•19•

18.9K 591 119
                                    

Başlamadan önce multiye bakın. Bu kadının hayatı mahvoldu. Adamın sadece siniri üzerine hayatı boyunca o izler kalıcak. Yanık izleri çabuk geçen bir şey de değil üstelik.

Yani bu kadının suçu neydi ? Eşini kahvaltı için uyandırmak mı ? Burda kadını geçtin demicem. Geçemem çünkü.

Burda iki kişi zarar görüyor. Kendi öz kızına bile bunu yapan adam var ya. Canlarının nasıl acıdını tahmin bile edemiyorum. Ya hani küçük kızının bağırışlarına nasıl sesiz kaldın. Aynı yastığa baş koyduğun kadının nasıl canını yakabildin.

Bunu yapan adam serbest ! Lütfen sesiz kalmayalım. Biz sesiz kalıp göz yumdukça onlar daha fazla cesaret buluyor.

İyi okumlar.

"Yengem bu gülleri ne yapayım?" Yengemin sorusuyla gözlerimi elimdeki kitaptan kaldırdım. Yengemin elinde olan büyük kırmızı ve siyah güllere baktım. Tıpkı dün gece ki gibiydiler. Güzel ve narin.

"Çöpe at, yenge." Dediğimde yengem güllere bakarak konuştu.

"Pekte güzellermiş," gülleri burnunu getirdi ve kokladı. "Bir aralar abinde bana çok alırdı." Dediğinde hafif bir merakla sordum.

"Ne olurdu o güllere ?" Dediğimde gözlerini güllerden kaldırdı.

"Annem hepsini parçalardı. Abin bana nişanlıyken alırdı. Bende aptal gibi odama koyardım. Üzerinde not gören annem tabi anlardı Tuncaydan geldiğini oturur bütün yapraklarını yolardı. Güzelim güller yere saçılırdı." Diye konuştu. Garipseyerek baktım. Ama neden ?

"Neden böyle bir şey yapardı annen, yenge ?" Dediğimde ellerini narin güllerin arasında gezdirdi.

"Abinin durumu ortadaydı. Sürekli abin için 'çulsuz, fakir' derdi. Annem hep varlıklı biriyle evlenmemi istedi. Ben ise abini gördüğümde bunun için çok geçti. Zaten gözüm hiç parada olmadı. Sadece beni seven ve değer veren biri istedim. Abine rastladığımda farkettim ki o kişi o." Dedi. Yanıma gelerek yatağımın baş ucuna oturdu.

Neden herkes bu kadar paraya düşkündü ? Para olunca mutluluk yanında mı geliyordu ? Ya da huzur onunla birlikte mi geliyordu ? Sanki bir alana bir bedava hesabından...

Abim bir ara bahsetmişti. Yengemle ne kadar zor evlendiklerinden. Ben o sıralar yurtta kalıyordum. Bunun için pek bilmiyordum tanışma ve evlenme fasıllarını.

Ama yengemin annesinin biraz bu fikirli olduğunu biliyordum. Bizim eve ziyarete geldiğinde bana 'okuyup ne yapıcaksın, evlen hayatını kurtar.' Dediğini hatırlıyorum.

Annemle aslında kafaları birdi. Aynı düşünceye sahiplerdi ama sürekli yengem ve abimin evlenme konusu açıldığında eskilere gidip tartışmadan duramıyorlardı. İş işten geçmiş olasına rağmen yengemin annesi ahlanırdı hala.

Bana saçma geliyor bu düşünce tarzı. İki kişi birbirini sevdikten sonra engel kalmamalı ve bence kimse karışmamalı. Neticede herkesin bir hayatı var ve kendine özel bir şey. Kimse kimsenin özel hayatına dahil olmamalı. Tabi bunlar sadece düşünce çünkü bunu ne uygulayan var ve de katılan.

Aklımdaki soruyla dudaklarımı araladım.

"Birinin seni sevdiğini nasıl anlarsın yenge ? Seni sevdiğini söylüyorsa gerçekten seviyor mudur ?" Sözlerimle güllerden bir tane aldı. Narin ve güzel kırmızı gülü elinde tuttu. Bana dönerek konuştu.

"Eğer biri seni seviyorsa söylemesi gerekmez. Sana hissettirir. Bazen o süslü laflara gerek yoktur. Ne hediyelere ne de yüzüğe gerek yoktur. Çünkü kalplerinizin bir olması yeterlidir." Sözleriyle kala kaldım. Kafamda bir çok ses şunları söylüyordu.

FidanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin