✩1

29.9K 898 132
                                    


⭐️ 25.12.2020

"İpek Hanım!"

Adımın seslenilmesiyle birlikte sesin geldiği tarafa baktım.

"İstediğiniz dosyalar." diyerek elindeki kağıtları bana uzatan Burcu'dan dosyaları aldım.

"Tamam Burcu, teşekkürler." deyip odama doğru yol almaya devam edecekken Burcu beni durdurdu.

"Teoman Bey sizi çağırdı."

Başımla onaylayıp Burcu'nun yanından ayrıldım ve Teoman Bey'in odasına ilerledim.

Étoile Conception (Etual Konsepsiyon) dünyaca ünlü bir tasarım şirketiydi ve ben de bu şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ydüm. İnsan Kaynakları Departmanı'nda çalışan sadece iki kişi olduğundan, müdür konumuna gelmem çok zor olmamıştı.

Étoile Conception; adını Étoile Conception'un CEO'su, aynı zamanda da varislerinden biri olan Teoman Yıldız ve ailesinin soyadından alıyordu. Yıldız, Fransızca'da Étoile demekti.

Teoman Bey'in odasının önüne geldiğimde kapıya tıklayıp içeri girdim.

"Beni çağırmışsınız Teoman Bey." dedim masanın karşısına geçtiğimde.

Teoman Yıldız; 30 yaşına girmek üzere olan, tasarımları ile insanları büyüleyen, kibar bir patrondu.

İşe gireli henüz 6 ay olmuştu ve burada çalışmaya başladığımdan beri Teoman Bey'in hiçbir zaman çalışanlara karşı kaba saba biri olmadığını görmüştüm. Onun yerinde bir başkası olsa bulunduğu konumun verdiği özgüvenle çok daha farklı davranabilirdi ama o, işleri daha güzel yollarla halletmeyi tercih ediyordu.

"Yeni tanıtımcımızı bulabildiniz mi?"

"Geçtiğimiz günlerde gerekli yerlere ilanları gönderdim. Gelen CV'leri detaylıca inceleyip birkaç gün içinde alım yapacağım."

"Seçtiğiniz CV'yi onaylamadan önce bana haber verirseniz sevinirim."

"Tabii."

Teoman Bey'in odasından çıkıp uzun koridorda ilerledim ve Teoman Bey'in odasının tam karşısında olan kendi odama girdim.

Henüz tarihi net olmasa da önümüzdeki aylarda büyük bir kreasyon çıkarmayı planlıyorduk ve bütün şirket bunun için çalışıyordu. Şirketteki yoğunluk yetmiyormuş gibi şirketimizin tanıtımdan sorumlu çalışanı işten ayrılmıştı. Ben de onun yerine yeni birini arıyordum.

Mesai saatinin bitimine kadar işlerimi hallettikten sonra şirketten çıktım ve evime geçtim.

Özel sektörde çalışan biri olarak maaşım oldukça iyiydi ama maaşımın yarısını başka bir yere harcamam gerekiyordu, bu yüzden orta gelirli sayılırdım ve normal bir apartman dairesinde oturuyordum.

Buzdolabındaki yemeklerden ısıtıp akşam yemeğimi yedikten sonra bir süre annemle telefonda konuştum. Telefonu kapattıktan sonra bilgisayarımı ve gerekli birkaç kağıdı yanıma alıp balkona çıktım.

Balkondaki masaya oturup bilgisayarımı açtığım sırada duyduğum matkap sesiyle birlikte etrafa bakındım.

Benim oturduğum apartman ile hemen karşıdaki apartman arasında 2-2,5 metre vardı ve şu an matkap sesi hemen karşı dairemden geliyordu.

MİHMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin