Gözlerimi araladığımda kendimi yatağın üstünde buldum. Doğrulmak için kollarımı kullanacakken kollarıma giren ağrıyla yatağa geri uzandım.
Kollarımda serum vardı.
Aklıma gelen şeyle yine bağırıp çağırmaya başladım.
" Aysimaa! Aysima nerde ? Aysima'yı getirin bana "
Benim bağırmamla odaya bir hemşire girmişti.
" Hanımefendi. Lütfen sakin olun tansiyonunuz tekrar düşecek. "
" Aysima nerde? Aysima'nın yanına gitmek istiyorum. "
Vücudum çok yorgun olduğu için yatakta doğrulacak gücü bulamadım. Yine çaresizlik içinde ağlamaya başladım.
Odanın kapısı hızla açılınca, bakışlarımı kapıya doğru çevirdim. Gelen annemler ve Kutaydı. Kutay hızla yatağa yaklaşıp ellerimden tuttu.
" Ayemir hatunum iyi misin?"
Şuan hiç kimse ve hiç bir şey umrumda değildi. Umrumda olan tek şey Aysimaydı.
" Kutay Aysima nerde? "
Kutay sorduğum şeyle bakışlarını anneme doğru çevirdi. Annem küçük bir tebessüm Kutay'a yollayıp yanıma geldi.
Yatağımın ucunda oturup merhametle başımı okşamaya başladı.
" Güzel kızım benim. Sen dinlen iyi ol. Aysima, Arın ile birlikte dışarda. "
Annemin dediği şeyle kafam karışmıştı. En son Aysima hastanede yorgun bir şekilde yatakta uzanıyordu. Yataktan çıkacak kadar iyi olmuş olamaz.
" Neden Aysima dışarıda? Hasta değil mi ?"
Annem söylediklerimden bir şey anlamamış gibiydi.
" Kızım sen evde fenalaşınca alelacele seni hastaneye getirdik. Aysima da çok korkmuştu seni öyle görünce. Arın da sen uyanana kadar onu dışarıya çıkardı"
Annem ne diyordu ya? Ben evde mi bayılmıştım. Hayır hayır onlar kesinlikle beni kandırıyorlar.
" Bana Aysimayı getirin. Ben Aysima'yı görmek istiyorum. " dediğimde annem başıyla Tuba'ya işaret gönderdi.
Tuba annemin ne istediğini anlamış olacak ki bana güzel tebessümlerinden gönderip dışarıya çıktı.
Annem biraz daha başımı okşarken ben Aysima'yı beklemeye başladım. Benim bu tedirginliğime anlam veremeyen ailem şaşkınlık içinde beni izliyorlardı.
Annem hafif öksürerek, dikkatimi ona verebilmem için başımı kendine doğru çevirdi.
" Kızım sana bir şey söyleyeceğim. Sen bu durumdayken anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum ama bunu bilmen gerekiyor "
Annemin değdiği şeyle içim yine tuhaflaşmış , yine etrafımı kara bulutlar sarmıştı. Yalnız annem bunu söylerken gülümsüyordu. Annemin ne diyeceğini merak ederek beklemeye devam ettim.
" Kızım hani dün gece sizi aradık ya Aysima kan kusuyor diye. Siz çok endişelenmiştiniz. Siz gece yarısı bize gelmek istediniz ya biz size izin vermedik. Aysima iyi dedik. Uyuyor dedik. İşte o gece biz hastanedeydik. Gelip de endişelenmeni istemedik. O gün yabancı aksanı olan bir doktor yanımıza geldi. Aysima'yı ilk gördüğünden bu yana çok sevmişti. Pek anlam verememiştik doğrusu. Sonra doktor cebinde ki telefonu çıkartıp bize kendi kızının fotoğrafını gösterdi. Aysima'yı her gördüğünde kızı aklına geliyormuş. Ve Aysima'yı kızına çok benzetiyormuş. Neyse işte Aysima'nın hastalığını duyunca çok üzüldü. Onun için elinden gelenini yapacağını söyleyip yanımızdan ayrıldı. Biz o gece sabaha kadar hastanede kaldık. Aysima'ya gereğinden fazla serum verdiler. Sabah olunca doktor bey yanımıza bitkin haliyle geldi. Aysima için bir umudun olduğunu söyledi. Amerika'da tanıdığı çok iyi bir doktor varmış. Aysima Amerika'ya o doktorların yanına gidince onların uygulayacağı tedavi vücuduna iyi gelince bir ameliyat olacakmış. Ameliyattan kurtulma olasılığı %25' miş. Eğer bu tedaviyi olmazsa Aysima, durumu çok daha kötüye gidebilirmiş. Biz de sana sormadan kabul ettik. Aysima için bir şans var ve bu şansı geri tepemezdik" diyen anneme şaşkınlık içinde bakıyordum.
Ben en son eve geldiğimde Aysima kanlar içindeydi. Onu hastaneye götürmüştük. Doktor bize her şeye hazırlıklı olun demişti. Umut yok demişti. Bu nasıl olurdu? İçimde tarifi edilmez bir merak vardı. Anneme hayretler içinde baktım.
" Ben neden burdayım? Bana ne oldu? " diye sordum. Annem hüzünle bana bakmaya başladı.
" Siz sabah Aysima'yı almak için geldiniz ya eve, işte biz size kapıyı açtık. O an hiç bir şeyin yoktu. Sen başım dönüyor diyince seni koltuğa oturttuk. Sen otururken Aysima hazırlanmak için odasına gitti. Evin içinde birden Aysima'nın çığlıkları doluşunca hepimiz endişeyle yerimizden fırladık. Sen de korkuyla ayağa kalktın. Bir adım atamadan yere yığıldın. İşte sonrası da bu. Seni hastaneye getirdik. " dedi annem.
Annemin anlattığı hiç bir şeyi hatırlamıyordum. Ki bence bundan da öte bir meselem vardı. Aysima'nın kurtulma şansı vardı. Aysima yaşayabilecekti. Bu haberin bana verdiği mutlulukla tüm acılarımı unutmuştum.
Sırtımı yastığa yaslayacağım sırada kapı hızla açıldı. Görüş açıma Aysima girince yataktan kalkmaya çalıştım. Aysima da hızla bana doğru koşuyordu.
Arın hemen Aysima'nın arkasından içeri girdiği gibi bana doğru koşan Aysima'yı kucağına aldı. Aysima Arın'ın kucağında tepinirken , Arın Aysima'yı bana doğru getirip yatağıma koydu.
Aysima bana olan yakınlığıyla hemen kucağıma atlayıp bana sarıldı.
" Ablacııımm seni çok özledim. Sen böyle hasta olunca çok korktum biliyor musun?"
Aysima'nın tatlı söylenmeleri eşliğinde ben Aysimaya 32 dişimi gösterecek şekilde gülümsüyordum. Rabbim inşallah Aysima'ma şifa verecekti. Kalpten inanıyordum. Aysima iyileşecekti. Hem ben daha Aysima'nın muruvetini görecektim. Damat adayına çektirecektim. Bu yüzden Aysima'ya hiç bir şey olmayacaktı Allahın izniyle.
Selamünaleyküm okurkuşlarım.
Yine yaptım yapacağımı. Doğrusu yapamadım. Aysima'ya kıyamadım. O da yaşasın ama. Tüm çocuklar mutlu olmayı, yaşamayı hak ediyor .
Kurgu benden çıkmadı mı? Çıktı. Benim hayal dünyamda çocuklar hep mutlu olsundu.
Okumalar baya düşmüş. Nerde o eski okurlar :D nerde bu eski zamanlar? Gibi oldu sankim kxksk
Neyse Allaha emanet olun.
Yorum yapmayanın klavyesi bozulsun emi
Küçük bir masumcuk (!) Beddua ettiğime göre gidebilirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYşkım / Çeyrek TEXTİNG
Chick-LitTAMAMLANDI İki yakın dostun hikayesidir bu. Onlarla birlikte eğlenceli kimi yerlerde hüzünlü bir hayata yolculuk etmek istiyorsanız, klişe ile başlayıp , bölümler ilerledikçe bambaşka bir hayata yolculuk yapmak İstiyorsanız buyrun davetlimizsi...