Yıllar geçti ve ben gene gençtim. Çünkü 19 yaşımda evlenmiştim. Evlik düşünmezken olan bir şeydi. Her şey güzel gidiyordu. Bir savcıydım artık. Bir cumhuriyet savcısıydım. O küçük Fidan savcı olmuştu. İhanetlerin ardından geçmişti her şey. Şimdi ise bir kez kaybedince daha çok kaybetmek sorun değildi. En başında kayıpları olan küçük bir kızdım zaten ben.
Kenan benim istediğim ile tadavilerine baslamıştı. Yıllardır tedavi alıyordu. Psikiyatri ve psikolog tedavisiydi bunlar.
Her şey güzel olucağına inanıyordum. Kenan tedavi almayı kabul etmişti. İyileşiyordu. Bu düşünce en başta söyleseler yüzlerine öylece bakardım. Gülmezdim çünkü komik olan bir şey yoktu. Kimsesiz kalmıştım. Ne annem babam vardı ne de bir abim artık. Onun için yapmayacağım şey yokken bir mal yerine koymuştu beni abim. Aylarca kimsesiz kalmıştım. Gidecek yerim kalmamıştı. Ne bir kuruş param ne de bir aileyi bırak tanıdığım kalmamıştı. Öyle ki annemin yeğeni bile beni elleriyle boğmaya çalışmıştı. Ellerinde son nefesimi versem neler olurdu acaba ? Bir kadın cinayeti diye anılır ardından bir daha kimsenin aklına gelmezdim. Bir iki ay sonra çıkardı hatta. Ama bu olmamıştı. Kenan en başından beri bana melek derdi. O günde Emirin davasından haber alamadım. Manşetler ve programlar bu konu hakkında konuşmadı. Kimsenin ağzını bıçak bile açmadı. Bunun sebebide Kenandı. Üstünü kapatmıştı. Kendi yöntemleriyle.
Gözlerimin önünde gelen insanların benim için hazırladıkları planlar vardı. Abim beni evlenirip kurtulmak isterken Emir ise beni eş olarak istiyordu. Annem olsaydı yeğeninden utanırdı. Başını okşadığı Emirin bana yaptığını duysa ne tepki verirdi acaba ?
Soğuk ellerinin izi sanki hala boğazımdaydı. Bir daha bunun olmamağını biliyordum ama büyük ihanetler yaşamıştım aynı zamanlarda.
Aliye ve Ela bir aile gibiydi. Kenan ile aramız iyi olmaya başladığında her şey iyi gitmeye başlamıştı. Zamanım adliyelerde ile geçiyordu. Bu sürede Ela ve Aliye ile çok fazla zaman geçiriyorduk. Ela mutluydu. Ela ile kendi işimizi yapmaya hazırlanıyorduk. Kenan gibi kendimize ait bir işimiz markamız olucaktı. Aliye bize bu konuda destek oluyordu. Çünkü o gerçekten işi bilen bir kadındı. Deneyimli yetenekliydi. Bu işten kazanıcağımız para ile kadınlara destek oluyorduk. . Aliyede mutluydu. Terapisi çok iyi gidiyordu. Gölgelerden ayrılıyordu ve artık teşhis edilen hastalığının üstesinden geliyordu.
Hedefime ulaşmıştım. Hukuk fakültesinden yüksek bir başarıyla mezun olmuştum. Bu çabamdan dolayı olmuştu.
Her şey güzeldi. Bunu en son ne zaman dedim bilmiyorum ama her şey çok güzeldi. Ta ki terapilerin ertelenmesi ve azalmasıyla konuşmalarımız değişti. Aramızdaki güzel kelimeler giderek çirkin konuşmalara dönüşmüştü. Bunu görüyordum ama açıkladığımda tekrar tartışıyorduk. Bir yere varamıyorduk bu tatışmalarda. Adliyede olan korumalarım artmıştı. Girdiğim her davada bile korumalarım yanımda oluyordu. Bunun sayısının artmasının sebebi ile Kenanın çalışma arkadaşlarımı sorun etmeseydi. Kıskançlık. İçindeki kıskançlık beni kısıtlamasına dönerken benim buna karşı çıkmam ile devam ediyordu. Kısıtlanamazdım. Ne kıyafetimle ne de biri ile konuşmamla kısıtlanamazdım.
Bir aya yakındır olan aramız iyi değildi. Bunun Ela ve Aliyede farkındaydı. İkiside sormamıştı. Karışmak istemediklerinin farkındaydım. Bu yüzden konuyu ben açmıştım. Herkes uyuduğunda Aliye ve Ela mutfaktaydılar. İçeride hiç bir çalışanımız yoktu. Kahve içiyorlardı. Orta şekerliydi. İkiside orta içerdi. Yanlarına oturmuştum. Uyuduğumu sanmışlardı. Uyumamıştım. Onca duruşmaya rağmen uyumamıştım. Uyuyamazdım içimde kalanlar vardı. Aliye sigara içiyordu. Geldiklerimi görünce gülümsediler. Ela bana kahve yapmak için hemen kalktı. Sormadı bile. "Nasılsın Fidancım ?" En başında bu eve geldiğimde kinayeli söylediği 'Fidancım' lafı şimdi o kadar güzel geliyordu kulağıma. Konuşamamıştık bir süre ben çalıştığımdan dolayı. Özlem dolu bir nasılsındı bu. Sigarasından uzattı. İçmediğimi biliyordu ama mutsuz yüzümle karşılaşınca uzatmıştı. Aldım ve yanındaki çakmakla yaktım. Bir nefes alırken gülümsedim. "Pek iyi değilim gibi ama iyi olmayada çalışıyorum." Ela gülümseyerek kahve makinasının önümden konuştu. "Kahve içince daha iyi olucaksın, kuzum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...