İYİ OKUMALAR♥️
Mahir'den,
Uyandığımda duş alıp aşağı indim.
Kahvaltıya oturduğumda babama araba konusunu tekrar açmayı denedim."Baba ne zaman arabaları almaya gidiyoruz?" Dedim. Birşey düşünüyordu.
"Bu ayın dergisine manken ayarla gidelim." Dedi. Ondan kolayı yoktu.
Okul saati gelmeden bu işi halletmeliydim. Birşeyler atıştırıp evden çıktım. En ünlü moda evine geldiğimde derin bir nefes alıp içeri girdim.
Yaklaşık bir saat sonra moda evinden çıktım. Arabaya binerken babamı aradım ve hallettiğimi söyledim.
Azra'dan,
Okula geldiğimizde arabadan inerken Mahirde arabasını yanıma park etti. Arkadan çantamı aldım ve arabayı kitledim. Arabaya yaslanarak kollarımı önümde bağladım. Onun arabadan inmesini bekledim. Arabasını kitleyip yanıma geldiğinde
"günaydın Bendis." Dedi. Gülümsedim.
"Sanada günaydın Eresbos." Dedim. Hafif bir tebessümle gözlerime odaklandı.
Birbirimize öylece bakarken zilin çalmasıyla hafif bir irkilme yaşadım. Yürümeye başladığımda Mahirde yanımdan yürüyordu.
Sınıfa girdiğimde yazı sırasının üzerine oturdum. Mahir sırasına geçtiğinde sinirli bir şekilde bacaklarıma baktı. Bacaklarımı örtmeye çalışsamda etek gerçekten kısaydı. Mahir bir anda sırasından kalktı ve sınıftan çıktı. Birazdan ders başlayacaktı. Nereye gitti şimdi bu.
Hoca derse girdi daha gelme- hah geldi. Bana sırıtarak sırasına geçti. Bu sırıtışta başka bir şey vardı. Yaklaşık on dakika sonra müdür yardımcısı geldi.
"Kızlar yarın itibarıyla siyah pantolonla geliyorsunuz. Artık etek değil pantolon giyeceksiniz. Okul kıyafetiniz siyah pantolon ve beyaz gömlektir. Gömleğiniz dar olmayacak." Dedi ve sınıftan çıktı.
Sınıftan uğultular çıktığında arkamı döndüm. Mahir gülüyordu.
"Dinliyorum." Bunu onun yaptığını biliyordum. Bi açıklama yapmalıydı.
Yaklaştı. Aramızda yok denecek kadar az mesafe vardı.
"Canım öyle istedi." Dedi ve göz kırptı. Geri çekilerek arkasına yaslandı.
"İki gün sonra kızların götüne hasret kalma ama Aptal!!" Dedim ve elimdeki kalemi sırasına vurarak önüme döndüm. Arkadan gülme sesleri geliyordu.
Teneffüs zili çaldı. Dışarı çıktığımızda Mahirler arkamızdan geliyordu. Bir banka oturduğumuzda onlarda karşımızdaki banka oturdular.
Yanlarına bir kız geldiğinde Mahirin kucağına oturdu. Mahir kızın boynunu öpmeye başladı. Kızın eteği yok gibiydi. Neredeyse poposu gözükecekti.
Ellerini kızın kalçasına koyduğunda kendine daha çok yaklaştırdı.
"Tadını çıkar bugün son." Dedim ve banktan kalktık. Mahirin arkmadan bana baktığını hissediyordum.
Yürürken bankda ki erkekler
"Vakit geçirelim hazır etekliyken" gibi şeyler söylediler. Aldırış etmedim.
Arkamdan biri kolumu tuttuğunda kendine çevirdi. Duvara yasladı. Yaklaştı ve öpmeye çalıştı. Mahire inat karşılık vermeliydim.
Gayet yakışıklıydı. Pişman olacağımı sanmıyorum. Boynumu öpmeye başladı. Göz ucuyla Mahire baktığımda sinirli bir şekilde buraya bakıyordu. Üzerindeki kız yoktu.
Dudağıma yaklaştı.
Hayır hayır öpmesin lütfen. Belli etmeden geri çekilmeye çalıştığımda izin vermedi. Mahire baktığımda bankta yoktu. Off nereye gitti. İtmeye çalıştım ama sanki demir yığını. Hiç geri gitmedi.Birden çocuk benden uzaklaştı. Yeri boyladığında Mahir çocuğun üzerine çıktı ve dövmeye başladı. Olduğum yerde kaldım. Mahir çocuğu bırakıp bana doğru geldi. Yüzüme bakmadan kolumdan tuttu ve sürüklemeye başladı.
Sertçe kolumu kurtardığımda, kolumun kanadığını gördüm. Saklamaya çalıştım.
"Naptığını zannediyorsun sen ya. Sana ne benden. Ne karışıyorsun bana?"
"Bir daha sana dokunmalarına izin verirsen seninde canını yakarım." Diyerek kükredi. Bütün okul bize bakıyordu.
"Sen bana karışamazsın. Ben sana diyomuyum kızlarla yiyişme diye. Ben sana karışmıyorken sen bana hiç karışamazsın. Hem kimsinde karışıyorsun Allahın cezası."
"Ben sana dokunmaya kıyamıyorken başkası seni öpemez. ANLADIN MI?" Dedi.
Daha fazla dayanamadım.
"Dokunmaya kıyamıyorken mi?" dedim ve kolumu gösterdim. Gömleğim kıpkırmızı olmuştu.
"Nasıl kıyamıyorsun anlatsana. Bak nasıl da kıydın. Bazen oluyorki sinirden hiçbir şeyi gözün görmüyor. Bazen de ilgiden ne yapacağını şaşırıyorsun. Ne olduğun belli değil. Bi bakıyorum kucağından kız eksik olmuyor. Bi de bakıyorum bana yaklaşmaya çalışıyorsun.
Ben senin her teneffüs başkasıyla yiyiştiğin kızlardan değilim tamam mı? Bunu aklına sok ve bir daha bana karışma." Dedim.
Gözlerinde pişmanlık vardı. Son kelimelerim ağır olmuştu ama haketmişti.Mahirden intikam alıcam diye uğraşırken babamla aram bozuluyordu. Artık tükendim. Mahire ne yapacağımı şaşırıyorum. Ona baktığımda kafam karmakarışık oluyor. Ona hayır diyemiyorum. Ama kızlarla yiyiştiğini görünce içimde ister istemez bir acı oluyor.
Bazen pes etmek istiyorum. İntikam almaktan vazgeçmeyi düşünüyorum. Ama sonradan pişman olmak istemiyorum. Bazen bana öyle bir bakıyordu ki içimde daha önce hiç yaşamadığım bilmediğim şeyler oluyor. Nasıl adlandırılır bilmiyorum.Okula girmek için merdivenleri çıkacağım sırada başımın dönmesiyle dengemi kaybettim. Tekrar merdivenleri çıkmaya yeltendiğimde gözüm karardı. Merdivenlerin korkuluğundan tutmak için kolumu uzattığımda dizlerimin üzerine düştüm.
Etrafta "Azra" diye bağırışlar duyuyordum. Yanıma Mahir ve Çağla geldi. "iyi misin?" gibi şeyler söylediler. Konuşmaya halim yoktu.Sanki bütün gücüm çekilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bendis ve Eresbos
Teen FictionBENDİS VE ERESBOS ( AY VE KARANLIK ) Azra küçüklük arkadaşının katili olan Mahiri ilk gördüğünde işlerin buraya geleceğini düşünmemişti ondan etkilenmişti ama intikam almalıydı... İntikam almakla başlayan savaş bitmek bilmiyordu. AZRA & MAHİR NOT: S...