45

236 31 8
                                    

📞 Alooo! Anne. Sesim geliyor mu aloooo...

📞 Kulağımın zarını patlatın kız ne bağırıyorsun. Duyuyorum tabi. Hem sen kafayı yedin iyice. Aynı evdeyiz. Ne diye arıyorsun beni...

📞 Maalesef annem. Aynı evde değiliz. Şuan sen yukarıda evde. Ben aşağıda dışarıdayım. Hem aleykümselam anneeem...

📞 Selamünaleyküm. Kız vallahi sen kendinle birlikte bizi de delirttin. İlk sen aradın sen selamünaleyküm diyeceksin. Allahım sen bana akıl ver. Kaybetmek üzereyim aklımı. Ne oldu ne istiyorsun deli kız...

📞 Ahahahaha anasına bak kızını al misali. Hiç inkar etme anne. Ben sana çekmişim garanti...

📞 Almayayım ayağımın altına. Delinin tekisin sen. Aynı babansın sen...

📞 he anne he hee...

📞 Kız sen annenle ne biçim konuşuyorsun. Bekle sen. Senin iyi bir terbiyeye ihtiyacın var...

Düüüut...

Eyvah annem telefonu üstüme kapattı. Bittim ben. En iyisi kaçmak. Yol üstünde mesaj atarım anneme artık.

Ben tabana kuvvet diyerek jet hızıyla binanın önünden uzaklaşacakken kafama meteor düşmesi bir oldu.

Derin bir ah çekip kafamdan sonra yere düşen meteora baktığımda, kırmızı pileli bir terlik gördüm.

'Hiç de yabancı gelmiyordu ama...'

Dememe kalmadan ikinci bir terliğin daha, bu sefer koluma gelmesiyle yukarıya baktım.

Eyvah annemdi o katil. Beyin hücrelerimin yüksek oranını öldürmüştü.

" Anne ya ne yapıyorsun sen. Hem dışarıdayım ayıp oluyor amaa"

" Sus kız ne ayıbı. Sen önce anneyle alay etmek neymiş hesabını ver "

Dediğinde, ben bu sefer hızla ordan uzaklaştım.

Hayın kardaşlar. Burda ölüm tehlikesi yaşıyorum onlar bana gülüyor.

Yâ annem bu sefer buz dolabını hatta kapıyı söküp, kapıyı üstüme atsaydı. Böyle gülebilecekmiydiniz.

En iyisi onlara trip atmam diye düşünerek Aysima'mı yanıma alıp en önden yürümeye başladım.

Her ne kadar Tuba, Arın, Selim, Ece ve Rüya yanıma gelmeye çalışsalar da dilimin verdiği dayakla geri dönüp arkamdan arkamdan yürüyorlardı.

Yani boşuna dememişler
" Dilin kemiği yoktur ama vurduğu insan çoktur "

Çaktırmayın o öldürdüğü insan çoktur olacak. Jsjsjsj

Sonunda camiye geldiğimizde , üstümüze çeki düzen vererek içeri girdik. Evden çıkmadan önce, her camiye gittiğimizde ben ve Tuba'nın giydiği siyah feracelerini de almayı unutmamıştım . Hep birlikte kılmadığımız ikindi namazını kılarak derin ve bir o kadar uzun uzun dua ettik. Tabi bütün bunları olabildiğince Tuba'dan uzak yapmaya çalıştım. Sonuçta tripliydim. O kadarını da yapayım.

Namazda ettiğim dua aynı bu şekildeydi;

" Allahım canımızı bize bağışlayan da alan da sensin. Ya Rabbim ne olur Aysima'mızı bize bağışla. Acısını bize yaşatma Ya Rabbim. Senin huzurunda senden de af diliyorum. Beni annemi, babamı, kardeşlerimi, dostlarımı ve bütün müslüman âlemini affet. Bize sonsuz dünyanda cennetini nasip eyle. Amin"

Duamı da ettiğime göre artık kalkabilirdim. Ayağa kalktığımda cami de kimsenin kalmadığını gördüm. Sadece ben ve Tuba kalmıştık camide. En önde Tuba en arkada da ben vardım.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin