30.Bölüm istanbul

9.4K 607 29
                                    


Selammmm kalbimin içleri biliyorum bölüm biraz geciki ama ilham perilerim kaçmıştı hala yoklar ve bu yüzden bölüm pek içime sinmedi umarım bölümü beğenirsiniz şimdiden iyi okumalar.^_^



Hiç dediniz mi ben neden buradayım? Neden bu haldeyim? Yada hiç kayboldunuz mu? Bir durup etrafınızdaki olan herşeyi gözden geçirdiniz mi? Müziğin sesini kısıp düşündünüz mü? Hayatınız da ne gibi kayıplar verdiğinizi hiç düşündünüz mü?

İşte şimdi ben bu soruların hepsini teker teker düşünüyorum. Ben daha bir hafta önce şehit vermişken şimdi saçma bir görev için istanbula gidiyordum. Tamam görev görevdir fakat benim silah arkadaşlarım dağda o itlerle çatışırken ben elin adamına kur yapmakla uğraşacaktım. Sıkıntıyla alnımı ovaladım.

Arabayı karakoluna önüne park edip aşağı indim. Bir kaç kişi bana baksa da takmayıp müdürün odasına doğru ilerledim. Kapıyı tıklatıp gel sesini duyunca içeri girdim. İçeri de MIT den geldikleri belli olan bir kaç kişi vardı. Derin nefes alıp içeri girdim.

"Kıdemli yüzbaşı Asena Türkoğlu." Hepsi ayağa kalkıp konuştu.

"Hoşgeldiniz komutanım." Başımı hafif salladığım da müdür konuştu.

"Hoşgeldin kızım geç otur." Kendimi bir deri koltuğa bırakıp hızla konuştum.

"Akşama az kaldı bir an önce planı konuşalım." Hepsi anlayışla başını salladı.

"Haklısınız komutanım planı anlatıyorum o zaman adamın adı Barboros adam inşaat sektöründe fakat gizli bir şekilde kadın ticareti, uyuşturucu, silah kaçakçılığı ve buna benzer bir sürü şey daha. Sizden isteğimiz adamın elinde ki flaşh belleği ve telefonu almak gerisi kolay." Başımı olumlu anlamda salladım görev kolaydı hemde oldukça kolaydı daha önce de bir çok kez yapmıştım böyle bir görev sıkıntı olacağını düşünmüyorum.

"Tamam." Dedim. "Nerede buluşacağız?"

"Ünlü bir bar da adamın her yer de adamı var bizimde olacak o yüzden işini hızlı ve profesyonel bir şekilde halletmen gerekiyor." Kaşlarımı çattım anında.

"Ben zaten görevimi her zaman her şekilde profesyonel yaparım Üsteğmenim." Karşımda ki Üsteğmen hafif başını salladı bakışlarımı müdüre çevirdim.

"Peki PÖH ne işe yarıyor burada?"

"Polis özel harekat ekibinin zaten bu olay o yüzden bizlerden de adam olacak yüzbaşım." Başımı anladım der gibi sallayıp ayağa kalktım.

"O zaman ben gidip hazırlanayım."

"Tabi. Sizin için kıyafet den makyaj malzemelerine kadar her şeyi hazırladık siz sadece akşam dokuz da bar da olun." Başımı olumlu anlamda sallayıp konuştum.

"Pekâlâ görüşmek üzere o zaman."

"Görüşmek üzere kızım." Odadan çıkıp hızlı ve sert adımlarla ilerledim çıkışa. Arabaya binip benim için ayarlanan eve doğru sürdüm. Yol fazla uzun olmadığı için hızlıca gelmiştim. Aynı hızda eve doğru ilerleyip etrafa baktım ardından hızla eve girip hızlıca evi dolaştım. Evi gezmeyi bırakıp saate baktım saat daha yedi'di ve biraz uyusam fena olmazdı. Botlarımı çıkarıp belimde ki silahı da yastığımın altına koyduktan sonra kendimi uykuya bıraktım.

****

Gölge Timi

"Komutanım Asena komutanım olmayınca ne kadar da boş hissediyorum kendimi." Fatih'in cümlesiyle herkes başını olumlu anlamda sallarken Turan konuştu.

Gölge Timi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin