3.YANGIN

35 5 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Arabaya bindim ve okuldan çıkış yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arabaya bindim ve okuldan çıkış yaptım. Yolda giderken bi anda araba yaylandı ve durdu tekrar çalıştırdığımda harekete geçmedi. Dışarı çıkıp tekerlere baktım. Patlamıştı. Hepside. Hepsi nasıl patlıyordu. Bunu biri yapmış olmalıydı. Kimdi bu saçmalığı yapan?

***

Mahir'di. Bunu yapan Mahir'di. Altta kalamazdı. Çağla birşey olduğunu anlayınca arabasını durdurdu. Camdan ne oldu dercesine bakınca tekerleri gösterdim. Çekiciyi aradım ve arabayı götürdü. Bende Çağla'nın arabasına bindim.

Eve geldiğimizde annem telaşlandı.
"Azra senin araban nerde kaza mı yaptın yoksa"

"Hayır anne kaza falan yapmadım. Arabamın tekerleri patlamış tamircide şuan hemen telaşlanma"

"Kızım napıyım endişeleniyorum sizin için özellikle şu son zamanlar"

"Anne şu son zamanlar diyip konuyu başka tarafa çekme onu öldürmeyeceğim rahat olun" dedim ve yemeğe oturmadan odama çıktım.

Yarın birşey yapmalıydım. Bunu ona ödetmeliydim. Ne hakla arabamın tekerlerini patlatabilirdi. Bide utanmadan dikkat et giderken demişti. Küstah!
Kapı çalınca içeriye elinde tepsiyle Çağla girdi. Çok acıkmıştım. Çağla yemeğe baktığımı görünce "ye hadi ye" dedi. Soluksuz yemeği yedim. İyice doymuştum. Yemek yemeyi herşeyden çok seviyorum. İyi ki yiyip kilo almayanlardanım.

Bugün yeterince yorucu bir gündü. Duştan çıktığımda abim yatağıma uzanmıştı. Beni görünce "hah üzerini giy ve bahçeye gel" dedi. Abim Çağla ve benim üzerime çok düşerdi. Araba konusunu soracaktı. Üzerimi giydim ve bahçeye çıktım.
Abim sormadan ben anlattım "onun üzerine oda tekerleri patlattı" dedim. Abim intikam alma isteğime birşey demiyordu. Haklı görüyordu. Ama yaptığım herşeyden haberi olsun istiyordu. Biraz daha sohbet ettikten sonra odama çıktım ve yattım.

Rüyamda Buğra'yı görmemle uyandım.  Kalktığımda saat yediydi. Bir saat önce uyanmıştım. Üzerime hırka alıp balkona çıktım. Dizlerimi kendime çekerek oturdum.
Rüyamda Buğra kahkaha atıyordu. Orada mutluydu. Beni görünce yüzü asıldı ve "yapma" dedi. Neyi dediğimde tekrar yapma dedi. Ona yaklaşmaya çalıştığımda kayboldu. Ne demek istemişti?
"Azra"  Çağlanın sesiyle düsüncelerimden sıyrıldım.
"Napıyorsun burada?" dediğinde rüyamı anlattım
"İntikam almana yapma demiş olabilir mi? " dedi. Olabilir miydi? Hayır buna sevinmeliydi.

"Neyse ya bu kadar düşünme rüya sonuçta. Hadi hazırlanalım saat sekiz olmuş" dediğinde bir saattir burada oturduğumu anladım. Beraber ayağa kalktık.
Kısa bir duşa girdikten sonra gömleğimi ve eteğimi giydim. Saçlarımı açık bırakıp maskaramı sürdüm ve kahvaltıya indim.
Pek iştahım yoktu. Bir iki bişey alıp çıktım.

Ben korumalardan biriyle arabamı almaya gittim. Çağla kendi arabasıyla gelecekti.
Okula geldiğimde yanıma da Mahir arabasını park etti. Arabadan inip yandan çantamı aldım ve arabayı kitledim. O an aklıma geldi. Elimdeki anahtarla Mahirin arabasını kocaman Azra yazarak çizdim. Henüz bunu fark etmemişti. Yanıma geldi ve uzun uzun baktı. "Günaydın Bendis" dedi. Ne saçmalıyordu?
"sana da günaydın" gözlerimle arabasını işaret ettim ve "güzel olmuş araban yeni moda herhalde" dedim ve saçımı savurarak gittim. Arkamdan bağırıyordu. Ama umrumda değildi. Daha yeni başlıyorduk.

Kantine Çağlanın yanına gittiğimde olanları anlattım, büyük bi kahkaha attı. Ders zili çaldığında sınıfa geçtik. Aklıma bana Bendis dediği geldi ve internetten araştırdım.
Bendis ay tanrıçası demekti. Ay şeklinde kolyem olduğu için bana Bendis demişti.

Zil çaldığında dışarı çıkıyorduk. Çağlaya sen geç ben bi lavaboya gireyim dedim. Lavaboya girecekken kolumdan biri tuttu ve bir odaya fırlattı. Kim olduğunu anlayamadan "napıyorsun be" diye bağırdım. Mahirdi. Bana doğru adım attı. Olduğum yerde kaldım. Tekrar adım attığında şaşırdı. Dibime geldiğinde geri adım atmadım. "Benden korkmuyorsun" dedi. Güldüm ve "neden korkuyum?" dedim.
Kahkaha attı. Bir anda bağırdı ve eliyle yanağımı sıktı. Diğer eliylede kolumu sıkıyordu. Ağrıdığını belli etmemeye çalıştım.
"Bana üçüncü kez bağırırsan bu ağzını kırarım" dedi. Güldüm. Dahada sinirlenmişti. Hiçbir şey yapamazdı.
Yanağımı sıktığı için zar zor konuştum.
"Hıhı anca sözde" dedim.
"Sabrımı zorlama Bendis" dedi ve gitti. Mengene gibi elleri kolumu morartmıştı.

Bahçeye çıkarken Mahirin arabasına binerek okuldan çıktığını gördüm. Ders saatinde nereye gidiyordu bu Aptal. Karanlık işler çeviriyordu. Bundan haberim vardı.

İki ders sonra antreman için spor salonuna indik. Mahir buradaydı. Ne ara gelmişti ki. Odaklanmış basketbol oynuyordu.Sanki sinirliydi ve hırsını oynayarak alıyordu. Antrenmanlara ara verdiğimizde bi anlık cesaretle basketbol sahasına girdim. Maç yapıyorlardı. Basketbol oynamayı biliyorum. Aralarına karıştım ve bende onlarla oynamaya başladım. Top bendeyken alabilmek için karşıma geçti ve "iyi oynadığını mı sanıyorsun Bendis." dedi. Dikkatimi dağıttı ve topu elimden aldı. Basket yaptı. Sinirlendim. Top Mahirin arkadaşındaydı. Aldım ve bende basket yaptım. Tanımadığım biri topu aldığında ondanda topu aldım ve ikinci basketimi attım. Topu Mahir aldığında "senden iyi oynuyorum Eresbos" dedim ve dikkatini dağıtmaya çalıştım.  Yaptığım işe yaradı. Topu aldım ve üçüncü basketimi attım. Voleybol hocası antrenmanlara başlamak için düdüğünü çaldığında Mahire göz kırparak basketbol sahasından çıktım.

Çağla şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Ona sırıttım ve antrenmanlara başladık. Çıkış saatimiz yaklaşınca Çağlanın kolundan tutup erkeklerin soyunma odasına götürdüm.
"Azra sen ne yaptığının farkın-" bağırarak konuştuğu için ağzını kapattım. "Sen kapıda bekle biri gelirse bana seslen" dedim ve içeri girdim. Basketbol oynarken Mahirin forma numarasını görmüştüm. Aynı numaralı duşluğa girip şampuana boya döktüm. Çağla "hadi artık" dediğinde gözüme sıvı sabun çarptı kapağını açtım ve duşluğun içine bolca döktüm. Şeffaf olduğu için belli olmuyordu. Kendi soyunma odamıza gidip hızlıca üzerimizi değiştirdik. Dışarı çıkıp Mahirin gelmesini bekledik. Yaklaşık 10 dk sonra Mahir fosfor yeşili saçlarıyla bahçeye çıktı. Herkes ona bakıp kahkaha atıyordu. Düşmüş olmalıki ayak bileğinde sargı vardı. Yanına bi arkadaşı geldi ve ona bişeyler dedi. Sonra elini saçına götürdü ve bi tutam saç alıp baktı. Sinirlenmişti. Gözleri beni bulduğunda elimle mükemmel işareti (👌) yapıp arabama yöneldim.

Çizimlerimi tamamlamak için atölyeye gidecektim. "Çağla sen eve geç ben atölyeye gidicem"
"Eve geçelim yemekten sonra beraber gideriz" dedi. Peki diyerek onayladım.

Eve geldiğimizde ellerimizi yıkayıp yemeğe oturduk. Ailece sohbet ettikten sonra abime kaş göz edip gelmesini söyledim. Yukardaki balkonda Çağla ile gülüşürken abim geldi. "ne bu neşe" dediğinde Mahire yaptıklarımı anlattım. Hep beraber gülerken babam geldi. "Neler oluyor burda" diyince Çağla "Her zamanki gibi Uraz abimin espirileri" diyerek durumu toparladı. "Biz atölyeye gideceğiz" diyerek odamıza çıktık.

Üzerime kırmızı bol tişörtümü giydim. Altımada siyah taytımı geçirdim. Beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve atölyeye gitmek için yola çıktık.

Karakalem çizim yapıyordum. Çağlada tuval boyuyordu. O benden güzel resim yapıyordu.

Atölye sitenin arkasında olduğu için yürüyerek gidiyorduk. Yaklaştığımızda atölyenin ordan duman kalkıyordu. Koşarak ilerlediğimde atölye alev almış yanıyordu.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin