Günlerin nasıl geçtiğinden bir haberdim. Kendimi uzun zamandır yapmadığım bir şeye vermiştim. Çizime.
Güzel sanatlar lisesini bitirmiştim ve istediğim üniversitenin yetenek sınavını geçemediğimden üniversiteyi bir sene ertelemiş, sözde bu sene daha verimli çalışıp o üniversiteye yerleşebilecek kadar geliştirecektim kendimi. Ancak adeta evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Ali'nin Yalın konusundaki yüreklendirmeleri beni çizdiğim yoldan saptırmış yönümü şaşırmama sebep olmuştu. Kötü örnek değil de neydi bu?
Neyse ki, bir nevi reddedildikten sonra aklımı başıma devşirmiştim. Her ne kadar başında durmasam da, hayatımın ilerlediğini fark etmiş geçen zamana yetişmeye adamıştım kendimi. Odama kapanmış, gün içinde üç dört saat uyuyarak kendimi tam manasıyla çizime adamıştım. Falçatayla açarak küçülttüğüm kalemler odanın her köşesine dağılmış, parmaklarım şişmişti. Ancak sorun şu ki, kendimi bu sağlıksız düzen için zorlamıyordum. Mesela kendimi az uyumaya zorlamıyordum. İstemsizce üç saatin sonunda gözlerim açılıyordu. Henüz gün doğmamışken çizim masasına oturmak için kendimi zorlamıyordum. Kendimi bir tek işemeye zorluyordum.
Sanırım ağır depresyona girmiştim. Bunu yiyecek getirmek için odama giren annemin, bir önceki gelişinden farklı poziyonda olup olmadığımı merak ederek gelen babamın ve ölüp ölmediğimi kontrol etmek için gelen Ali'nin bakışlarından anlayabiliyordum. Zira ağabeyim her saniye bana acıyarak bakan birisi değildi. Genellikle bakışları beni küçümseyerek süzerdi.
Kapım çalındığı sırada başımı çizimimden kaldırdım. Ali pervaza dayanmış umutla beni izliyordu.
"Göle gideceğiz. Gelmek ister misin?"
Ali her sene üç beş kez kendi arkadaş grubuyla bir saatlik uzaklıktaki koca bir göle giderlerdi. Yola gece çıkarlar ve ertesi gece döner, bu süre zarfında deli gibi eğlenirlerdi. Her seferinde beni de götürmesi için ayaklarına kapansam da bir kez olsun beni götürmemiş, üstüne üstlük eğlencesini fotoğraflayarak bana gönderip bir çok kudurtma eyleminde bulunmuştu. Dolayısıyla bu teklifine biraz şaşırmıştım. Biraz.
"Bunu bitirmem gerekiyor, gelemeyeceğim." Dedim ve bakışlarımı tekrar duralite çevirdim. Buhurdanın önünde durmuş; parlayan gözlerle sevdiği adama bakan büyücünün kıvırcık saçlarını tonlamaya devam ederken Ali'nin derin bir nefes aldığını işittim.
"Eğer endişen buysa, o bize katılmayacak."
"Herhangi bir şeyden endişe duyduğum yok. Yalnızca meşgulüm."
"On gündür mü, meşgulsün?!" Derken ses tonundan yavaş yavaş sinirlendiğini anlamak mümkündü.
"Görünüşe göre öyleyim."
"Peki ya sana ihtiyacım varsa?" Dediğinde sert bir nefes vererek güldüm.
"Para istiyorsan böyle yalanlar söylemene gerek yok. Çantam şurada."
"S*kerim paranı! Konuşurken suratıma bak!"
Sert bir nefes vererek kalemi sertçe masaya bıraktım. "Beni rahat bırak, Ali."
"Ömrün boyunca kendi rahatını düşündün hep, zaten. Hiç sormadın bu Ali ne bok yiyor. İki gelip para veriyorsun diye haberdar olduğunu sanıyorsun. Ben sen mutlu olasın diye aşık olduğun adamın pezevenkin teki oluşuna bile göz yumup elimden geleni yapıyorum, sıra bana gelince komodine para bıraktığını söyleyen zamparalar gibi çantanı gösteriyorsun! Bir güne bir gün gelmişim seni adam gibi, kardeş kardeşe eğlenelim diye bir yere davet ediyorum, şu suratını soktuğun hale bak! Küfür etsem daha az çirkin olursun!"
"Çık odadan," dediğimde inatçı bir çocuk gibi omzunu silkti. "Çık odadan hazırlanacağım, Allah'ın belası!"
Gülümseyerek yanağımdan makas almaya çalıştığında elini ittirerek kalktım masadan. Kıçım... epeydir oturuyorum olsa gerek.
"İki saat vaktin var, çabuk hazırlan!" Diyerek kapıyı ardından kapadığında küfür ederek banyoya doğru ilerledim.
Duş almak iyi bir başlangıç olacaktı.
💫💫💫
Aslında bu bölüm bir tür açıklama bölümü. Bölümlerin kısalığı ve sıklığıyla ilgili bir açıklama yapmak istiyorum. Bir yönden size hak veriyorum ve bu konuda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Ancak özellikle bu yaz benim için önemli bir yaz çünkü gelecek yıl üniversite sınavına gireceğim ve hazırlıklara şimdiden başladım. O yüzden günleri yoğun ve yorgun geçiyor. Uykumu düzene sokmaya çalışıyorum ancak hem başarılı olamıyor hem de bu başarısızlığın arasında bölüm yazmaya çalışıyorum. Bir önceki bölümde bahsettiğim üzere tüm bu sorunların dışında farklı sorunlar da yaşadığım için burada pek aktif olamadım. Vee tüm bunların dışında ise belki fark etmişsinizdir bir başka kitap üzerinde ciddiyetle uğraşıyorum. Yakında onunla da tanışacaksınız. Ne kadar yoğun olduğumu belirtmek istedim ama elbette bu istediğiniz üzere bölümleri uzatmaya ya da daha sık bölüm atmaya çalışacağım. Yalnız bu gün de beni mazur görmenizi istiyorum ve hepinize iyi geceler diliyorum. Sizler çok seviyorum, oy vermeyi ve yorum yapmayı esgeçmeyin♥️♥️♥️.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜ | texting
Historia CortaBüyücü: Bu gün hocaya gittim. Büyücü: Bağlama büyüsü yaptırmaya. Büyücü: Şimdi sana üç gün tanıyorum. Büyücü: Ya benim olursun Büyücü: Ya da o her gece altına aldığın kızları o yatağa gömen bir Kara Melek olup seni hadım ederim.