Not! :Bu bölümün neredeyse tamamı smut bu yüzden okumak istemiyorsanız geçebilirsiniz kurgu olarak geride kalmaz ve bir şey kaçırmazsınız
Çalışmaktan beynimin aktığı zamanlarda sonunda bir konuyu anlayabilmiştim. Evet inanılmaz geliyordu ama konuyu anlamıştım. İlk başta ismini bile okuyamadığım Fonksiyonları şuan yapabiliyordum.
Tabi Hyunjin gelip, bu en kolay konulardan birisi çabuk öğrenirsin dediğinde gaza gelip saatlerce anlamaya çalışmıştım. En kolay konu buysa diğerleri beni korkutuyordu ama yavaş yavaş çözecektim bu işi.
Yine Şıklarda bulunmayan bir cevap bulduğumda şıklara baktım ve en yakın olanı işaretleyip diğer soruya geçtim.
En azından yanlışta olsa çözebiliyordum. Normalde soruyu bile anlamaz sadece isim soyisim yazıp bırakırdım. Bu kadar geliştiğimi görmek bile beni gururlandırıyordu.
"Güzelim" Ağzımdan, kemirdiğim kalemi çıkarıp diş izlerimin oluştuğu kaleme kısa bir bakış attım. Uçlu kalem dururken neden kurşun kalem kullanıyordum onu da bilmiyorum. Elime geçeni almıştım.
Başımı çevirip yatakta oturan Hyunjin'e baktım. Duş almış olduğunu kurutsa bile hafif nemli olan saçlarından anlamıştım. Üzerine ince fiziğini belli eden siyah bir kazak ve eşofman giymişti. Sarı uzun saçları açık kalmış ve omuzlarına Değiyordu.
Ona dönmemle bir elini uzatıp gelmemi istedi.
"yeteri kadar çalıştın" sonunda diye ağlayabilirdim şuan. Anında kalemi atıp kitabı kapatmış ve saatlerdir oturduğum sandalye de biraz gerindim. Her gün buna nasıl katlanacaktım ben?
Ayağa kalktığımda zıplayarak beni izleyen Hyunjin'in yanına gittim ve karşısında durup elini tuttum.
"artık film izleyebilir miyiz?" benim heyecanıma gülümsemiş ve çekiştirdiğim elini kendine çekip beni kucağına oturtmuştu. Yerimden memnun olarak kollarımı boynuna sardım ve daha da yakınlaştım.
"film mi izleyelim?" dudaklarıma bakarak konuştuğunda adeta hipnoz edildiğimi fark ettim. O dudaklarıma bakıp fısıldarken nasıl başka bir şeye odaklanabilirdim ki? Film bekleyebilirdi değil mi? Bence beklerdi hem film izlemek ne ya? Klasik klasik şeyler. Bence film izlememeliydik.
Dudağımı yalarken elini kalçama koyup beni biraz daha kendine çekti. Bu hareketi daha çok kucağına yerleşmeme sebep olurken Cevap verme gereği duymadan önümdeki kalın dudaklara dudaklarımı bastırdım.
İstediğini almış olmalı ki gözlerini kapatıp anında Dudağımı dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Arada çekiştiriyor bazen ufak ısırıklar bırakıyordu ve bu benim sertleşmeme fazlasıyla yetiyordu. Eli bacaklarımdan kalçama doğru ilerledi ve kavrayarak sıktı. Benim ona cevabım ise dudaklarına doğru boğukça inlemekti.
Yarın okulun olmasını umursamıyorduk ve sınavlarımızın ortasındaydık. Yine de bu anı yaşamak varken sınavları ve okulu kim takardı ki?
Öpüşmemiz gittikçe derinleşirken ellerim saçlarına buldu. Saçlarını çekiştirip kendimi istemsizce ona bastırdığımda dudaklarımı anlık ısırmayı bırakmış ve benim gibi boğukça inlemişti.
Onu inletmiş olmak gülümsememe sebep oldu ve tekrar aynı inlemeyi almak için kalçamı hafifçe ona sürttüm. Tekrar aldığım inleme kalçalarımda hissettiğim elleri ile keyfim yerine gelmişti. Onu böyle etkilediğimi görmek fazla hoşuma gidiyor ve daha fazlasını istememe sebep oluyordu.
Bir eli kalçamdayken diğer elini belime sardı ve beni yatağa yatırıp üzerime uzandı. Kolumu çok geremediğim için bol bir şekilde boynuna sarıldım ve dilimi dudağında gezdirdim. Diliyle ağzımı keşfederken nefessiz kalarak ondan ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love without thinking |HYUNLİX
Fanfiction"düşünmeden sev Felix. Eğer düşünürsen sevemezsin çünkü" "Ama Bu yanlış" "kime göre? Benim tek doğrum sensin." endişeyle dudağımı dişlerken tuttuğu elimi bırakır gibi oldu. Bir an korktum ama neden korktum onu da bilmiyordum. Ellerimizi kenetleyip a...