falan yok, ben tanıştım onunla." diyerek aramızda çıt çıkarmadan oturan Eslem'in önünden kolunu uzatıp omzuma koyarak öfkenin gezindiği bedenimi geriye yatırmaya çalıştı.

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin