"Pandoranın kutusunu bilir misin?" Diye sorduğumda dudağını büktü. "Prometeus, o zaman sadece Olympos'ta olan ateşi çok sevdiği insanlara getirince Zeus sinirlendi. Koştu hemen Hepaistos'a bana dedi bir kadın yap. Güzel, alımlı, fettan bir şey olsun. Hay hay, dedi yaptı. Adını da Pandora koydular. Neyse, bu kadının vazifesi insanlara kötülük getirmekti. E ozaman ki entarilerde cep yok, kadın onca kötülüğü neresine koysun? Bir kutu yaptı. Her gittiği yerde kutusunu açıp kötülük saçtı. İşte Pandoranın Kutusu dedikleri bu." Derin bir nefes alıp fincana iyice bakındım. "Kehanetime gelince yakın çevrende birileri hazırlık yapıyor, açmak için kutusunu."
"Yoksa intikam için bana tekmeyi basacak mısın?" Diyerek masaya doğru eğildiğinde alayla baktım.
"Kötülük yapacak olsam kutuyla uğraşmam ben. Benim entarimin cepleri yeterince geniş," diyerek göz kırptığımda gülerek ayaklandı.
"Çevrende kutusunu kollayan birileri yok mu gerçekten?" Diyerek kalktım ve arkasından mutfağa doğru ilerledim.
"İlla ki vardır birileri," diye mırıldandığında tezgaha yaslanıp kafamı ona doğru eğdim.
"Aklına bir isim gelmiyor mu?"
"Sen yanımdayken aklım daha başka şeylerle meşgul oluyor." Diyerek bana döndü ve büyük bir adımın ardından yüzü nefes kadar yakınımda bitti. Burnunu şakağıma sürttüğünde huylanarak güldüm. Sert bir nefes verir gibi benimle birlikte gülmeye başladı ve kollarını belime dolayarak beni göğsüne çekti.
"Çıkmam gerekiyor," diye mırıldandığında çenemi göğsüne yaslayıp dudağımı küskünce büktüm. Derin bir nefes aldı ve önce bükülü dudağımı sonra ise burnumun ucunu öpüp devam etti. "Dışarıda birkaç işim var. Akşam olmadan dönerim."
"Öyleyse beni de eve bırak." Dediğimde başını iki yana salladı.
"Burada kal, beni bekle." Yalvaran ses tonunun yeterince ikna edici olmadığını düşünerek biraz önce benim yaptığım gibi dudağını büktü. Etrafına bakınıp, "Bana yemek yap," dediğinde yüzümü buruşturdum.
"Çokta iyiyim ya bu konuda," dediğimde daha sıkı sarılarak çenesini başımın üstüne koydu.
"Olsun, ocağın üstünde bir şeyler pişsin yeter."
İkna olmamla birlikte beni son kez öpüp masanın üzerinden telefonunu ve anahtarlarını alıp çıktı. Bense kısa bir ev turunun ardından kendimi televizyonun önüne bıraktım.
Bir saat kadar sonra oturduğum yerden kıçımı kazıyarak kalkıp mutfağa girdim ve buzdolabını açtım. Dolabın konserve yiyeceklerle dolu olduğunu gördüğümde vicdana gelip güzel bir şeyler yapmaya karar verdim.
Bir kaç dakikanın sonunda kıymalı böreğinden yapmaya karar vererek annemi aradım. Benim bu konuda umutsuz vaka olduğumu düşünecek uzun bir telefon görüşmesinin sonunda böreği fırına verebilmiş ve bu hamaratlığımın(!) sebebini geçiştirerek aramayı sonlandırmıştım.
Beş dakikada bir böreği kontrol ederek geçirdiğim bir saatin sonunda kapının sesini duyduğumda neredeyse heyecandan kalbim ağzıma gelmiş ve serçe parmağımı masanın kenarına vurmama sebep olacak bir hızla oturduğum yerden kalkıp mutfağın kapısına koşmuştum.
"Erken geldin sanki. Ben de bör-" Acıdan kıvranarak başladığım sözler başımı kaldırır kaldırmaz bıçak gibi kesildi.
Karşımda gördüğüm genç kadın ile avucumun içine aldığım ayağımı bırakıp, üzerimdeki Yalın'ın tişörtünü düzelterek doğruldum.
"Ne işin var burada," kadının sert sesi ile ne diyeceğimi şaşırarak sustum. "Senin, işiniz bittikten sonra gitmen gerekmiyor mu?"
Kadının suratı öfkeden kızarırken benim suratım ortadaki yanlış anlaşılmanın utancı ile kızarmıştı.
"Siz yanlış anladınız sanırım. Ben o... kızlardan değilim." Diyerek başımı iki yana salladığımda beni alayla süzdü.
"Senden öncekilerin hepsi aynı şeyi söylüyor, biliyor musun? Bana oğlumu tanımıyormuşum muammelesini yapıp duruyorlar. Ben ne yapıyorum biliyor musun? Saçlarından tutup dışarı atıyorum!"
Gerçekten... bu şirret kadın Yalın'ın annesi miydi?
💫💫💫
![](https://img.wattpad.com/cover/202124684-288-k226597.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜCÜ | texting
Short StoryBüyücü: Bu gün hocaya gittim. Büyücü: Bağlama büyüsü yaptırmaya. Büyücü: Şimdi sana üç gün tanıyorum. Büyücü: Ya benim olursun Büyücü: Ya da o her gece altına aldığın kızları o yatağa gömen bir Kara Melek olup seni hadım ederim.