Farketmeden bir dilek dilemiştim de o kabul olmuştu sanki. Aksi halde. 'Seni seviyorum' derkenki ses tonu oldukça gerçekçiydi. En az dudaklarıma bastırdığı dudaklarının sıcaklığı kadar...
Tuzlu yaş tanesi kirpiklerimin arasından sızıp birleşmiş olan dudaklarımızın arasına sızdığında Yalın alt dudağımı son kez öperek geri çekildi. Derin bir nefes alıp alnını alnıma yasladığında gözlerimi daha sıkı yumdum.
"Gidelim," diye soluduğunda gözlerim hafifçe aralandı. O da gözlerini yummuştu. "Gidelim, saatlerce konuşalım. Yalnızca sen ve ben olalım."
Yalvaran sesi beni öfkenin uyuttuğu uykudan uyandırdı adeta. Yeterli miydi? Gerçekti. Bakışlarındaki umut olmasa bile ses tonu gerçek olduğu hissini yeterince yaşatmıştı. Ama birkaç gün öncesine kadar yaşadığım kabusta gerçekti. Belki açıklaması vardı ancak kırgınlığımı geçirmeye yetmezdi. Yeterli değildi.
Başımı iki yana sallayarak ayaklandığımda herkesin bize şaşkın gözlerle baktığını gördüm. Reyâl dudaklarını birbirine bastırmış duygu dolu bakışlarını bana çevirmişti. Nasıl bir haldeysem her an koşup bana sarılacakmış gibi duruyordu. Buğra koruma iç güdüsü ile hazırola geçmişti. Arda başını çevirmiş barı inceliyor, Ayda boş bakışlarlarla benim gibi yüzleri tek tek inceliyordu. Bakışlarım en son Ali'de durduğunda derin bir nefes alarak oturduğu yerden ayaklandığını gördüm.
"Bu sefer," dedi ve Yalın'a baktı. "Vurmayacağım. Ama yeter! İkinize de yeter! Ya barışın ya da birbirinizin hayatından s*ktir olup çıkın."
"Haklısın." Sakin sesini duyduğumda bakışlarım tekrar Yalın'ı buldu. Rahat bir tavırla ayaklandı ve önümde eğilip beni tek hamleyle sırtına attı. Ben şaşkınlıkla çığlık atarken, "Bu sorunu halletmek için geç bile kaldık," dedi ve barın çıkışına doğru ilerlemeye başladı.
Bardan çıkana kadar sırtına indirdiğim yumruklar bir işe yaramamış beni arabanın içine çöp torbası gibi tıkmıştı. Kapıyı üzerime sertçe kapattığında derin bir nefes alıp sürücü koltuğuna doğru ilerleyişini izledim. Diğer kapıyı açar açmaz, kapıyı açıp arabadan indim. Hızlı adımlarla ilerlemeye başladığım sırada arkamdan, "LAVİN!" diye kükrediğinde adımlarım bıçak gibi kesildi. Daha sakin bir sesle, "Lütfen," diye devam etti. "Beni zorlama."
Yutkunarak arkamı döndüm ve Yalın'ın bitkin yüzüne baktım. Dudağımı bükerek açık bıraktığım kapıya doğru yürüdüm ve arabaya bindim.
Yol boyunca hiç konuşmamış bakışlarımı hiç onun tarafına çevirmemiştim. O ise bir kaç kez başını çevirip bakmak dışında bu sükuneti bozmamıştı. Yirmi dakika kadar sonra herşeyin bittiği o tepeye geldiğimizi fark ettim.
Arabayı durduğunda dudağımı dişleyerek bekledim. Beynimde buraya son gelişimde yaşananlar dönmeye başlamıştı çoktan. Sıcak öpücüğü ve soğuk sözlerinin anısı dün kadar tazeydi.
Yanımda derin bir nefes aldığını işittiğimde içimi daraltan anıları düşünmeyi bırakıp şehrin ışıklarına odaklandım.
"Arda'dan hoşlanıyor musun gerçekten?" Diye sorduğunda alayla güldüm.
"Konuşmaktan kastın bu muydu?" Başımı iki yana sallayarak devam ettim. "Farklı bir şey beklemem saçmalıktı zaten. Anlaşılan daha büyük sorunlarımız olduğunu düşünen yalnızca benmişim."
"Tamam," dedi başını eğerek. "Daha büyük sorunlarımızı konuşalım."
Başımı sallayarak onayladım. O da başını salladı. Bir süre öylece birbirimizin suratına baktık.
"Sen sor, ben cevaplayayım." Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Arda'dan hoşlandığımı söylediğim için mi beni sevdiğini söyledin?" Sert bir nefes vererek devam ettim. "Bu da mı bir tür sidik yarışı?"
Başını sertçe bana çevirdiğinde bakışlarımı kaçırdım. "Gerçekten yaşadığımız onca şeyden sonra bana olan inancın bu mu?"
"Adam olana çok bile."
"Adam olan ha? Arda mı adam?" Dişlerinin arasından tısladığı soru ile ben de başımı sertçe ona çevirdim.
"Son kez soruyorum, buraya Arda'yı konuşmak için mi getirdin beni?"
"Onun konusunu açan sensin!"
"Yalnıza beni sevdiğini söylemenin sebebinin o olup olmadığını sordum?!"
"Değil!" Diye kükrediğinde gözlerimi kırpıştırdım. "O s*kimde bile değil! Seni sevdiğimi söyledim çünkü seni seviyorum! Bu kadar basit!"
"Değil işte! Bu kadar basit değil! Daha bir kaç gün önce bana burada takıldığın diğer kadınlardan farklı olmadığımı söyledin. Beni de diğer kadınlar gibi gördüğünü söyledin! Şimdi kalkmış beni sevdiğini söylüyorsun! Nasıl inanayım, ha? Nasıl güveneyim sana?! Beni tam burada ayaklarının altına aldın sen! Ne kadar kırıldığımı tahmin edebiliyor musun? Kaç yıldır besleyip büyüttüğüm aşkın içine ettin! Nasıl paramparça olduğumu tahmin edebiliyor musun?" Soluk soluğa kaldığımda sustum.
"Farklısın," diye fısıldadığında başımı önümdeki manzaraya çevirdim. "Yemin ederim farklısın. Hayatımdaki tek farklı şeysin. Farklı hisler duyduğum tek insansın. Sevdiğim tek insansın. Değer verdiğim tek insansın."
"Böyle mi değer veriyorsun? Kırıp parçalamak mı değer verme şeklin? Döverek sevmek gibi?"
"İzin ver, telafi edeyim. Herşeyi düzelteyim."
Başımı iki yana salladım. "Sana güvenmiyorum."
"Ne kadar çaresiz olduğumu görmüyor musun?! Bırak, mutlu olalım. En az benim kadar kötü durumdasın, görüyorum."
"Görme beni, istemiyorum."
"Senden başkasını göremiyorum." Diye mırıldandığında bakışlarımı ona çevirdim.
"At yalanı..."
Bir anda bana dönüp üzerime doğru eğildiğinde kendimi geriye doğru atıp sırtımı kapıya yasladım.
"Ya barışırız ya da sarılırım." Dediğinde elimi omuzlarına koyup itmeye çalıştım. İyice üstüme eğilerek, "Ya barışırız ya da öperim." dediğinde yüzümü buruşturarak başımı diğer tarafa çevirdim. Başını şakaklarıma yaslayarak nefesini kulağıma doğru üflediğinde nefesimi tuttum. "Ya barışırız ya da..." duraksadığında gözlerimi hafifçe araladım.
"Ya da?"
Dudaklarını yanağıma bastırdığında kendimi iç çekmekten geri alamadım. Onu özlemiştim.
"Ya da sevişiriz."
Yeterliydi. Belki de bir affediş biçimi olarak başımı çevirip dudaklarımı dudaklarına bastırmam için yeterliydi.
💫💫💫
Bence de yeterli bu kadar qixnqşxlğe. Ben daha fazla Yalın'ımı üzmeye dayanamadım. Özür dilerim :(
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın iyiiii gecelerrre❤.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜ | texting
Historia CortaBüyücü: Bu gün hocaya gittim. Büyücü: Bağlama büyüsü yaptırmaya. Büyücü: Şimdi sana üç gün tanıyorum. Büyücü: Ya benim olursun Büyücü: Ya da o her gece altına aldığın kızları o yatağa gömen bir Kara Melek olup seni hadım ederim.