34. BÖLÜM

259 32 108
                                    

Arın bana öylece sarılı halde dururken aklıma gelen çaylar ile

" Tamam bu kadar duygusallık yeter. Hadi çaylarımız soğumadan içelim "

Dediğimde Arın bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
Şaşkın bakışının ardından bana başıyla burnumu işaret ederek

" Bu sümüklü halinle mi çay içeceksin? "

Dediğinde ben de haklısın diyerek onun yatak örtüsüyle akmayan burnumu silmiştim.

Arın bana bağırarak

" Laan ne yapıyorsun. Öyk böyle iğrenç olmak zorunda mısın? "

Dediğinde ben yavaştan yerimden kalkarak Arın'ın omzuna vurup

" Ulaa terbiyesiz. Ben senin ablanım ablan. İnsan ablasına laaan artı iğrenç der mi? Kör olacaksın kör "

Diye art arda sıraladığımda Arın ağzına vurarak

" Hay dilim kopulasıca. Nasıl dönüp dolaştı da doğruları söyledi "

Dediğinde bu sefer dayanamayarak Arın'a doğru gidip üstünde ki tişörtle burnumu silmiştim.

Tabi Arın sakin durur mu. Bağırarak bana önce saydırdı sonra da kapişonumun şapkasından tutup sürükleyerek odadan attı.

Görür o gurur yapıp tam tamına bir gün boyunca odasına gitmeyip yirmibir saat de onunla konuşmayacaktım.

Bensiz kalsın da değerimi anlasın.

Ben öyle düşüne düşüne lavaboya giderek yatsı namazı için abdest alamaya gittim.

Namaz için uygun kıyafetler giyip başımı güzel bir şekilde örttüğümde ezan da okumuştu.

Seccademi sererek huzur içinde namazımı kıldıktan sonra yasini şerif okumuştum.

Namazın verdiği huzurla ders programımı hazırlayarak biraz da ders çalıştım.

Ders çalışmanın verdiği yorgunlukla huzurum yatağım birtaneme giderek uzandığım gibi uyuyakalmıştım.

Ben öylece rüyamda testereyle boya küpünün boynunu tam kesecekken yukarıdaki duvarın ardından annem saklı köy reklamını yaparak beni çağırıyordu . Hayret annem bu kadar sakin mi beni çağırıyordu. Bir de şarkı ile...

" Ayemiiiiiiir!! Yeter kalk bu ne uyku yaa. Mübarek kış uykusunda resmen"

Diye bağıran kişinin annem olduğunu hemen anlamıştım.

Korkuyla yataktan firladiğımda şaşkınlıkla rüyamda ki annemi hayal edip ardından gerçeğine bakıyordum.

Tövbe yarabbim o nasıl bir rüyaydı öyle.

Ben yatağımdan somurtarak kalktığımda anneme

" Sana da hayırlı sabahlar anne !! Mümkünse artık sen beni kaldırma "

Dediğimde annemin bu sefer ki yeni silahından da sabah sabah tat almıştım.

Mübarek elleri o kadar ağır ki bana vurduğunda vücudumun herhangi bir yeri göç edecek diye çok korkuyordum.

Bu sefer ciddi anlamda anneme trip atarak banyoya geçip işlerimi halletim. Ardından da odama gidip formamı giyecekken masamın üzerinde ki namazlığımı gördüğümde sabah namazına kalkmadığım aklıma geldi.

İçim çok burkulmuştu yaa. Ben nasıl uyanamadım.

Ben böyle üzgün üzgün aşağıya inerken Aysima'yı gördüm. Aysima çok halsiz gibiydi. Gözleri falan çok çökmüştü.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin