Asla yapmam dediğiniz bir şeyi yaptığınızda ne hissederdiniz? Kendinizi tanımadığınızı düşünür müydünüz ya da asla diye bir kelime kullandığınız için pişman olur muydunuz?Defalarca kez yaşadığı bu olayı tekrar yaşayacağını bile bile görmezden gelmeye çalışması bazen kendisine öfke beslemesine sebep oluyordu. Kendini biliyor, sonradan yapacaklarını tahmin etmesine rağmen neden hala görmezden gelmeye çalışıyordu ki?
Yaslandığı camdan hızla akıp giden yolu izlerken güneş çoktan arkasında kalıp kızıl ışığını şehre yaymıştı. Batmaya hazırlanan güneşin arkadan vuran ışığı koyu saçlarını parlatıyordu. Hala daha tükenmeyen yaşları yanaklarından akarken burnunu çekip kolunu kaldırdı ve kazağının koluna yaşlarını sildi.
Taksi evlerin azalmaya başladığı ve ormanın yakınlarına doğru ilerlerken titrek bir nefes aldı. Yapacağı şeyin doğru olup olmadığını hatta işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordu. Belki de hata yapıyordu ama başka seçenek kalmamıştı. Minjae... Hyunjin'i öldürmeden asla durmayacaktı.
Taksinin yavaşlamasıyla başını camdan çekti ve geldiği yere baktı. Biraz ileride 2 katlı büyük bir ev vardı. Çatı katında küçük bir cam oranın bir oda olduğunu gösteriyordu ve oldukça karanlık duran ev, gri-siyah tonlarındaydı.
Ön bahçede birkaç bitki ve çiçek dışında sadece bir köpek kulübesi ve içinde de beyaz-gri bir köpek yatıyordu. Evin önünde ise sadece bir tane siyah araba ve yanında motor vardı.
Duran taksiyle nefesini bıraktı ve cebinden cüzdanını çıkarıp uzun bir mesafeyle fazla tutan yol parasını ödedi ve kapıyı açtı.
Dışarı çıkmasıyla hafif soğuk bir rüzgar bedenini esir almış, zaten dolu olan gözleri daha da dolmuştu. Şehrin çıkışına yakın olan bir yerde olduğu için rüzgar evinin olduğu yerden daha soğuk esiyordu.
Yanından geçip giden taksiyle yolun ortasında kalakalırken sweatinin kolunu ellerinin arasında sıkıştırıp nefesini bıraktı ve vazgeçmemek için hızlı adımlarla eve ilerledi.
Düşünmek istemiyordu. Düşünürse tereddüte düşeceğini biliyordu ve bunu istemiyordu. Elinde kalan son seçeneğinde tereddüt etmek istemiyor hatta bir an önce oraya gitmek istiyordu. En azından yalnız kalmaz ve ondan bir fikir alabilirdi.
Bahçeye girdiğinde uyuyan Haski türü köpek uyanmış ve ayağa kalkarak hızlı adımlarla eve ilerleyen çocuğa bakmıştı. Normalde yabancı gördüğünde saldıran köpek, ağlayan küçük çocuğu sadece izlemekle yetinmiş ve onun eve ilerlemesini izleyerek yattığı yere geri oturmuştu.
Kapının önündeki birkaç basamağı çıkıp kapısının bile şık olduğu eve baktı. Işıkların hiçbiri yanmıyor, içeriden tek bir ses bile gelmiyordu. Boş yere gelmiş olabileceği yavaşça içine sinerken kızarmış gözlerini kapıya çevirdi yumruk yaptığı elini kaldırıp kapıya vurdu. Evde olması için tanrıya dualar ederken kapının açılmadığı her saniye umudu biraz daha söndü ve çaresizlik baş göstermeye başladı.
Evde kimse yoktu ve elindeki son seçenekte gitmişti. Ne yapacaktı? Tüm bu olayları durdurup arkadaşlarını nasıl kurtaracaktı? Bu bilinmezlikte tek başına kaldığı için korkuyor, çaresizce dolu gözlerinden yaşlar akıyordu.
Kapıyı tekrar yumrukladı umutla. Açılana kadar yumruklamak istiyordu ya da evde değilse gelene kadar burada bekleyebilirdi ama bu arkadaşlarını kurtarmazdı. Onun kaybettiği her saniye sanki canını yakıyordu. Şuan emin olduğu tek şey Minjae başka bir planı kurgulamaya ya da harekete geçirmeye başlamıştı bile ve vakit kaybetmek istemiyordu.
Birden açılan kapıyla eli havada kalırken bulanık gören gözlerini kırpıştırıp görüşünü düzeltti ve çaresiz bakışları yerini şaşkınlığa bırakırken kapıda ki kişiyi süzdü. Oldukça genç ve güzel olan Genç kadın, elini kapıya koymuş Aynı karşısındaki küçük gibi onu süzüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love without thinking |HYUNLİX
Fanfic"düşünmeden sev Felix. Eğer düşünürsen sevemezsin çünkü" "Ama Bu yanlış" "kime göre? Benim tek doğrum sensin." endişeyle dudağımı dişlerken tuttuğu elimi bırakır gibi oldu. Bir an korktum ama neden korktum onu da bilmiyordum. Ellerimizi kenetleyip a...