56

211 35 66
                                    

Arın arabayı doğruca Hilay  ile Selim'in   evine sürmüştü. Bugün ailecek onların evine gidecektik çünkü.

Ben yol boyunca annemin , babamın gazabından çok Tuba'nın  gazabından korunmak için bildiğim bütün duaları okumuştum.

- Arın  ben fatiha, nas, tebbet, tahiyat ...vs.   okudum.  Var mı unuttuğum dua?

- Ayemir  abartma Allah aşkına.  Bir şeycik de olmaz. Onlar şimdi oturmuş çay eşliğinde muhabbet ediyorlardır. Biz de bir kaç şey geveleyip   onlara ayak uyduracağız

- Öyle mi dersin. Ay inşallah öyle olur. Da Tuba'nın  bu olayı kolay kolay unutacağını düşünmüyorum. Küçüklüğümüzden  beri her şeyi hep birlikte yapardık. Hatırla bir keresine  onsuz   parka gittiğimizde bir hafta bizimle konuşmamış yemeden içmeden kesilmişti. Sırf onu bizden saymadığımızı  düşündüğü için.

- Aff!  Evet ya.  Biz eve gitmeden önce Tubayı  arayalım.  Ya da Kağan'ı  arayalım onlar şimdi kesin yan yanalardır. Bizim küçüklüğümüzde sürekli oyun oynadığımız  park'a gelsinler.  Tubaya  eski günlerimizden bahsederek onu duygulandırıp  unuttururuz  bu olayı.

- Vay be.  Kaç yıldır kardeşimsin yeni beyninin var olduğunu görüyorum.  Da sanki birilerini unuttun.

- Yoo  kimseyi unutmadım.

- Unuttun Arın. Delirtme beni

- Kimi unuttum?

- Senin  en çok sevdiğin enişten varya, ismi de Kutay olur. Onu da çağırsan diyorum.


- Daha neler. Senin kocan değil miSen çağır


- Arın!  Kız evi naz evidir. Hiç duymadın sen la. Sen arayacaksın

- Aff ne de  uzattın. Tamam ben ararım.


Arın   şuan da yaptığımız küçük çaplı kavgadan sonra bizimkileri aramıştı parka gelmeleri için. 

Biz Arınla  parka gelmiş bir bankta  beraber oturmuş bizimkileri  bekliyorduk.  Beklemek benim için fazlasıyla sıkıcı olduğu için başımı Arın'ın  omzuna koymuş uyuya kalmıştım...


●●●●●●●●●Kutay'dan devam ediyor...

- Az kaldı senin aşkımızın meali benim de tefsiri olmama

Ben içimden fazla tutamayarak   bunu doğrudan Ayemir'e  söylemiştim. Hâlâ inanamıyordum. Çocukluğumdan beri sevdiğim kadın bir kaç saat sonra benim nikahlı eşim olacaktı.

Tüm gün bunun verdiği heyecanla elim ayağım birbirine dolanmıştı. Yaptığım bir işi doğru düzgün tamamlayamıyordum. Önüme çıkan herkese Ayemir  diyordum.

Arın ve Ayemir'in  diğer kardeşleri  hızlı davranarak onu Arın'ın  arabasına doğru sürüklemişlerdi. Ben de annemleri alarak hep birlikte cami yolunu tuttuk.

Aymir'in  Ayasofya camisine olan bağlılığını ve sevgisini bildiğim için,  bize çok uzak olmasına rağmen  Ayemir ile nikahımızı  orda kılmak istemiştim.

Yol boyunca annem ile dünürü  Melike annem  bolca bizim evlilik hakkında konuşmuşlardı.  Bense sadece arada evet haklısınız diyerek yola odağımı vermeye çalışıyordum.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin