•25•

14K 422 58
                                    

Bu sözlerle yutkunamadım. Şimdi her şey kabak gibi ortadaydı.

Abim beni Kenandan uzak tutmak için her şeyi yapmıştı. Elini taşın altına koyup tek istediği benden uzak tutup hayallerime ulaştırmaktı.

Ama ne yazık ki başarılı olamadı. Çünkü karşında bir iblis vardı.

"Pislik herif ! Ne hale geldiğine bak ! Eski Kenandan çok uzaksın." Abimin sinirli sesiyle Kenanın yüzündeki gülümseme genişledi. Alay dolu gülümsemesi şimdi daha keyif alır bir hale gelmişti.

Başını hafifçe kaldırarak konuştu.

"Ben her zaman buydum. Sadece sana o tarafımı gösterdim. Tıpkı herkese gösterdiğim gibi." Bu sözlerinden sonra ellerini toprağa yerleştirerek yerden kalktı. Üzerini temizleyerek tekrar abime döndü.

"Ne yapabileceksin ki ? Sana kim inananır, Tuncay. Hangi polis ? Bu sorunun cevabını ikimizde biliyoruz. Kimse." Dudaklarında sinsi bir gülümseme belirdi.

"Kız kardeşin için en iyi seçeceğim aslına bakarsan. İtibarlıyım güçlüyüm ve oldukça zengin ve ünlü. Sen ve kız kardeşinin sızlanması yerine bana teşekkür etmelisiniz. Sayemde kardeşin o iğrenç mahalle kenarında oturmayacak. Ya da ilk günlerdeki gibi iyi bir hastanede kalacak, iyi bir arabaya binecek." Bu sözleriyle abime üssten bakmaya başladı. Sanki gerçekten üstün gibiymiş gibi bakmaya başladı.

Abim bu tavrına karşı kendini dizginleyemedi. Kennana doğru yürüyerek ellerini Kenanın yakalarına yapıştırdı. Kenanın beyaz gözlerindeki eller onun bedenini sarstı.

Abim Kenanı sarsarak sert bir şekilde gömleğine asılmıştı.

İçimden bir ses Kenanın hiç iyi şeyler yaptıcağını söylüyordu.

"Oğlum öldürürüm seni, öldürürüm anlıyor musun ! Fidanın peşini bırak, senin yüzünden kız kardeşim gülmez oldu. Geldiğin günden beri sadece ağlamalarını duyuyorum." Bu sözleriyle boğazım düğümlendi. Abimin ağlamalarımı duyması canımı acıtıyordu. Ben ne kadar çabalasamda ne kadar dağılmış ve üzgün olduğumu biliyordu.

"Çek ellerini üzerimden, Tuncay!" Dişlerinin arasından nefretle söylediği sözlerine karşılık abim yakasına daha fazla asıldı.

Kenanın mavi gözleri koyulaştı. Bu çok fazla sinirlendiğinin işaretiydi.

"Çek ellerini, Tuncay. Bu son uyarım!" Sert yüksek sesi yankılandı olduğumuz yerde. Kenan şimdi oldukça sinirliydi.

Yüzündeki iğrenç gülümsemenin yerini ciddiyet ve öfke almıştı.

Abim yumruklarını sıkarak kaldırdığı anda Kenan abimin yüzüne kafasını geçirdi. Abim ne olduğunu şaşırır bir şekilde sendelenip yeri boylarken, Kenan ise yakalarını düzelmek ile meşguldu.

O an kalbim acıyla sızladı. Abimin canı yandığı için.

Abim yerde acıyla burnunu tutarken Kenan ona tepeden bakıyordu. Gözlerinde bir ışıtı belirdi. Oldukça keyif alıyordu tekrar. Dudaklarında çarpık bir gülüş oluştu.

Abime sanki ondan üstünmüş gibi bakıyordu, abim burnunu tutarken.

Gözlerim dolu bir şekilde hemen panikle kapının kolunu açtım. Daha fazla durmazdım. Sadece izleyemezdim. Abimin canı yanarken izleyemezdim.

Kapı kolunu açtığım anda gözlerim tekrar önüme çevrildi. Kenanın yalısından iki cüsseli takım elbiseli adamlar gelmeye başladı. Kenan arkasını dönüp onlara baktı. Yerde burnundan oluk oluk kan akan abimi işaret etti.

FidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin