•2•

39.1K 1K 120
                                    

Duyduklarımla birlikte nefes alış verişim düzensizleşti. İlk bir kaç saniye yengemin annemin sözlerinden sonra şiddetli ağlamaları ve sonrası kalbimin sesini duydum. Saniyeler içinde beynimin içerisinde tek bir ses vardı. Tek bir cümle.

"Yarın seni istemeye geliyorlar. Hazırlan Fidan."

Kafamın içinde dolaşan ses bu cümleyi terlarlayıp durdu, tağki bedenim yeri boylayana kadar. Bedenim sanki çalışmayı bırakmış gibi iflas etti. Kollarım bacaklarım sanki bir yerden emir almış gibi işlevlerini bıraktı. Bedenim soğuk parkeye yığıldı.

Son duyduklarım yengemin çığlıkları annemin hemen abime seslenmesi oldu.

•••

Her yer karanlık. Başımı çevirerek etrafıma baktım. Sık ağaçlar ve toprak vardı. Neredeydim ?

Her yer sadece ağaçlar ve zifiri karanlıktı. Tek bir ışık yok. Bir ormanda ne işim var ?

Tenimde hissettiğim üşüme hissiyle başımı önüme çevirdim. Gördüğüm şeyle yerimde sıçradım. Dehşetle gözlerim açıldı. Kalbim sanki yerinden çıkıcakmış gibi atmaya başladı.

Nefeslerim derin soluklara dönüştü.

Önümde kazılmış derin bir mezar vardı. Korkunç olan kısım bu değildi. Korktuğum kısım ise içerisinde benim yatışım olmamdı.

Ağzımdan tutamadığım bir çığlık kaçtı. Bu çığlık sadece yardım çığlığıydı. Ama burda yardım edicek ne bir insan ne de bir ışık var.

Önümdeki bedenim, çukurun içinde hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Cansız bedenim öylece çukurun içindeydi. Ellerim titriyor bedenim aklım bunu reddetiyordu. Aklımda deli sorular dönüyor. Aklımı kaçırmış gibi hissediyorum.

Ne yapamcağımı bilemedim. Ne yapmalıydım ? Kendi bedenim çukurun içerinde hareketsiz yatıyor, bu durumda ne yapmam gerekirdi ?

Elimi çukura tedirginlikle uzattığım anda önümdeki her şey tuzla buz oldu. Görünürde hiç bir şey kalmadı sadece sesler kaldı.

•••

"Tamam artık üzülme Tuncay, bir yolu-" yengemin naif sesini bölen şey abimin bağırması oldu.

"Bir yolu yok Sevda ! Fidanı, beş parasız kalmamamıza ve benimde hapsi boylamamam için feda ettik ! Hayalleri umutları istekleri hepsini onunla birlikte feda ettik !" Birden gelen ağlama sesleri ve abimin zor duyulan sesi.

"Gülümsesini en çok sevdiğim kişi, Fidanım dayanamayacak. Benim saçının teline kıyamadığım, bakmaya doyamadığım gülümsemesi olan kız kardeşim, elin herifine gidecek !" Soğuk elimin üzerinde sıcak bir el hissetim. Büyük parmakları olan el içinde benim narin küçük elimin kayboldunu hissettim sanki. Bu hissi çok iyi biliyordum. Bu hissi yaşatan tek el ve sıcaklık abime aitti.

Aklımda binlerce soru varken bile onun elinin sıcaklığını hala bilebiliyordum.

Abime binlerce soru sormak istiyorum. Ona sinirlenmek ve bağırmak ama istiyorum. Ama bir yanım onun sıcaklığını her daim seviyor.

Sanırım benimde zayıf noktam abimdi. Ona kızamıyordum...

Ben aptal degildim. Dedikleri az buçuk anlamıştım. Sadece aklımdan geçenlerin gerçek olmasını istemiyorum. Üzülmek istemiyorum.

Bunların sadece bir kabus olmasını diliyorum. Bunların bir şaka olmasını istiyorum.

Ama aklımdaki bir ses bunların şaka olmayacak kadar kötü olduğunu söylüyor.

Emin olduğum tek şey benim üzülecek olmam. Çok fazla üzülecek olmam.

•••

Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Kendimi bir hastane odasında bulmayı beklemiyordum açıkçası. Şaşkınca gözlerimi odada gezdirdim. Buraya nasıl gelmiştim ? Doğru soru kim getirdi ?

Beyaz tonlarında olan lüks bir hastane odasıydı burası. Yattığım yatak kaliteli duruyordu. Üzerimde ipek bir örtü vardı. Yanımdaki komedide peçete ıslak mendil vs şeyler vardı. Yatağın karşında bir çift tek kişilik koltuklar vardı. Zarif kahve tonlarındaki deri koltukların üçerinde küçük parıltılı işlemeler vardı. Odanın içi gayet güzeldi hatta bir oda gibiydi nihayetinde. Bir hastane odasına göre fazla iyiydi.

Aklımda şu soruyu uyandırıyordu. Ben neden buradayım ? Gittiğimiz hastaneler hep devlet hastaneleri olurdu. Hiç bir zaman böyle bir hastaneye gelmedim. Abimde getirmemişti, peki ya şimdi neden buradayım ?

Kafamdaki düşünceler devam ederken bir kapı tıklanma sesi duydum. Başımı beyaz kapıya çevirdim. Kapı açıldığında abimi görmemle kalbimin ritmi hızlandı. Bu neden oluyordu ? Korkudan mıydı ? Neyden korkuyordum. Abim bana zarar verecek son insan.

Belki sözleriyle verebilir. Ağzından çıkanlar seni acıtabilir.

İç sesinin sesiyle durdum. O haklıydı. Ben onun söyleceklerinden korkuyordum. Duyacaklarımın zannettiğim kötü şeyler olacağından korkuyordum.

Abimin yengeme söylediklerinin açıklamasını duyacaktım ama ben bundan deli gibi korkuyordum. Çünkü kendime; Hayır Fidan biraz pozitif ol. Diyemiyordum.

Belkide kendimi kandırmak istemiyordum. Bu cümleyi kendime söylemekten pişmanlık duyacağımı biliyordum çünkü.

Abim ne dicekse bu hayatımı mahvedecekti. Bunun başka bir açıklaması yoktu çünkü.

Yutkundum. Yorgun ellerimi yatağa bastırarak doğruldum yataktan. Üzerimdeki pikeyi geriye ittim.

Abim tedirgin hareketlerle önümdeki koltuklardan birisine oturdu. Elini uzatarak elimin üzerine koydu.

"Nasılsın Fidanım ?" Diye sordu şefkatle. Gözleri ellerimizdeydi.

Şaşkınca kala kaldım. Ne diyecektim. Kafamda tonlarca soru var ve hayatım mahvolucak gibi hissediyorum abi mi diyecektim.

"İyi degilim abi . Hemde hiç iyi değilim  ! Annemin söyledikleri ne bilmiyorum. Senin yengeme söylediklerin onlarda ne bilmiyorum." Abimin gözleri bir anda doldu. Onu hiç ağlarken görmedim. Sanırım bu gün hep ilkleri yaşıyordum. Bu ilkler güzel degildi ama.

"Abi ben hiç bir şey bilmiyorum ! Annem evleniceksin diyor sen yengeme Fidanın hayatı mahvoldu diyorsun !" Yüksek sesim karşında abimin gözlerinden bir yaş düştü. Öylece kala kaldım. Bakışlarım onun dökülen göz yaşında takılı kaldı.

Abim ağlıyordu. Benim güçlü abim ağlıyordu...

Ağlamasını son isteceğim kişi gözlerimde hep güçlü diye dediğim kişinin ağlamasına dayanamıyordum. Elimi göz altına getirerek göz yaşını sildim.

Bir anda sinirim yerini üzüntü aldı. Bütün bu olanları sanki onun tek göz yaşı unutturdu.

O benim, güçlü abim. Kahraman abim. Ona ağlamayı yakıştıramazdım ben.

O hep güçlü oldu. Hep çalıştı çabaladı ailemiz ve benim okumam için. Şimdi ise onu solmuş ve bitkin görüyordum. Buna dayanamıyordum.

"Ağlama lütfen. Sen her zaman benim kahramındın. Kahramanlar ağlamaz." Dedim gözlerim dolu bir şekilde.

"Eğer kahramanlar canından çok sevdiği kız kardeşinin hayatını mahvettiyse ağlar."

FidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin