62

185 26 24
                                    

Bana hâlâ  hunharca gülen Kutay'a  bakıyordum.  Bir dakika neden bakıyorum ki? Bu düpedüz bana gülüyordu. Bu Kutay'a  hayranlıkla bakan yüz ifademi hemen değiştirerek anında ekşitme yüz ifademi takındım.

- Hey! Bana baksana sen bi.  Bana mı gülüyorsun?  Çok mu komik ?

- Ahahah  yok ahada  sana gülmüyorum.

- ha ha ha  bende inandım.

- Vallahi sana gülmüyorum. Ayağına bak

Kutay'ın  dediği şeyle hemen ayaklarıma baktığımda,  gözlerim fal taşı gibi açıldı. Sekerek attığım yollar bana ihanet etmiş  çorabımı  yırtmıştı.  Ayak baş parmağım firar ederek,  çorap dışına kaçıvermişti.

Gözlerimi tekrar devirip, yine  Kutay'a  bakarak ,

- Ne yani buna mı gülüyorsun?  Alt tarafı bir parmağım firar etmiş. Çok normal değil mi ?

Diye sorduğumda,  kendi soruma anlam veremeyerek  bu sefer bende Kutay ile eşlik edip gülmeye başlamıştım.  Gerçekten de çok komik duruyordu.

Kutay  kahkahasını  biraz daha dizginlemiş ve beni kucağına almıştı. Yalnız bakışları çok değişikti. Merakıma yenilip,

- Kutay  bakışların neden bu kadar tuhaf?

- Benim mi? Hayır hiç tuhaf değil de..

-  Ee  değil de

-  O kadar güzel bakıyorsun ki bana , nefsim yanaktan öp diye beni tetikliyor.

Kutay bunu doğrudan söyleyince,  anında utanma  refleksim  devreye girmişti. Eminim ki yanaklarım kıp kırmızı olmuştu. Kutay tekrardan,

- Bir şey demediğine göre,  yanaklarım  senindir istediğin kadar öp  diyorsun değil mi?

- Kutay sen sapık mısın?

Ağzımda aniden bu çıkmıştı. Hay dilim kopasıca. Kim bilir Kutay  kafasında ne kuruyordur. 

Kutay bana çarpık gülümsemesiyle   bakarak,  kucağında  olduğum için  diğer bacağından güç  alarak duvara yaslayıp   bana doğru yaklaşmaya başladı.

Sıcak nefesi nefesime karışınca  kalbim benden bağımsız  gittikçe şiddetli atmaya başlıyordu.  Bu durumdan acilen kurtulmam gerekiyordu.  Aklıma gelen ilk şeyle,

- Kutay sen sarımsak mı yedin?  Nefesin kokuyor ?

Dediğimde Kutay , söylediklerimin verdiği şaşkınlığında aniden geri çekilip, şaşkınlıkla,

- Efendim?

Diye sorunca bu sefer de ben  ona hunharca gülmeye başlamıştım. Kollarında olduğum için kolaylıkla  kollarımı Kutay'ın  boynuna dolayarak ,

Ah benim şaşkın maymunum. Şaka yapmaya çalıştım. Olmadı sanırım

- Evet hiç olmadı. Yalnız maymun dedin duyamadım sanma.

- Af Kutay ne yapayım sana ne diyeceğimi  bilmiyorum.  Ne güzel ismin var Kutay. O diğer kelimeleri kullanıp da  yılış  yılış  olmayalım.

Şuan eminim ki Kutay bu dediklerimden sonra beni umutsuz vaka olarak görüyordur. Yani ne bileyim her erkek de eşinden güzel sözler duymak ister. Ama ben böylesine güzel sözler söyleyemiyordum. Daha önce erkek olarak bildiğim , tanıdığım,  yakın olduğum kişiler  babamlar, Arın ve Selimdi.  Onlarla da bugüne dek birbirimize iyi sözler kullandığımız söylenemez.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin