Dudakları dudaklarına değdiği an hayat boyunca beklediği anın bu olduğuna karar verdi.Vücudu alev alev yanıyordu ve içindeki alevin kıvılcım misali adamı da kavurduğunu görebiliyordu.Kollarını boynuna dolayarak inledi.Ona dokunmak dışarıdaki soğuk havaya inat yanmaktı.Dudaklarını acemi bir tavırla açarak adamın dilini içeriye davet ettiğinde Brendan büyük bir hazla dudaklarını ezmeye devam ediyordu.Tanrı aşkına, ona ihtiyacı vardı üstelik onu gördüğü ilk andan beri bu anı düşleyen kendisiydi ve itiraf çemberinin etrafını kuşattığını hissediyordu. Dudaklarına karşı iç çekti ve adam öpücüğün şiddetini arttırdı. İçine bir haz dalgası gönderen sert bir öpüşle dudaklarını istila etti.Öpücükleri giderek daha sert ve yoğun bir kıvama geldi.Her biri bir öncekinden daha cesurdu.Artık sınırlar yoktu, sınırlar kayboldu.Arada uzun uzun bakıp Bahar'ın adını kutsal bir şeymiş gibi fısıldıyordu. Bir duygu selinde boğuluyordu.Tanrım, binlerce parçaya ayrılıp aynı zamanda yeniden bir bütün olmanın anlamına ilk kez varıyordu.Güçlü elleri her yerindeydi, bir an için hassaslaşan teninde dolanıyor bir an için ruhunu sıvazlıyordu.Sonunda düşlerindeki bahar kokulu mevsimi kendini ona dolamaktan başka seçeneği kalmayana kadar havaya kaldırdı. Brendan uzun süredir yapmak istediği şeyi yapmak üzere cebinden çıkardığı çelik grisi kelepçeleri büyük bir tutkuyla kaldırarak "Tanrım, seni her şeyinle istiyorum." dediğinde ne olacağını içgüdüsel bir şekilde biliyordu.Cevaben başını salladığında Brendan önce sağ bileğine taktığı kelepçeyi sol bileğinde eşitleyerek yatağın demir başlığına kenetledi. "Benimsin," diye fısıldadı soluk soluğa. "Bunu sen bile değiştiremezsin." ♠ Portola Valley'in 2.kısmıdır! Final Tarihi; 14.08.22
62 parts