Sözlerle Kenan olduğu yerde kaldı. Gözlerindeki nefret oldukça alevlenmişti. Koyu gözleri beni sanki öldürmek ister gibiydi. Gözlerini sinirle ayakta dikilen adamlara çevirdi.
"Neyi bekliyorsunuz ! Götürün şunları elimden bir kaza çıkmadan !" Adamlardan biri aceleyle abimi tututarken diğeri ise bana yöneldi. Onun bir hamle yapmasına izin vermeden yerden kalktım.
Yalının önündeki arabaya doğru abimi götürürken Kenana döndüm.
Ona soğuk ve kendimden emin bir ifadeyle baktım.
"Bu asla yanına kalmayacak, Kenan Alacalı. Elbet bir gün bugün bana verdiğin acının mislini sende ödeyeceksin!" Kenanın kızgın yüz ifadesi alayla doldu. Söylediklerimi komik buluyordu. Bana inanmıyordu. Peki ya ben kendime inanıyor muydum ? Bu canavar gaddar adamın bir gün bana ve aileme yaptıklarının karşılığı ya da bir bedeli olacak mıydı ?
Kafamın içinde kızgın iç sesim konuştu.
Olmalı, bunların hiç biri yanına kalmamalı ! Bunu ona ödetmelisin ! Senden başka kimse yapamaz bunu, Fidan.
İç sesimin bu sözleriyle kala kaldım. O, haklıydı. Kendime inanmalıydım. Kenan, bunun bedelini ödeyecekti. Açıkçası nasıl yapacağımı bilmiyorum, ama ödetmek önceliğim olacaktı.
Kenanın adamı kolumu tutarak ordan uzaklaştırdı. Gözlerim hala kinle ona bakıyordu. O ise bana alayla bakıyordu.
Onun için dediklerim sadece laftı. Ama ona bunu ödedecektim. Benim bugün canım nasıl kavrula kavrula yandıysa onunkide yanacak.
Arabaya bindirilmemle bir adamlar ön koltuğa yerleşti. Büyük arabın arka koltuğunda birbirine zıt bakan koltuklardaydık. Abim birinde uzanırken ben ise önündeydim. Arabın kenarlardaki tuşlar dikkatimi çektiğinde onlara yöneldim. Ön tarafı kapatan bir düğme simgesi bulduğumda direk bastım. Ön taraf siyahla kaplanıldıktan sonra arabanın çalışma sesini duydum.
Gözlerim istemsiz bir şekilde dışarı kaydığında Kenanın dışarıdan arabayı izlediğini gördüm. Gözleri oldukça boş bakıyordu. .
Belki pişman-
Hayır! Asla.
O ne yaptıklarından pişman olur ne de pişmanlık duyar. Bunu düşündüğüm için kendime 'aptal' demeyi bırakamıyorum.
Yaptıklarıyla gurur duyduğunu biliyorum. Büyük ihtimalle başka planlarıda var.
Gözleri böyle boş bakarken altından ne kadar kötü bir şey çıkaracağını kestiremiyorum.
•••
Kucağımda abim, göz yaşlarım onun yüzüne dökülüyor. Ve ben her defasında nazikçe siliyor ama ardından yeni göz yaşlarım yerini alıyordu, morluklu yüzünde.
Kendimi durduramıyorum. Onun yüzünü bu halde görmek canımı çok yakıyor.
Gözlerimin önüne sürekli abimin yüzüne gelen darbeler ve onun yere yığılışı geliyor.
Ellerimi abimin yüzüne getirdim. Dökülen göz yaşını sildiğimde altındaki morlukla ağzımdan bir hıçkırık çıktı.
Bir anda bir şey kafama dank etti.
Ne diyecektim evdekilere ? Anneme,yengeme,oğluna...
Nasıl yüzlerine utanmadan bakıp evleneceğim şerefsizin eseri diyebilecektim.
Arabanın durmasıyla kapı bir kaç saniye sonra açıldı. İki adam abimi başından ve ayaklarından tutarak kaldırdılar.
Göz yaşlarımı silip bende arabadan indim. Eve girdiğimizde adamlar önden giderek merdivenlere geçtiler bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...