3 yıl sonra...
Hayatım, bir zamanlar hep hayalini kurduğum tozpembe yaşam gibi oldu. Tek eksiğim pembe panjurlu bir ev.
Bir yanımda dünyalar güzeli ikiz çocuklarım, diğer yanımda çok sağlıklı Aysimam ve dünyalar yakışıklısı kocam vardı.
Hilay'ın bizi hastaneye götürmesinden yana 3 yıl geçmişti. Hilay'ın da tahmin ettiği gibi ben hamileydim. Hem de ikiz çocuklarıma.
O gün hamile olduğumu aileme söyleyince Tuba'dan sonra tekrardan evi mutluluk dalgası sarmıştı.
Hamileliğimin ikinci ayında Aysima büyük bir ameliyata girdi. Elhamdülillah şuan gayet iyi ve sağlıklı.
Ece ve Rüya sonunda yar'leriyle evlenmişlerdi. Aynı şekilde Arın ve Zeynep de evlenmişlerdi. Hepimizi üniversitelerimizi bitirmiş ev bark sahibi olmuştuk. Çok mutluyduk çok huzurluyduk.
Ben akşam yemeği için mutfakta yiyecek hazırlarken oğlum ve kızım el ele tutuşmuş bana doğru koşarak geliyorlardı.
Elimde ki işi bırakıp diz çöktüm. Yavrularım yalpalaya yalpalaya bana doğru koşarken Kutay da onların arkasından onlara sesleniyordu.
" Ecmel , Efe durun düşeceksiniz! "
Tabi Kutay'ın ikazlarına rağmen Yavrularım durmuyor bana doğru gelmeye devam ediyorlardı.
Çocuklarım beni o kadar çok seviyorlardı ki bazen Kutay onlara büyü yaptığımı bile düşündüğü oluyordu. Tabi hiç çekinmeden dile de getiriyordu sözlerini.
Açtığım kollarımın arasına giren yavrularımı bağrıma basıp alınlarından birer tane buse kondurdum. Kutay da bize katılıp hepimizi koca bedeniyle sardı.
Kapının ardında duran Aysima bizi görünce onaylamaz bakışlar attı bize.
" Ayıp ayıp. Ben dışarda sizin için müşerref bir sürpriz hazırlayayım. Siz de benden uzak bensiz sarılın. Oldu mu şimdi böyle? " diyince Aysima'nın bu tatlı sitemine güldük.
Kollarımı Aysima'ya doğru açınca Aysima yanımıza gelmeden önce kapı tarafına bakıyormuş gibi yaptı.
" Aaa bu dışarıda ki kişiler Arın abiyle Selim abi mi?" Dediği gibi kollarıma yapışan yavrularım heyecanla kolumdan çıkarak dışarı koşmaya başladılar.
Az önce bu yavrular beni çok mu seviyor dedim? Unutun onu. Çünkü bu iki yumurcak Arın ve Selim aşığıydılar. İşin ilginç yanı Tuba'nın oğluşu da o şeytan tüylü kişileri çok seviyordu.
Aysima Ecmel ve Efe'nin bu tatlı haline gülerken bize doğru geldi ve bana sarıldı. Omuzlarını geriye atıp konuşmaya başladı.
" Ne yapayım bunu yapmak zorundaydım. Yoksa bu iki kene hayatta ayrılmazdı senden abla" diyince gülmüştüm.
Evet Aysima gerçekten yaşıtlarından çok daha olgun davranıyor ama bazen böyle kendi yaşına dönebiliyordu.
Aysima'nın bu haline Kutay gülerek karşılık verirken ben sıkıca sarılıp sulu bir şekilde öptüm Aysima'nın yanaklarından.
O sıra da Ecmel ve Efe kaşları çatık bir şekilde mutfağa girmişlerdi. Sanırım Aysima'nın onlara oynadığı oyunu anlamışlardı.
Aysima onların bu haline gülerken bir yandan da yanlarına gidip ikisini de kucakladı.
" Üzülmeyin canlarım. Arın abiyle Selim abi yolda geliyorlar. Hemde sizin hediyelerinizle birlikte " diyince Ecmel ve Efe sıkıca Aysima'ya sarılmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYşkım / Çeyrek TEXTİNG
Chick-LitTAMAMLANDI İki yakın dostun hikayesidir bu. Onlarla birlikte eğlenceli kimi yerlerde hüzünlü bir hayata yolculuk etmek istiyorsanız, klişe ile başlayıp , bölümler ilerledikçe bambaşka bir hayata yolculuk yapmak İstiyorsanız buyrun davetlimizsi...