41

255 31 53
                                    

Ben ve Arın hâlâ dediğim şeye gülüyorduk. Kapı çaldığında gel dediğimizde odaya Selim girdi.

Beni hiç takmayarak doğrudan Arın ile konuşarak

" Abii sen hâlâ burda mısın? Üç gün sonra maç var maç ve biz hâlâ biletleri almadık "

Diye endişeli endişeli Arın'a yakınıyordu resmen.

Benim aklıma gelen şeyle hemen Arın'a bakıp doğrudan

" Kağan galatasaraylı mı?"

Diye sorduğumda Selim ve Arın aynı anda

" Yuhhh "

Deyivermişlerdi. Arın

" Kızım daha yeni sana duygu sömürüsü yaptım ne çabuk kulak ardı ettin. Bak dellendirme beni seni çabuk çabuk Kağan'a vermem ha. Sonra başımıza kaluk gibi kalırsın"

Dediğinde Selim aynı koca karılar gibi maazallah diyerek benim başıma vurmuştu.

Harbiden bu süt kardeşim hanzoydu. Kız erkek fark etmez aynı güçleri kullanıyordu onlara karşı.

Ben sorumu tekrarladığımda ikisi de sert çıkan sesleriyle " evet " demişlerdi.

İkisinin de yanaklarını sıkarak

" Oy oy oy çiz meni kıskanıyorçunuz oy oy oy yerim sizi "

Dediğimde ikisi de yüzlerini ekşitmiş bir şekilde bana bakıyorlardı.

Ben sonunda bulmuştum Kağan'ın gönlünü nasıl almam gerektiğini.

Selim Arın'ı kaldırarak odadan çıkmıştı. Tabi çıkmadan önce abur cuburlarımı sakladığım yere de uğramadan gitmedi.

Allahtan fazla bişey almamıştı. Sadece iki cips üç kraker beş Browni yedi de normal çikolatalardan almıştı.

Çok normal diye düşünürken az önce dediğim şeyi yine tekrar ettiğimde bende şanteller atmıştı.

Ula Seliim sen bittin Seliim!!!!

Ben sinirle yatağa oturduğumda Kağan'a yapacağım sürprizi düşünerek sakinleşmiştim.

Bu aralar fazlasıyla duygu karışımı yaşıyordum. Daha bir dakika öncesinde sinirli iken sonrasında da mutlu oluyordum.

Ben kendi kendime sırıtırken kapının kolunun indirme şekliyle Ayemir'in geldiğini hemen anlamıştım.

Ayemir elinde çaylarıyla odaya girdiğinde eminim ki gözlerim kalq kalq çayalara bakıyordur.

Ayemir

" Hop hop hop yavaş yavaş o bakışlarını çaylarımın üzerinden çek ve topallayarak git kendine al. Zaten bugün sofra toplattıkları yetmiyormuş gibi bana bulaşıkları da yıkattılar "

Diye yakındığında ona gülmemek için kendimi zor tutuyordum .

Ayemir'e masum masum baktığımda Ayemir ;

" Aaaa ayıp ama Tuba ben sana böyle mi öğrettim. Biraz daha gerçekçi ol ki istediğini koparabilesin "

Diyerek çayından yudumluyordu.
Bense onun merak duygusundan yola çıkarak

" Ayemir ben buldum Kağan'ın gönlünü nasıl almamız gerektiğini "

Dediğimde Ayemir hemen oyuna gelerek

" Ne nasıl hemen dökül "

Diyerek tepsiyle birlikte yanıma gelip merak dolu gözlerle bana baktı.

ÇAYşkım / Çeyrek   TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin