Ne zaman kötü hissetsek sığındığımız bir yorgan altımız olurdu. O yorgan bazıları için onunla bütünleşmiş yoğun duyguları olur, Bazıları için hayatının merkezine yerleştirdiği kişiler olurdu. Sadece bir yorganı olup onu kaybedince açıkta kalan da vardı, onlarca yorgana sahip olup her seferinde diğerine sığınan da vardı.
Felix'in sığınabileceği bir sürü yorganı olmuştu hep. Kötü hissettiğinde koşarak sarıldığı o yorganlardan birisi, uzun zamandır onunla olan arkadaşlarıydı. En ufak bir kırılma da, bilinmezlikte ve karanlıkta onun elini tutup çıkışı gösteren kişilerdi. Onu sıkıca sarıp kötülüklerden uzak tutan en kalın ve kaliteli yorgandı.
Arkadaşlarına gidemediğinde sığındı bir diğer yorgan, Onun için tavana yapıştırılan gece dövmeleriydi. Sanki gökyüzü hemen dibindeymiş izlenimi veriyor, bambaşka desenlere sahip yıldızlardan bir anlam çıkarmaya çalışıyordu. Onu iyi hissettiren ve bazen cevapları bulduğu o dövmeler hala daha ihtiyaç duyduğu diğer yorgandı.
Son yorganı ise... En eski yorganıydı. Yıpranmış, bazı yerleri yırtılmış olan o yorgan gün geçtikçe incelmiş ve artık sığınamaz olmuştu. Onu koruyamıyor, ona sarıldığında hiç iyi hissetmiyordu. Yine de atılması gereken o yorganı hala istiyor, ona sığınmak için elini uzatıyordu.
Felix... Hala Hyunjin'e sığınmak istiyordu.
Odaya hakim olan uzun sessizlik, ikisini de germek yerine rahatlatıyor, düşünmenin rahatlığı ile bu sessizliği bozmuyorlardı. Yaslandığı yatak başlığından hafif kayıp kucağında uyuyan kediyi sevmeye devam etti.
Ona her şeyi anlattığında Jeongin'in en az kendisi kadar şoka girdiğini, onun da bunu asla beklemediğini anlamıştı. Jeongin aşk konusunda en az bilgiye sahip kişiydi ama fazlasıyla izlediği dizi filmleri düşünüyordu uzun süredir. Ona verebilecek cevabı hala yoktu.
Tek düşünebildiği ikisininde büyük bir çıkmaza girdiğiydi. Felix abisi olarak gördüğü kişiyi fazlasıyla seviyor ve ondan ayrı kalmaya dayanamıyordu ama artık onunla yakın olabilmek için tek çare onun aşkına karşılık vermesiydi. Fakat Felix onu hiç o gözle bakmamış, ona aşık olma düşüncesi aklından bile geçmemişti.
Sessizce kediyi seven Felix'e çevirdi bakışlarını. Gözlerinde ki buğulanma ve kırıklık canını yaktı. Kardeşi, büyük bir bilinmezlikte zincirlenmiş, oradan her kurtulmaya çalıştığında bileğini acıtan zincir yüzünden pes etmenin eşiğine gelmişti.
Felix'in korktuğunu hissedebiliyordu. Onu yaklaşık 5 yıldır tanıyordu ve Felix'in Hyunjin'e olan bağlılığını fazlasıyla iyi biliyordu. Onu kaybetmekten, ondan uzak durup aralarında gerginliğin olmasından fazlasıyla korkuyordu.
Bu yüzden o zincirlerden kurtulmak istiyor, pes etmenin eşiğine gelse bile tekrar ve tekrar çekiştiriyordu zincirleri. Çünkü o zincirler onu mahkum ettiği sürece Hyunjin'i kaybedeceğini biliyordu.
Felix Hyunjin'e karşılık verse bile aralarında yine bir gerginlik olacaktı ve bunu ailelerinden saklamak fazlasıyla imkansızdı. Tüm okul onları kardeş olarak bilirken birlikte olamayacaklardı ve birisinin bunu fark etmesi her şeyi mahvederdi.
Felix'in yalan söyleyemeyen kişiliği annesine anında yakalanmalarına sebep olurdu. asıl sorun bu değildi. Aralarında ki tek engel Felix'in duygularıydı. Hyunjin'e ne hissettiğini bilmiyor oluşuydu.
Felix'e verebilecek bir cevabının olmaması kendini iğrenç bir dostmuş hissettirirken 'en azından onu rahatlatmak için bir şeyler söylemeliyim' diye düşündü.
Dudağını dişleyip derin bir nefes aldığında Felix'in Yorgun bakışları onu buldu. Hem bedenen hem ruhen çökmüş gibiydi.
"Kaçmanın bir anlamı yok Felix. Elinde sonunda karşılaşacaksınız. Her anınız birlikte sizin." Dudağını birbirine bastırıp başını salladığında Uyanıp kucağından atlayan Kediye çevirdi bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love without thinking |HYUNLİX
Fanfiction"düşünmeden sev Felix. Eğer düşünürsen sevemezsin çünkü" "Ama Bu yanlış" "kime göre? Benim tek doğrum sensin." endişeyle dudağımı dişlerken tuttuğu elimi bırakır gibi oldu. Bir an korktum ama neden korktum onu da bilmiyordum. Ellerimizi kenetleyip a...