Ayemir ve Tuba, karşılarında onlara sinirle bakan hocalara karşı mahçupca onlara bakıyorken,
Bir hoca sert bir şekilde yutkunarak karşılarında duran Tuba ve Ayemir ikilisine sinirle bakarak,
- Siz ne yapıyorsunuz burda? Bizleri, hafız adaylarını böyle mi temsil edeceksiniz? Hadi diyelim bizden utanmıyorsunuz. Yukarda her hareketinizi ayrıntısına kadar gören Allah'tan da mı utanmı..
- Hocam biraz ağır konuşmuyor musunuz? Bilip bilmeden böylesine ağırca bir şekilde konuşmanız doğru değil.
- Sen sus. Burda durmanız bile kabahatli iken, benimle böylesine küstahça bir şekilde konuşamazsın.
Bu olanlara, Ayemir fazla tahammül edemeyerek,
- Şuan sarılmamız günahsa bize günah. Asıl kabahatli olan sizsiniz. Az önce sorup, dinlemeden benim dini nikahlı eşime hakaret ederek küstah diyemezsiniz.
Diyerek o anın verdiği sinirle Tubayı da alarak kurs sınıfına doğru gittiler.
Ayemir burnundan soluyarak, kurs sınıfında deli gibi bir oraya bir buraya yürüyüp duruyordu .
Tuba , Ayemir'in bu haline fazla dayanamayarak, oturduğu yerden kalkıp Ayemir'in kollarından tutarak sakinleştirmeye başladı.
- Ayemir sakin olur musun biraz. Tamam hocanın yaptığı şey doğru değildi ama seninde bu yanlışlığa karşı bu şekilde davranman doğru değildi. Hem bu hoca gıcığın teki. Biz en iyisi şimdiden valizlerimizi hazırlamaya koyulalım.
- Saçmalama Tuba. Yaptığım şeyden dolayı pişman falan değilim. O hoca hak etti. Duymadın mı sen Allah aşkına. Benim nikahlı eşime küstah dedi. Hemde o küstahlık namına bir şey yapmamışken... Bir de o bizi kurstan attıracak kadar yetkili biri değil. Haklı hiç değil.
- İyi tamam. Haklısın. Neyse hadi gel bu cüzü de ezberleyelim.
Tuba'nın, Ayemir'e sunmuş olduğu teklif ile Ayemir kur'an'nını alarak Tuba'nın yanında ki masaya oturarak okuma pozisyonuna geçti.
Böylelikle iki saat geçmiş Ayemir, Tuba ikilisi yorulmuş olarak ezber işine biraz ara verdiler. Ayemir'in aklına gelen kişi ile Ayemir, Tuba'ya,
- Tubaa! Ara verdiğimiz zaman diliminde Zeynep ile konuşalım mı? Belki Arın ile ilgili düşünceleri netleşir. Biz hepsini birleştirdik yalnızca o garipler kaldı. Baksana Ece ve Rüya'yı bile sevdiklerine kavuşturduk.
- Haklısın çayşkım ya. Bunlara el atma vakti geldi bile. Hadi kalk bahçeye çıkalım. Ordan Zeynep'i ararız .
Ayemir ve Tuba masalarının üstünü toplayarak bahçeye çıkmak üzere ayaklandılar.
İkili sınıftan çıktıkları gibi , az önce tartışmış oldukları hocayı karşılarında gördüler. Hoca onlara tek bir laf etmeksizin, onlara sadece iğneleyici bakışını gönderip, yanlarından hiddetle geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYşkım / Çeyrek TEXTİNG
Chick-LitTAMAMLANDI İki yakın dostun hikayesidir bu. Onlarla birlikte eğlenceli kimi yerlerde hüzünlü bir hayata yolculuk etmek istiyorsanız, klişe ile başlayıp , bölümler ilerledikçe bambaşka bir hayata yolculuk yapmak İstiyorsanız buyrun davetlimizsi...