"Ayemir !"-Kutay! Senin ne işin var evde .
" Hahah ciddi misin? Seni almaya geldim. Eşim olacaksın ya "
- Ha tamam. Nee!
" Sen ne yapıyorsun burda? Hem elinde ki terlik ne öyle. Daha evlenmeden erkek şiddetine mi başladın "
- Ha! ha! ha! sen ne kadar da komiksin öyle. Dellendirme beni . İstemiyorum der seni orta da bırakırım ha
" Hahaha tamam çok değerli müstakbel eşim. Ben annemlerin yanına geçiyorum. "
Allahım! Bu neydi böyle. Şimdi ben rezil olduğumu düşünmüştüm. Neyse boş verelim. Rezil olmadım. Gaynanam beni görmediyse sorun yok. Kutay görse de bir şey olmaz.
" Ayemir ne yapıyorsun sen burda. Çabuk gel de son dokunuşları yapalım "
Diyen Tuba ile hemen odama doğru gittik. Tuba ve diğer kızlar bana ufak tefek dokunuş yaptıktan sonra ben de son kez kendime baktım.
- Kızlar ben çok heyecanlıyım. Ya tepsi elimde düşse. Ya kaynanam'a baba, babama kaynana desem. Ay bak ne diyeceğimi bilemedim
" Tamam canım benim. Sen rahat ol. Hepimiz de senin yanındayız. Önce derin bir nefes al. Sonra da artık bu odadan çıkalım ve gelen misafirlere hoş geldin diyip mutfağa kahve hazırlamaya gidelim. "
Diyen Rüya ile , hemen derin bir nefes alıp sonra da odadan çıkmıştık. Aşağıya indiğimizde sesler gittikçe yaklaşıyordu.
Sonunda oturma odasının kapısının önüne geldiğimizde ben tam kolu kaldırıp içeri girecekken , tekrardan yüksek voltajda heyecan yüklenince bana , elimi hemen geri çekerek Tuba'ya bakıp- Tuba önce sen gir içeri
" Yok daha neler. Sen gir önce. Ben neden giriyormuşum. "
" Kızlar , siz ciddi değilsiniz değil mi ? Ciddi olup olmadığınızı söyleyin de ona göre size bir yuh diyeyim "
Diyen Ece'ye karşılık ben masum bakışlarımı attım. Ama ne yapayım ilk defa nişanlanacağim. Heyecanlıyım...
Biz kapıda dikiliyorken benim aklıma gelen şeyle hemen Hilay'a bakıp,
- Hilay! Sen ne biçim evlatsın. Süt annen ve baban içerde beni bekliyorlar sen de benim burda dikilmeme müsaade ediyorsun. Ayıp. Haydi şimdi sen ilk içeri gir ben de hemen ardından geliyorum.
Dediğimde Hilay hemen kapıyı açmış içeriye girmişti bile. Ben tekrardan derin nefes alarak Tuba'yı yanıma çekerek beraber içeri girmemizi sağladım.
Şuan bütün salon dolu insan , ve o insanların hepsi de bana bakıyordu. Heyecanım daha da artınca elim ayağım birbirine dolandı.
Başımı kaldırıp fark ettirmeden etrafı incelediğimde ,karşımda oturmuş bir adet Kutay'ı gördüm. Pis sevimsiz . Nasıl da sırıtıyor.
Ben daha içimden Kutay'a saydırmaya devam edecekken , Tuba beni dürterek ,
" Ayemir daha neyi bekliyorsun. Hadi git de ellerini öp. Hoş geldin de "
- Ya hayır Tuba. Sen de gel
" Aaaa bak yavaş yavaş delirmeye başladım ha. Ben niye öpüyorum. Senin kaynanan ve kayınpederin değil mi? Git de öp ellerini "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYşkım / Çeyrek TEXTİNG
ChickLitTAMAMLANDI İki yakın dostun hikayesidir bu. Onlarla birlikte eğlenceli kimi yerlerde hüzünlü bir hayata yolculuk etmek istiyorsanız, klişe ile başlayıp , bölümler ilerledikçe bambaşka bir hayata yolculuk yapmak İstiyorsanız buyrun davetlimizsi...