Duyduklarım karşısında oldukça şaşkındım. Yüzüne ağzım aralanmış bir şekilde sadece bakıyordum. Merak ediyordum, ciddi miydi ? Abime onu sevdiğimi inandırmamı istiyordu ? Bu gerçek miydi ?
Nasıl böyle bir şey isteyebilirdi ki benden ?
Bir kaç saniye yüzüne şaka yapıp yapmadığını anlamak için bakıyordum. Şaka yapma oranı yüzde bir olduğunu bilmeme rağmen yokluyordum gözlerini.
"Beni duydun. İçeriye girince abinin düşüncelerini tamamen değiştireceksin. Mutlu olduğuna ve beni sevdiğine inandıracaksın." Sözleri sert ve tane taneydi. Üstüne basarak söylemişti bunları. Sanki karşısında söylediklerini hiç bir zaman anlayan biri varmışçasınaydı. Dudaklarımdan düşünmeden umutsuzca kelimeler döküldü. "Yapmam." Kaşları çatıştığında kuralları hatırlatacağını bildiğim için tekrar konuştum. "Yani bana inanmaz. Yüzümden okur abim her şeyi." Diye açıkladığımda eki elini yanaklarıma koydu. Yanaklarımdaki büyük parmakları beni ürperirken gözlerimdeki korkuyla ona baktım. Dudaklarında zorlama bir gülümseme vardı. Gözlerinde ise aynı sert ifade yerini koruyordu. "Etrafımızda insanlar var. Canını yakmak istemiyorum, Fidan." Parmak uçları yanaklarımı okşarken içimdeki rahatsız hissiyat ve bana bir şey yapabilme korkusu ile dolup dolaşıyordu. Dudaklarında gülümsemeyle bana bakıyor ve elleri yüzümdeyken dışardan tatlı bir çift olarak görüyorduk. Ama içten içe korku dolu ve rahatsız hissediyordum. Sevgi olarak görünen bu davranışı beni ürpertiyordu. Parmakları tenimin üzerinde dolaşırken kafamın içerisinde olacak bana yapabileceği tüm kötü şeyleri sıralıyordum.
"A-anlamıyorsun, abim anlar." Sözlerim titrekti. Eli yüzümdeyken odaklanamıyor korkmamı engelleyemiyordum. İçimden şunu demeden edemiyordum. Ya şimdi bu insanlar burda olmasaydı. Sağdaki koltuklarda oturan yaşlı kadın ve bir doktorla konuşan yaşlı adam olmasaydı başıma neler gelirdi ? Kim bağırışlarımı duyardı ? Duysalar inanırlar mıydı bana ? Peki ya bu kat neden bu kadar ıssızdı.
Muhtemelen bu kattaki hasta sayısı oldukça azdı. Korkularım içerisinde yuvarlanırken onun sesini duydum. "O röportajda kameraların önünde nasıl rol yaptıysan burdada yap." Son sözlerinden sonra dudaklarındaki gülümsemeyle ellerini çekerek kapıya uzandı. Abimin önünde rol yapmak ve tanımadığım insanların arasında rol yapmak arasında büyük bir uçurum vardı. Abim daha öncesinde anlamıştı olanları bir kez denemiştim ve sonucunda bu haldeydi zaten.
Kenan beni buna zorluyordu işte. Abimin şu an olduğu hal onun yüzündendi. Konuşmamamız sırasında anlamış ve ödetmek için Kenanın kapısına gitmişti. O zamanda Kenan bunu benden istemişti. Hemde ilk başta kimseye belli etmemem gerektiğini, mutlu bir çift olarak gözükmememiz gerektiğini söylemişti. İlk Kenanla tanıştığımda kuralları arasında bu vardı. Sonucunda becerememiştim ve abim her şeyi anlamıştı. Kenanın değimiyle bedel ödemiştim.
Abimi gözlerim önünde dövüp dövdürterek.
Kapıyı açmasına engel olmak istemiştim ama o benden oldukça hızlı davranmıştı. Aralanan kapıyla benim girmem için elini açmıştı. Yutkunarak odaya girdim. Odaya girdiğimde abimin gözleri beni bulmuştu. Büyük yatağında oturuyor özlem dolu gözlerle bana bakıyordu. Bakışları ilk şaşkın olasada sonrasında özlemle bana bakmıştı. Beni çok özlemiş olmalıydı...
Beni çağıran o olmasına rağmen yinede şaşırmıştı. Belkide uzun bir aradan sonra olasılık vermemişti beni karşısında görmeye. Dudaklarında bir gülümseme yerleştiğinde benim ise gözlerim dolmaya başlamıştı. Onu tekrar görmek o kadar güzeldi ki. Özellikle iyi görmek daha güzeldi. Burnunda bantlar vardı. Sanırım dün gerçekleşmişti o ameliyat. "Fidanım." Sözleri özlem dolu bir şekildeydi. Kendimi tutamayarak yanına gittim. Yanına geldiğimde kollarımı açarak ona sarıldım. Sırtımdaki saçlarıma uzanan parmakları onları okşarken ben ise başımı gömmüş hiç çıkmak istemiyor gibiydim. Sanki sonsuza kadar kalabilirmişim gibi huzurluydum ona sarılırken. Her zaman elleri saçlarımda kaldaydı. Hiç bırakmasaydı. Çünkü kendimi hala suçlu hissediyordum. Belki ona sarılırsam affedebilirdim kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fidan
ChickLit"Kendinize bir bakın. Kaç yaşındasınız ? Ben daha 19 yaşındayım. Bir evlilik için çok küçüğüm. Siz benim abim gi-" dediğim anda masanın üzerine inen yumruk sesiyle sözlerim kesildi. Gürültü karışında korkarak yerimde sıçradım. "Yeter kes sesini...