Elimdeki kitabın diğer sayfasına geçmişken birden kapım çalınmadan açıldı. Başımı kitabımdan kaldırarak gelen kişiye baktım.
Annem.
Annem yüzündeki neşeli gülümsemesi ile kulağımdaki telefonla yanıma gelmişti. Neşeli ve mutlu gözüküyordu. Yüzünde adeta güller açıyordu.
Sanki hiç bir şey olmamamış gibi davranıyor. O kırıcı sözlerin sahibi kendisi değilmiş gibi birde odama geliyordu. Eve geldikten beri odamdan saatlerdir çıkmadım.
Sadece kitap okuyup bir kendimi düşüncelerden uzaklaştırmak için meşgul ediyordum.
Tabi annem gelene kadar böyleydi.
"Evet, Kenan oğlum, Fidan burada." Neşeli yüzünden anlamalıydım malum kişiyle konuştuğunu.
Annem telefonu kulağından çekerek bana uzattı.
"Onunla konuşmak istemiyorum. Müsait olmadığımı söyle." Umursamaz bir tavırla cevap verdim.
Gözlerimi kitabıma çevirdiğimde tanıdık gelen bir ses tonu duydum.
"Düğününden önemli olan ne Fidan ?" Sesin kapalı olduğunu sanarak kullandığım cümleleri duymuştu. Annemin sesi kapattığını aptal gibi sanmıştım.
Kaşlarımı çatıp anneme baktım. Her şeyden habersizdi. Kadın daha birisini zor arıyor beni sesi kapatmak diyorum.
Sinirle uzattığı telefonu aldım. Telefonu elinden almamla annem memnuniyetli bir şekilde gülümsedi. Odadan çıkmasıyla gözlerimi devirmeden edemedim. Tek istediği gerçekleşiyordu işte. Evleniyordum. Üselik varlıklı biriyle.
"Düğününde ne de sende umrumda değilsiniz. Üstelik düğün falan istemiyorum. Çok istiyorsan yap kendi kendine. Düşünsene yapı-" alay dolu seslerim onun bana bağırışı ile kesildi.
"Kes sesini ! Çoçuk gibisin. Kendimi bir çoçukla evleniyormuş gibi hissediyorum." Sonlara doğru mırdanmaya başladı. Kendi kendine söyleniyordu.
"Çünkü zaten öyleyim. Hala küçük bir kız çoçuğuyum. Bir evlilik için küçüğüm. Bunu sende söylüyorsun." Sözlerimle aramızda bir sesizlik başladı. Konuşmadık sadece susuyorduk.
Derin bir nefes verişten sonra onun sesini duydum.
"Anladığım kadarıyla düğün istememiyorsun ?" Diye emin olmak için tekrar sordu.
"Evet. İstemiyorum." Net cevabıma karşılık tekrar onun senini duydum.
"Bir karşılık oyununa var mısın, Fidan ?" Dediğinde dediklerini anlamadım. Karşılık mı ?
Şaşkınca kala kalmışken, o konuştu.
"Eğer bu düğün kına vs şeyler olursa abine iyi bir iş imkanı sağlayabilirim. Abin çok fazla çalışmak zorunda kalmaz. Eve geç gelmekte."
Böyle bir şey mümkün müydü ? Dediği gibi abim çok çalışmak yerinde olmasa her şey çok güzel olabilirdi. Tabi onlar için...
Abim rahata kavuşur. Bunca yıldır çektiği cefayı bi nebze olsun rahata ile değiştirebilir. Yengemle çoçuğuyla zaman geçirebilir. Onlarla ilgilenebilirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/242594301-288-k734787.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...