62. Bölüm Dağ

7.5K 552 23
                                    

Selam sevgili canlarım;)

Yukarı da ki şarkıyı açmayı unutmayın.

Keyifli okumalar...



1 ay sonra

Dakikalar saatleri, saatler günleri, günler haftaları derken tam bir ay olmuştu. Bir aydır gece gündüz demeden tek başıma bu şerefsizlerin inlerine girip hepsini gebertiyordum. Aslında bu göreve çıkmayı kendim istemiştim kafamı dinlemek için herşey herkes üst üstte gelmişti ve artık nefes alamaz hale gelmiştim şimdi kafamı az çok toplamıştım. Bir aydır Gölge timiyle iletişime geçmemiştim arada sırada gerekmedikçe albayla da görüşmüyordum görüştüğüm de de timim'le ilgili bilgi ediniyordum benden sonra Turan timin başına geçmişti ve time yeni bir Teğmen gelmişti Ali Yıldırım bomba imhacı yaklaşık iki haftadır Gölge timin de görev yapıyordu kendisiyle de daha tanışmadım ama albaydan olumlu bilgiler aldım onun dışında Gölge tam on defa göreve gitmişti onun dışında hep küçük görevler verilmişti.

Bense gece gündüz sürekli kamp kamp geziyordum günde iki kamp bitiriyordum aslında daha fazla bitirirdim fakat kamplar arasında ki mesafe fazla olunca karlarla beraber çok zor oluyordu. Şimdi de yeni bir kamp imha etmek için bekliyordum.

"Bu kamp kaç kişilik lan?" Kendi kendime mırıldanırken bir anda silah seslerinin yankılanmasıyla şaşkınca etrafa baktım. Kimdi lan benim yemeğimi alan? Sinirle etrafa göz attığım da bir kaç asker görmüştüm kaşlarımı çatıp anında sırt çantamda ki telsizi çıkardım.

"Yuva burası Kurt bir Dişi Kurt konuşuyor."

"Kurt bir burası yuva."

"Girdiğim son kampta askerler geldi ne yapayım komutanım."

"Gölge timiyle beraber sende gir Kurt beraber dönün."

"Emredersiniz komutanım." Telsizi kapatıp sırt çantamı geri koyduktan sonra bende nişan alıp itleri teker teker vurmaya başladım.

"Ne oluyor a*ına koyayım kim vuruyor lan bu itleri böyle." Fatih'in kükremesiyle hafif bir tebessüm ettim. Nasıl da özlemiştim hepsini.

"Lan kimse söyleyin s*kicem ha yeter lan." Mert'in de kükremesiyle gözlerim doldu iyileşmiş ve göreve çıkmıştı.

"Komutanım bilginiz var mı?" Bu tanımadığım sesti galiba time yeni gelen Alinin sesiydi güzel bir sese sahipti üstelik saygılı birine benziyordu.

"Bilgim yok Ali son dakika çıkan bir olay." Turan'ın sesi sevdiğim adamın ah ne de çok özlemişim kokusunu, bakışını, sarılışını, sesini herşeyin özlemişim. Tahminim de doğru çıkmış konuşan kişi Aliydi. Derin nefes alıp teker teker vurmaya devam ettim.

"Nişancı iyiymiş lan." Kuzeyin sesiyle hafif bir duraksama yaşadım kolu iyileşmişti demek ki. Ne çok şey kaçırmışım oysa ki buna üzülmemem gerek sonuçta askerlik bunu gerektiriyor gerektiği zaman senelerce gelmediğimiz oluyor eve. Kimisi doğan çocuğunu göremiyor, kimisi çocuğunun ilk adımlarını, ilk hangi kelimeyi kullandığını göremiyor duyamıyor, kimisi ablasının, abisinin yada kardeşinin düğününü göremiyor her askerin mutlaka kaçırdığı bir olay oluyor belki içten içe üzülüyoruz fakat biz onlar başını rahat yastığa koysun diye burada eksi bilmem kaçta çatışıyoruz, onlar rahat gülüp oynasın diye bizler burada şehit düşüyoruz.

HERKES RAHAT OLSUN SONUÇTA BİZ ASKERLER SİZLER RAHAT OLUN DİYE BİR BEDEL ÖDÜYORUZ...

Silah seslerinin susmasıyla tüfeğim'in dürbünüyle etrafa baktım ortalık sakin gözüküyordu ama yine de beklemekte sorun olmazdı. Tim yavaş yavaş yerinden çıkarken bir yandan da etrafı kolaçan ediyordu. Ardından hepsi yuvarlak olup dağlara bakmaya başladılar anlaşılan beni arıyorlardı ama bulmaları imkansız dı çünkü iki kayanın arasına yerleşmiştim. Etrafı dürbünle son kez kontrol ederken iki itin Turan ve Ateşi hedef aldığını görmemle hızla ateş ettim. Tim şaşkınca etrafa bakıp anında yere çökerken ayağa kalkarken bağırdım.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin