Elimdeki bıçağı alarak önümdeki salamı böldüm. Etrafımda dolaşan çatal bıçak sesleri vardı.
Çatalıma aldığım salamı ağzıma doğru götürmek üzereyken bir ses duydum.
"Bugün Kenan oğlumla görüşmen lazım." Çatal yavaşça elimden tabağımın üzerine düştü. Çıkan ses odayı kapladı.
Annemin sözleriyle olduğum yerde kaldım. Bu ne demekti ? O iğrenç adamla yanyana gelip konuşmak demekti.
Yüzünü en son görmek isteyeceğim kişiyle konuşmamı istiyordu annem.
Başımı zorlukla kaldırıp anneme baktım. Yüzünde yine o duygusuz soğuk ifade vardı.
Bakışları sanki hiç bir şey olmamış gibiydi. Önünde acı çeken evlenmek zorunda olan bir kızı yok gibi davranıyordu.
Aslında onun için her şey hoştu. İstediği oluyordu okula gidemiyordum. Evleniyordum. Ve abimde çok fazla çalışmak zorunda kalmayacaktı.
Annemin yakındığı şeylerden biriydi buda. Abimin okulum için para biriktirmesi.
Onun için okumak değersizdi. Onun için kızlar sadece evlenir ve yuva kurar. Bu saçma düşüncesi işte her şeyin sebebiydi belkide.
Ona göre abim gereksiz bir şey için para biriktiriyordu. Bu yüzden sürekli sızlanırdı.
"Okuyup ne olucak ki bu kız ! Komşunun oğlu varlıklı evlenmek yerine neden hala gereksiz işlerle uğraşıyorsun Fidan." Bu cahil konuşmaları hep devam etti.
Hep beni evlendirme peşinde olan annem amacına ulaşmıştı. Hemde iyi bir damat bularak. En çok istediği şeydi. Varlıktı bir damat. Şimdi ise en iyisini bulmuştu.
Ünlü bir milyarder.
"Ben kimseyle görüşmeyeceğim !" Dedim kesin bir şekilde. Sofradaki kişilerin bakışları bizdeydi. Özelikle evimize yeni gelen kişilerin. Evlilik haberimi annem herkese anlatmıştı. Duymayan kalmamıştı.
Tanımadığım bir kaç kişi bizim evdeydi. Aralarında tek tanıdığım halamdı. Diğerleri ise anne tarafımdandı.
Annem hala soğuk bir şekilde bana bakıyordu.
"Düğün işlerini konuşacaksınız. Çoçuk mu seçsin gelinliğini Fidan hanım." Dedi burun kıvırıcasına.
Annem hep bana sinirlendiğimde hitabı "Fidan hanım" olurdu.
O adamla konuşacak hiç bir şeyim yoktu benim.
Tabikide onunla görüşmeyecektim.
Masadan yavaşça kalktım. Tam anlamıyla sakindim. Çünkü ortada bir buluşma olmayacaktı.
"O adamla görüşmeyeceğim. Gelinliğide sen seçersin anne. Nede olsa bu evliliği benden çok sen istiyorsun."
Yengem dudaklarını birbirine bastırmış gülmemek için tutuyordu. Masadaki diğer kişiler ise şaşkınlıkla bakıyordu.
Arkamı dönüp giderken annemin itiraz dolu sitemleri laflarını duyabilmiştim tek.
Odama geçerek yatağıma oturdum. Yatağımın üzerinde dağınık duran kitabı elime aldım.
Bir kaç sayfa okudum. Sıkıntıyla sayfaları çeviriken derin bir nefes verdim. Kitabı kenara koyarak yatağımda uzandım. Gözlerimi tavana diktim.
Kafam o kadar doluydu ki dikkatımı kitaba bile veremiyordum. Oysa en sevdiğim şeylerden biriydi kitap okumak.
Aklıma masada olanlar geldi. O adamla gerçekten görüşüceğimi düşünüyorlar mıydı acaba ? Elimde olsa bir kaşık suda boğardım. Bütün bunların tek sorumlusu çünkü onlardı.
Abime düzenlemiş bir tuzak.
Bunu yapan kişi her şeyi biliyordu. Sıkıntıda olduğumuzu ve abimin paraya ihtiyacı olduğunu biliyordu.
Kesinlikle zeki ve dikkatli biriydi bu adam.
Bunların hepsi planlamıştı. Peki ya neden ? Ben sıradan bir kızım.
Neden bendim ?
Gözlerimi yavaşça kapattım. Hayatım kabusa dönüyordu.
Bu aptal evlilik işi hayatımı mahvetti.
Her şey iğrenç bir hal aldı. Tanımadığım bir adamla evleniyorum. Ev dediğim yer farklı olacak. Her sabah gördüğüm kişiler farklı oluca-
Bir dakika bunu tamamen unuttum.
Aynı odayı belkide aynı yatağı paylaştığım biri olucak.
Kafama dank eden gerçekle gözlerimi aniden açtım. O kadar kafam dağınıktı ki bunu tamamen unutmuştum. Evli kişilerin nihayetinde yaptıkları en büyük şeyi bile unutmuştum.
Başımı iki yana salladım.
Hayır, hayır bu olamaz.
Bu kesinlikle olamaz ! Bunu kabul edemem ! Bedenime yabancı birinin ellerinin değmesi sadece midemi bulandırıyor.
Bu kesinlikle olmamalı !
Bana dokunamaz.
Buna izin veremem.
Düşüncesi bile iğrenç. O adamla birlikte olursam kendimden sadece nefret ederim.
Nasıl aynaya bakarım bilmiyorum. Bedenim sadece bana özel. İstenmeyen ellerin değil.
Nihayetinde kocan olacak sana sahip olursa onu kim durdurabilir ? Annen mi abin mi. Hiçbiri Fidan.
İç sesimin sesiyle sertçe yutkundum. Aklımda binlerce düşünce sıralandı. Nihayetinde iç sesim haklıydı.
Bunlar doğruydu. Ne annem ne abim...
Anneme söylesem bile "o senin kocan, buna hakkı var." Derdi.
Abime bunu söylesem sadece üzülürdü. Daha fazla suçluluk duyardı. Elinden hiç bir şey gelmez.
Bu iğrenç şey olduğunda kimse arkadamda duramaz kısacası.
Bunu sadece ben halledebilirim. Beni bataklıktan kimse kurtaramıyor ama en azından daha kötü olmasına izin vermem.
Hayatımı daha çekilmez iğrenç bir hal almasına izin veremem.
O adamla asla birlikte olmayacağım.
Bunu kesinlikle halletmem lazım.
Geç olmadan kurallarımı öğrenmeli.
Sanırım onunla görüşmek zorundayım. Yüz yüze...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...