BÖLÜM 19 ⚜ ...O KİŞİNİN SEN OLMASI

3.1K 476 453
                                    

Üç bölümdür çok yoruldular artık biraz dinlensinler istedim. Fiziksel olarak dinlenseler de ruhsal olarak da dinlenirler mi bilemiyorum tabii :D Yorumlarınızı bekliyorum :)

Alt Başlık ⚜ Sen hep Kapanın Sahibi olacaksın.

Başımı kaldırdığımda Aras'ın yüzü omzumun hizasındaydı. Kollarından destek alarak yüzlerimizi birbirinden uzaklaştırdı. Açıkçası korkmuştum. Tam rahatladım derken aniden üstüme atlaması, ardından silah seslerini duymam içimi korkuyla kaplamıştı. Telaşlı gözleri iki gözüm arasında gidip geliyorken dudaklarını araladıktan birkaç saniye sonra "İyi misin?" diye sordu.

KAPANIN SAHİBİ

Sormak, söylemek, kızmak istediğim o kadar çok şey vardı ki gözlerindeki korkuyu bu kadar yakından gördüğümde sadece "İyi misin?" diyebildim. Aslında ona hiçbir şey yapma dememe rağmen kendini yem ettiği için kızmayı planlıyordum. Bakışlarındaki korku beni afallatmıştı.

Hafifçe başını sallayıp "Kendimi savunmayacağım ama böyle olmasını planlamamıştım." dedi. Gözlerindeki o duyguyu çok net görebiliyordum. Hatasının farkındaydı, pişman olmuştu. Saçlarını okşayıp, elimi yüzünde gezdirip 'Olsun sen iyisin ya.' diyesim geldi. Bir an bu sahnenin zihnimde canlanmasıyla gözüm boynuna düşen kolyesinin ucundaki yüzüğe takıldı. Bu bana bir cevaptı işte. O yüzüğe baktıkça Kurşun Asker buradaymış gibi hissediyordum. Yüzük, bir mıknatıs gibi ona çekilen beni, geri itiyordu. Kendi kendime kızdım, o hiçbir zaman bana hayal ettiklerimi yapacağım bir yakınlık vermemişti.

Yüzlerimiz karşı karşıyaydı, hızlı nefes alışverişlerini yüzümde hissediyordum ama o bana bakıp üzerinden kalkmamı bekliyordu, oysa benim ne yapmak istediğimden haberi bile yoktu. Üstünden kalkarken derin bir nefes verip kalkması için elimi ona uzattım. Elimi tutup kalkarken onu inceliyordum, iyi gözüküyordu. Arkasını dönüp yerde yatan tabariye baktı, benim farkımda bile değildi. Gözünün içine baktığımın, ondan bir şey beklediğimin farkında bile değildi.

Kendi kendine "Görmemiştim bunu." deyince gözlerimi başka yöne çevirirken cevap verdim. "Son anda çıktı." 

Fuat yanımıza gelip "Siz de duydunuz değil mi?" diye sorunca onunla konuşmaya devam etti. "Duydum. Başka biri daha var." 

Her şeyin farkındaydım ama birden dikkatimi dağıtmıştı. Kendime gelmem gerekiyordu. Herkesi arabaya bindirip ben de yolcu koltuğuna geçtim. Fuat sürmeye başladığına Bilge "Gidecek miyiz? Bizi kurtardı, neden bunu yaptığını sormayacak mıyız? Belki de yardıma ihtiyacı vardı?" diye sordu. 

Fuat "Neden gittiğimizi biliyorsun Bilge." dediğinde ona hak verip sustu. Arkamızdaki Emir'in adamları için büyük bir avdık. Bir daha bizi yakalama fırsatları olmayacaktı, bu yüzden bir yolunu bulup peşimize takılırlardı ve silah sesleri yüzünden bir tabari sürüsünün yolda olduğunu hepimiz biliyorduk. Fuat sırf bu yüzden ters yöne sapmıştı. 

"Benzin var mı?" diye sordum.

"Çok yok. Nereye gideceğiz?"

"Ecza deposuna gidelim. Antibiyotik lazım." 

Arka koltuktaki Bilge "Kampa gitmeyecek miyiz?" diye sordu.

"Kamp onların gideceği ilk yer. Kampınızın Emir'le anlaşması vardı değil mi?"

"Kampımızın." diye düzeltip cevap verdi. "Evet, var."

"Yani isterlerse kampa giriş yapabilirler. İkimizi de alırlar. Gidemeyiz." dediğimde bir süre sessiz kaldıktan sonra "Fuat anlamadığım şeyler var." diyerek konuşmaya başladı.

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin