Arın arabayı doğruca Hilay ile Selim'in evine sürmüştü. Bugün ailecek onların evine gidecektik çünkü.
Ben yol boyunca annemin , babamın gazabından çok Tuba'nın gazabından korunmak için bildiğim bütün duaları okumuştum.
- Arın ben fatiha, nas, tebbet, tahiyat ...vs. okudum. Var mı unuttuğum dua?
- Ayemir abartma Allah aşkına. Bir şeycik de olmaz. Onlar şimdi oturmuş çay eşliğinde muhabbet ediyorlardır. Biz de bir kaç şey geveleyip onlara ayak uyduracağız
- Öyle mi dersin. Ay inşallah öyle olur. Da Tuba'nın bu olayı kolay kolay unutacağını düşünmüyorum. Küçüklüğümüzden beri her şeyi hep birlikte yapardık. Hatırla bir keresine onsuz parka gittiğimizde bir hafta bizimle konuşmamış yemeden içmeden kesilmişti. Sırf onu bizden saymadığımızı düşündüğü için.
- Aff! Evet ya. Biz eve gitmeden önce Tubayı arayalım. Ya da Kağan'ı arayalım onlar şimdi kesin yan yanalardır. Bizim küçüklüğümüzde sürekli oyun oynadığımız park'a gelsinler. Tubaya eski günlerimizden bahsederek onu duygulandırıp unuttururuz bu olayı.
- Vay be. Kaç yıldır kardeşimsin yeni beyninin var olduğunu görüyorum. Da sanki birilerini unuttun.
- Yoo kimseyi unutmadım.
- Unuttun Arın. Delirtme beni
- Kimi unuttum?
- Senin en çok sevdiğin enişten varya, ismi de Kutay olur. Onu da çağırsan diyorum.
- Daha neler. Senin kocan değil mi? Sen çağır
- Arın! Kız evi naz evidir. Hiç duymadın mı sen la. Sen arayacaksın
- Aff ne de uzattın. Tamam ben ararım.
Arın şuan da yaptığımız küçük çaplı kavgadan sonra bizimkileri aramıştı parka gelmeleri için.
Biz Arınla parka gelmiş bir bankta beraber oturmuş bizimkileri bekliyorduk. Beklemek benim için fazlasıyla sıkıcı olduğu için başımı Arın'ın omzuna koymuş uyuya kalmıştım...
●●●●●●●●●Kutay'dan devam ediyor...
- Az kaldı senin aşkımızın meali benim de tefsiri olmama
Ben içimden fazla tutamayarak bunu doğrudan Ayemir'e söylemiştim. Hâlâ inanamıyordum. Çocukluğumdan beri sevdiğim kadın bir kaç saat sonra benim nikahlı eşim olacaktı.
Tüm gün bunun verdiği heyecanla elim ayağım birbirine dolanmıştı. Yaptığım bir işi doğru düzgün tamamlayamıyordum. Önüme çıkan herkese Ayemir diyordum.
Arın ve Ayemir'in diğer kardeşleri hızlı davranarak onu Arın'ın arabasına doğru sürüklemişlerdi. Ben de annemleri alarak hep birlikte cami yolunu tuttuk.
Aymir'in Ayasofya camisine olan bağlılığını ve sevgisini bildiğim için, bize çok uzak olmasına rağmen Ayemir ile nikahımızı orda kılmak istemiştim.
Yol boyunca annem ile dünürü Melike annem bolca bizim evlilik hakkında konuşmuşlardı. Bense sadece arada evet haklısınız diyerek yola odağımı vermeye çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYşkım / Çeyrek TEXTİNG
ChickLitTAMAMLANDI İki yakın dostun hikayesidir bu. Onlarla birlikte eğlenceli kimi yerlerde hüzünlü bir hayata yolculuk etmek istiyorsanız, klişe ile başlayıp , bölümler ilerledikçe bambaşka bir hayata yolculuk yapmak İstiyorsanız buyrun davetlimizsi...