23.KORKUYORUM

16 6 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Enes topu kontrol edemediği için ayağıyla attı. Mahir de ona karşılık verince top tam yere düşecekti. Ayağımla havaya diktiğimde okulun boyunu geçti top. Herkes ooo demeye başladığında Mahir şaşkınca bana bakıyordu.

Kendimi yere atarak yattım. Kollarımı iki yana açtım ve gözlerimi kapattım.

***

Gözlerimi açtım oturur pozisyona geldiğimde Çağla elini uzattı. Elinden tutup kalktım. Teneffüs zili çaldığında banka oturduk. Yere düştüğüm için pantolonum toz olmuştu.

Dizlerimi çırparken gözlerim Mahiri aradı. Arkama baktığımda elindeki sigarayı yere attı ve ayağıyla söndürdü. Bu tarafa döndüğünde hemen önüme döndüm. Yanımdan geçti ve karşıdaki banka oturdular. Ona bakmamak için elimdeki telefonuma gömüldüm.

Ara da bir gizlice Mahirin resimlerini çekmiştim. Potaya basket atacağı an da, tost yaparken, köpeği severken, babamla konuşurken...
Resimleri inceledim. Zil çaldığında sınıfa gitmek için ayaklandım. Çağlaya

"Ben kağıt kalem alıp geliyorum." Dedim ve yürümeye başladım. Arkamdan "Tamam" dedi.

Sınıfa girdiğimde kimse yoktu. Çantamdan kağıt ve kalemlerimi aldım. Arkamı döndüğümde Mahirle çarpıştım. Yanından geçtim. Sınıfın kapısını açmaya çalıştığımda açılmadı. Kapının kolunu defalarca indirip kaldırdım. Açılmıyordu. Kapıya vurarak

"Kitli kaldık. Kimse var mı? Açın kapıyı. Kilitli kaldık." Diye bağırdım.

Mahire döndüğümde gülerek izliyordu beni. Mahirdi bunu yapan. Aptal!!!

"Aç şu kapıyı."

"Konuşalım. Açarım."

"Benim seninle konuşacak bi şeyim yok tamam mı? Ben sana diyeceğimi dedim. Uğraşma artık."

"Uğraşan sensin. Sen başlattın bu savaşı." Dediğinde konuyu değiştirmek için

"Aç şu kapıyı." Dedim. Yoksa neden uğraştığımı soracaktı.

"Konuşalım açıcam dedim."

Karşısına oturdum ve "konuş" dedim.

"Ben gerçekten keyfimden kızlarla öpüşmüyorum. Nedenini sorma. Zamanı gelince söyleyeceğim." Dedi ve elimi avucuna aldı.

"Sana inanmıyorum." Dedim. Elimi daha çok sıktı ve

"Azra zamanı gelince söyleyeceğim dedim." Dedi.

"Hiç kimse boş yere her teneffüs kızlarla öpüşmez."

"Çünkü bir kızı öpemiyorum! Başka kızları öperken onu öpüyor gibi hissediyorum!!! Tamam mı?! Anladın mı?!!"

"Git öp o zaman!!! Ne bekliyorsun?!!!!" Diyerek bağırdım ve ayağa kalktım. Elimi sıktı ve üzerime geldi.

"Korkuyorum! Tamam mı? İlk defa birşeyden bu kadar çok korkuyorum!! Uzaklaşacak diye ödüm kopuyor!!!" Diyerek kükrediğinde irkildim.

"Herkesi korkmadan öpüyorsun da o kıza gelince mi korkmuyorsun?!! Yapma Allah aşkına ya. Uzaklaşsa ne olur?!! Kolundan tutar geri getirirsin!" Diyerek bağırdım.

"O çok farklı." Dedi sessizce. Bir süre nefretle gözlerine baktım.

"Aç artık şu lanet kapıyı."

"Sakinleş öy-"

"Ya sana ne benden sana ne? Karışma artık. Bak uğraşmıyorum seninle. Sen kazandın tamam mı? Sen kazandın. Bırak artık peşimi. Karışma. Git öpmeye korktuğun kıza. İçindekileri anlat. Belki tipinden etkilenip o da seni sever. Beni ve öpeceğin kızları artık rahat bırak." Dediğimde kendine çekti ve sıkıca sarıldı.

"Bırak beni." Diyerek itmeye çalıştım. Kımıldamadı bile.

Sırama oturttu ve yanıma oturdu. Bir noktaya bakarak

"Onu sevmiyorum. Sevemem de." Dedi.

"Git öp o zaman."

"Bana iyi geliyor. Öperek bunu mahvedemem." Dedi. Cevap vermedim. Bana döndü ve

"Seni öpsem ne yaparsın?" Dedi.

"Ağızını yırtarım."

"Sanki kimseyle öpüşmedin."

"Öpüşmedim." Dediğimde şaşırdı.

"Sevgilim olmadı de bide." Dediğinde

"Olmadı." Dedim. Çünkü olmamıştı. Yüzünü gülümseme kapladı.

"Neden?"

"Gerek yok"

"Karşına biri çıkarsa"

"Nasıl aşık olunur? Aşk nedir bilmiyorum. Daha önce kimseyede aşık olmadım. Sevmedim de. Gereksiz. Vıcık vıcık nefret ederim." Dediğimde büyük bir kahkaha attı.

"İyi oynuyorsun."

"Aşık olmadım diyorum. Anlasana. Gerçekleri söylüyorum." Diye bağırdığımda

"Tamam sakin ol." Dedi.

"Senin olmuştur kesin." Dedim.

"Oldu."

"Kaç kere" dediğimde bana bakarak çarpık gülümsemesiyle

"İki" dedi. Tek hecelik alaycı bir kahkaha atıp ona döndüm.

"Her teneffüs kızlarla yiyişen Mahir Zorlunun şimdiye kadar sadece iki kere mi sevgilisi oldu." Dedim ona inanmayarak.

"Kızlarla yiyişerek onlarla sevgili olmuyorum. S-"

"Onları kullanmış oluyordun, pardon." Diyerek önüme döndüm. Derin bir nefes alıp bana döndü.

"Artık bu konuyu sana anlatmaya çalışmayacağım. Nasıl anlamak istiyorsan, öyle anlıyorsun."

Cevap vermedim. Elimden tutup kapıya sürükledi. Cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açtı.

Merdivenlerden inerken bileğimi kurtardım. Çarpık bir gülümseme attı. Yan yana merdivenden inerken herkes bize bakıyordu.

Bahçeye çıktığımızda Çağla ve Enes yan yanalardı. Yanlarına gittiğimizde Enes Mahire göz kırptı. Bu sırada zil çaldı. Çağlaya göz attım ve yürümeye başladık.

Antrenmanlar başlayacağı için soyunma odasına gidiyorduk. Odaya girerken Mahirlerin merdivenden indiklerini gördüm.

Üzerimizi değiştirip odadan çıktığımızda bilek bandajımı takmakla meşguldüm. Kafamı duvara çarptığımda inledim. Kafamı kaldırdığımda Mahirle karşılaştım. O da kafasını tutuyordu. Gülerek baktığında bende güldüm. Bu sefer çarptığım duvar yürüyen duvardı. Onlardan öne geçerek spor salonuna doğru yöneldik.

Yerde duran topu avuçlayarak antrenmanlara başladık. Artık antrenmanlara iyi odaklanmalıydım.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin