59

190 32 58
                                    

Ayemir ve Tuba, karşılarında onlara sinirle bakan hocalara karşı mahçupca  onlara  bakıyorken,

Bir hoca sert  bir şekilde yutkunarak karşılarında duran Tuba ve Ayemir ikilisine sinirle bakarak,

- Siz ne yapıyorsunuz burda?  Bizleri, hafız adaylarını böyle mi temsil edeceksiniz? Hadi diyelim bizden utanmıyorsunuz. Yukarda her hareketinizi ayrıntısına kadar gören Allah'tan da mı utanmı..

-  Hocam biraz ağır konuşmuyor musunuz?  Bilip bilmeden böylesine ağırca bir şekilde konuşmanız  doğru değil.

- Sen sus. Burda durmanız bile kabahatli iken, benimle böylesine küstahça bir şekilde konuşamazsın.

Bu olanlara,  Ayemir fazla tahammül edemeyerek,

- Şuan sarılmamız günahsa bize günah. Asıl  kabahatli olan sizsiniz. Az önce sorup, dinlemeden  benim  dini nikahlı eşime hakaret ederek küstah diyemezsiniz.

Diyerek  o anın verdiği sinirle Tubayı da alarak  kurs sınıfına doğru gittiler.

Ayemir   burnundan soluyarak,  kurs sınıfında  deli gibi bir oraya bir buraya yürüyüp duruyordu .

Tuba , Ayemir'in  bu haline fazla dayanamayarak,  oturduğu yerden kalkıp Ayemir'in  kollarından tutarak sakinleştirmeye başladı.

- Ayemir sakin olur musun biraz. Tamam hocanın yaptığı şey doğru değildi ama seninde bu yanlışlığa  karşı bu şekilde davranman doğru değildi.  Hem bu hoca gıcığın  teki. Biz en iyisi şimdiden valizlerimizi hazırlamaya koyulalım.

- Saçmalama Tuba. Yaptığım şeyden dolayı pişman falan değilim. O hoca hak etti. Duymadın sen Allah aşkına. Benim nikahlı eşime küstah dedi. Hemde o küstahlık  namına bir şey yapmamışken...  Bir de o bizi kurstan  attıracak kadar yetkili biri değilHaklı hiç değil.

İyi tamam. Haklısın.  Neyse hadi gel bu cüzü de ezberleyelim.

Tuba'nın, Ayemir'e  sunmuş olduğu teklif ile Ayemir kur'an'nını  alarak Tuba'nın  yanında ki masaya oturarak okuma  pozisyonuna  geçti.

Böylelikle iki saat geçmiş Ayemir,  Tuba ikilisi yorulmuş  olarak ezber işine biraz ara verdiler.  Ayemir'in  aklına  gelen kişi ile Ayemir, Tuba'ya,

- Tubaa!  Ara verdiğimiz zaman diliminde Zeynep ile konuşalım mı?  Belki Arın ile ilgili düşünceleri netleşir. Biz hepsini birleştirdik yalnızca o garipler kaldı.  Baksana   Ece ve  Rüya'yı  bile sevdiklerine kavuşturduk.

- Haklısın çayşkım  ya. Bunlara el atma vakti  geldi bile. Hadi kalk bahçeye çıkalım. Ordan Zeynep'i  ararız .

Ayemir ve Tuba masalarının   üstünü toplayarak bahçeye çıkmak üzere ayaklandılar.

İkili sınıftan çıktıkları gibi , az önce tartışmış oldukları hocayı karşılarında gördüler.  Hoca onlara tek bir laf etmeksizin,  onlara sadece iğneleyici bakışını gönderip,   yanlarından hiddetle geçti.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin