Gölge Timi

21. Bölüm Vuruldu

Selam cancağızlarım^^

Keyifli okumalar dilerim...

"Komutanım emin misiniz?"

"Ateş sinirlerimle oynama."

"Ateş haklı komutanım gelmeyin siz."

"Kuzey başlatma, Ateş'in haklı olup olmamasından." Yavaş yavaş sinirleniyordum ve bu onlar için hiç iyi değildi.

"Komutanım Ateş komutanım ve Kuzey komutanım haklı evde kalın dinlenin siz." Sinirle Mert'e bakıp bağırdım.

"Kesin lan sesinizi sizene istediğim yere gelirim şimdi herkes susuyor ve içtima alanına gidip beni bekliyor." Turan tam ağzını açacağı sırada hızlıca ondan önce davrandım.

"Bu bir emirdir asker." Turan sıkıntıyla nefes alıp verdi. Herkes istemeyerek de olsa kabul edip dışarı çıkınca bende derin nefes alıp dışarı çıktım. Turan'la yan yana giderken gözüm hep Kutay'ın üzerindeydi. Turan kulağıma doğru eğilip fısıldadı.

"Neden sürekli Kutay'a bakıyorsun?" Derin nefes alıp Turana baktım kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Başımı olumsuz anlamda sallayıp konuştum.

"Yok birşey." Önüme döndüğüm de Turan'ın bakışları hala üzerimdeydi. Hızlı hızlı ilerlerken tabur'a giriş yapınca time dönüp bağırdım.

"İçtima alanına gidin on dakika sonra geliyorum ben gelene kadar ısınma yapın."

"Emredersiniz komutanım." Başımı olumlu anlamda sallayıp son kez Kutay'a bakıp ilerledim. Turan belki yanlış anlıyor olabilir fakat kardeşim şehit olacağını görmüş rüyasında ve bu mutlaka bir gün gerçekleşecek bu yüzden gözüm bir saniye bile Kutay'dan kaymaması lazım Kutay'ı koruya bildiğim kadar korumak istiyorum. Albayın odasının önüne gelince kapıyı tıklatıp bekledim.

"Gel." Amcamın gür sesi kulağıma gelince boğazımı temizleyip kapıyı açtım.

"Komutanım müsait misiniz?" Amcam beni gördüğüne şaşırmış olmalı ki bir kaç dakika suratıma bakıp sonra kaşlarını çattı.

"Hayırdır Yüzbaşım ne bu acale?" Ben hala kapının önünde beklerken konuştum.

"Görev herşeyden önce gelir komutanım." Amcam sıkıntılı nefes alıp eliyle koltuğu gösterdi.

"Otur bakalım şöyle." İçeri girip kapıyı kapattıktan sonra ayakta bekledim saygı herşeyden önemliydi benim için.

"Otur Yüzbaşı bu bir emirdir." Yanaklarımı şişirip siyah deri koltuğa oturdum. Amcam konuşmamı beklerken hafif boğazımı temizledim.

"Komutanım zaten görev emri daha çıkmadı bende gelip hep çocukları biraz harcayayım hemde biriken dosyaları halledeyim dedim." Amcam başını olumsuz anlamda sallayıp geriye yaslandı.

"Kızım sen iki gün önce vuruldun vuruldun ölümden döndün."

"Sonuçta yaşıyorum komutanım." Amcam derin nefes alıp sinirle bağırdı.

"Çık lan dışarı ne halt ediyorsanız edin." Amcamın ani bağırışına şaşırıp kalırken hızlıca kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

"İzninizle komutanım." Amcam başını olumlu anlamda sallayınca hızlıca baş selamı verip odadan çıktım. Hızlı hızlı içtima alanına ilerleyip timin yanına gittim. Kutay beni görünce ısınma hareketlerini bırakıp bağırdı.

"Dikkat!" Kutay'ın bağırmasıyla hepsi sıraya dizilince önlerine geçip ellerimi arkadan bağladım.

"Nasılsın asker?"