Annem gayet ciddi bir şekilde yüzüme bakarken dudaklarımda tutamadığım bir sırıtma yayıldı. Gülüşümü gördükten sonra gözlerini kıstı. Kuşkuyla bana bakarken bu tavrı bana oldukça komik geldiğinden gülümsemem genişlerken birinin bize baktığını farkettim. Gözlerimi annemden alıp bakan kişiye çevirdim. Hizmetlilerden biri bana ve anneme oldukça şaşkın bir şekilde bakarken konuştum. "Şakası eksik olmaz." Diye söylediğimde hizmetli kadın yumuşayıp gülümseyip gitmişti. Dışarıdan ürkütücü gözüküyor olmalıydıydık.
"Uyuya kaldı." Diye mırıldandığımda annem önümden çekildi. Merdivenlere doğru yürürken tekrar sesini duydum. "Baksana hanım efendi hüküm kurmuş üzerinde daha iki günde. Uyuma numaraları ile odaya çıkarmalar falan. İyice kılıbık karısının dibinden ayrılmayan erkeklere benzetiyor seni." Hüküm kurmak mı ? Benim üzerimde. Bu cümle sadece boş laftan ibaretti çünkü bunun olması imkansızdı. Ben bir kadının dediklerini yapacak kadar aptal tiplerden değildim. Annemin sözleriyle başımı hafifçe çevirip ona baktım. Burun kıvıran hoşnutsuz bir ifadeyle kucağımdaki Fidana bakıyordu.
"Kimsenin benim üzerimde hüküm kurduğu falan yok, anne. O tip erkeklere benzemeyeceğimi sende biliyorsun." Sesim netti. Annem bir kaç adım bana doğru atıp gözleriyle beni süzüp konuştu. "Biliyorum oğlum, senin öyle biri olmadığını ama Fidandan emin değilim. O inatçı velet sandığından daha zeki." Gözlerimi kısırak anneme baktım. Ne zamandan beri Fidanı gözünden büyütüyor, Dikkatlı olmam konusunda endişeleniyordu ?
"Fidanı gözünde büyütüyorsun, anne." Sözlerimden sonra gözlerini kucağımdaki Fidana çevirdi. Saçları hafif yüzüne gelmişti. Bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra konuştu. "Sadece bu kızın kolay lokma olmadığını bilmeni istiyorum. Aslında başındada söylemiştim. Bu kız sana uyum sağlayacak bir kız değil diye. Tabi dinleyen yok." Gözlerimi diğer tarafa üfleyerek çevirdikten sonra tekrar anneme baktım. "Başından beri zaten söyleniyorsun. Yine aynı şeyleri konuşmaktan çok sıkıldım. Gidip uyuyacağım, iyi geceler." Annem dudaklarını birbirine bastırırken hala içinde bir şeyler biriktirdiğinin farkındaydım. Sanırım izin versem sabaha kadar, Fidanın ailemize ve bana uyum sağlayamadığını sıralardı. Bu durum Fidanı ona gösterdiğimden beri devam ediyordu.
Merdivenleri çıktıktan sonra Fidanın odasına doğru yöneldim. Kapıya ilerlerken nasıl açıcağımı düşünmeme kalmadan hizmetlilerden biri bunu farketmiş olmalıydı ki kapıyı açmıştı. Kapıyı açan kişiye baktığımda bunun Meliha olduğunu farkettim. Fidan için özel ilgilenmesi için görevlendirdiğim bir çalışanımızdı. Dudaklarınındaki gülümsemeyle bana baktığında başımı hafifçe sallayıp içeri girdim. Ardından kapının kapanma sesini duydum. Fidanı beyaz yatağa bıraktım. Hafif bedeni yatakla buluştuğunda dudaklarından homurdanma sesi geldikten sonra yastığı kendine doğru çekmişti. Bir kaç saniye yüzüne baktım. Ardından odadan çıkmak için kapıya yöneldiğim sırada ince sesini duydum. "Hayır, abi. Suçsuzum." Başımı tekrar ona çevirdiğimde kaşlarını hafifçe çattığını gördüm. Fidan, kabus görüyordu. Tamda düşündüğüm gibi artık her şey ağır geliyordu ve yakında katlanamayacak ve teslim olacaktı. "Benden vazgeçme abi. Fidanınım senin ben. " Dudaklarımda tutamayacağım bir gülümseme belirdi. İçten içe acı içinde görmek keyif veriyordu. Bilmediği tek şey bunun bir başlangıç oluşuydu.
"Bu sadece başlangıç, Fidan. Sadece başlangıç..."
Fidandan...
Gözlerimi hafifçe araladım. Göz çevremde hissettiğim hafif yanmayla dişlerimi sıktım. Ağladığım zamanlarda göz çevremde yanma hissederdim. Ağlamış mıydım ? Hemde uykumda ? Ellerimi anlıma getirip saçlarımı geriye atarken ne gördüğümü düşünüyordum. Gözlerim hatırlamak adına kapanmışken kafamda beliren sahnelerle açıldı. Kabus görmüştüm. Abim beni evine almıyordu. Beni istemediğini neden geldiğini söyleyip kapıyı üzerine kapatıyordu. Ben ise kapıya dayanıp ağlıyordum. İçeri almasını için yalvarıyor suçsuz olduğumu dile getiriyordum. Ama ne kapıyı açan oluyordu ne de ağlamaları kesilen biri oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...