•20•

17.7K 513 105
                                    

Kitabın bölümlerini biraz düzenledim. Size bildirim gittiğini bildiğim için hevesizinizi boşa çıkarmamak adına bölüm atmak istedim. 🥺

Kitap hakkındaki bazı yorumlara cevap vermiyorum spoiler vermemek adına. Yazım yanlışları varsa yorum olarak söyleyebilirsiniz.

İyi okumalar 🍒

Bu sözler karşısında kalakaldım. Abim ne demek istiyordu ?

Gözlerimi Kenana çevirdiğimde sinirli gözükmüyordu ama gözlerinin içindeki nefreti görebiliyordum. Mavi gözleri koyulaşmıştı.

Şaşkınca Kenana bakıyordum. O ise abime koyulaşmış gözlerle bakıyordu.

"Hadi gidelim oğlum. Fidan sen Kenanın arabasına bin." Annemin sesiyle anneme döndüm.

"Ben sizinle gelsem olu-" sözlerim annemin sözleriyle kesildi. "Aaa olur mu hiç öyle şey. Geç Kenan oğlumun yanına bakıyım." Annem beni kolumdan tutup Kenanın arabasına götürken abime yardım isteyen gözlerle baktım.

"Orada gazeteciler olur Fidanım. Kenanla gitmen daha iyi." Bu sözlerinden sonra farkettim. Haklıydı. Gazeteciler bizi ayrı arabalardan inerken görürse sadece aramızda sorun olduğunu düşünürdü.

Başımı sallayarak Kenanın arabasına bindim. Kenanda arabaya bindiğinde abimlerin arabası bizden önce kapıdan çıktı. Yutkundum. Kenan arabayı sürerken hala sinirli olduğunu görebiliyordum. Vitesi atarken elinin ayarı yoktu ve hızlı gidiyorduk.

Giderek daha hızlı giderken korkuya kapıldım bu sefer. Hızdan pek korkmazdım ama bu defa çok ayarsız gidiyoruz. Ve Kenan oldukça sinirli. Ne olup ne olmuyacağı hiç belli olmaz.

Korkuya kapılmışken koltukların yanlarını tuttum ve ona döndüm.

"Yavaşla." Sorumla birlikte sanki hiç yokmuşum gibi daha hızlı sürmeye başladı. İçimi kaplayan korku bedenimi titretiyordu.

Korkuyla ona baktım. "Yavaşla Kenan !" Sözlerimle gözlerini bana çevirdi. Bir saniliğine çevirdiği gözlerini hemen yola çevirdi.

Hala çok hızlı gidiyorduk. Ellerimle koltukların kenarlarını sıkmaya başladım.

"Kenan sana diyorum, yavaşla. Korkuyorum !" Sözlerimle bana döndü gözleri

"Korkuyorsun öyle mi ?" Sözleri alaylıydı. Sanki dalga geçer gibiydi.

Yüzümdeki korku dolu ifadeden keyif alıyor gibiydi.

Korkuyla başımı salladım. "Evet, lütfen yavaşla." Titrek çıkan sesimle birlikte gazı daha çok kökledi. Korkuyla gözlerimi yola çevirdiğimde bir uçuruma doğru gittiğimizi gördüm. Boş bir uçurum. Sanırım köprü kopmuştu yakın zamanda.

"Kenan durdur arabayı !" Kokuyla söylediğim sözlerimle bana döndü. "Benimle ölmek ister misin Fidan ?" Dediğinde öylece kala kaldım. Bu adam neler diyordu. Aklını kaçırmış olmalıydı.

"Kenan kendine gel ! Bizi öldüreceksin !" Bağırışlarım kulaklarımdan yankılanırken onun sesini duydum.

"İstediğinde bu değil miydi ? Bu evlilikten kurtulmak. Kurtuluyoruz işte. Ama senide kendimle götürüyorum. Üç yıldır seni bekledim ama abin hala işime engel oluyor." Sözleriyle onun deli olabiliceğini düşündüm. Aklını kaçırmış gibiydi.

Bütün bunlar ne içindi bilmiyorum. Üç yıl beni mi beklemişti ? Hemde evlenmek için mi ? Peki ya abim onun işine nasıl engel olmuştu ?

Dediklerinin bir çoğunu anlamıyordum. Olduğumuz durumdan olsa gerek.

Aklımdaki tek soru şu oldu ;

Ölmek mi ?

Ben ölmek istemiyorum. Ölmekten çok korkarım. Cenazelerden,topraktan,kefen görmekten. Hepsinden korkarım ben.

Başımı iki yana salladım direk. "Hayır Kenan yapma ! Ölmek istemiyorum." Gözlerimdeki korku bütün her şeyi belli ediyordu. Ama nafile o hiç durmadı.

Bir şey yapmalıydım. O kendinde değildi.

Titreyen ellerimi sıktığım koltuk kenarından çektim. Gözlerimi yola çevirdim. Çok az kalmıştı. Birazdan içine düşücektik uçurumun.

Hızla direksiyona yöneldim. Sağa kırdığım anda arabanın seyri değişti. Kenanın elleri direksiyondan kaydığında bunu fırsat bilip düz sürdüm. Uçurumdan son anda kurtulmuştuk.

Direksiyonu sağa kırmamla hayatımızı kurtarmıştım. Eğer biraz geç kalsaydım uçurumu boyluyacaktık.

Arabayı durdurmak için bir ayağımı Kenanın olduğu kısma koyarak frene bastım. Arabadan ani bir şekilde durduğunda kendi tarafıma savruldum. Arabanın bir kenarında, kapıya sert bir şekilde çarptım.

Gözlerim hafifçe kapandı. Nefes nefese kalmış sadece nefeslerimi yoluna sokmak için uğraşıyordum.

Bilincim hala yerindeydi en azından. Ama bedenim az önceki olanların etkisinden çıkamıyordu.

Gözlerimi zorlukla açtım. Bulanık gören gözlerimle Kenanın olduğu tarafa baktım. Kenan başını direksiyona durmuştu. Başından akan kanlar ile olduğum yerde dehşetle kaldım.

Ne yapıcağımı bilemiyordum. Yanımdaki kişinin başı kanıyor ve ben şoka girmiştim.

Bir kaç saniyenin ardından kendime gelip titreyen ellerimi Kenanın omzuna koydum.

"Kenan ?" Hareketsiz bir şekilde direksiyonun üzerinde yatıyordu. Panikle, ellerimle onu sarstım.

"Kenan ? Beni duyuyor musun ?" Sözlerim üzerine ondan hiç bir ses gelmedi. Korkuyla kala kalmıştım.

Düşündüğüm şey olabilir miydi.

Ölmüş müydü ?

FidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin