|Hyunjin|
Yıllarca onunla yan yana olmuştum fakat her seferinde bir öncekinden daha da gergin oluyor, ona kollarımı sarmamak için irademi fazla zorluyordum.
Ona sarılsam beni yanlış anlamazdı ama ben irademi tamamen kaybeder ve ona olan duygularım sel gibi akıp giderdi Dudaklarımın arasından.
Eğer beni o anlamda sevmiyorsa bile kardeşi olarak sevmesine razıydım. Sadece yanımda olsun ve her gün onun o saf yüzünü görerek uyanayım istiyordum.
İzlediğimiz filmin ortalarında, herkes büyük bir ilgiyle ekrandan bakışlarını çekmiyor, ellerinde ki yiyecekleri yemeği unutuyorlardı. Sanki filmi izlemiyorlar, bizzat olayların içindeymiş gibiydiler.
Filmin aksiyon-bilimkurgu karışık olması hepimizin ilgisini çekiyordu ki bu gruba ben dahil değildim. En sevdiğim tür olsada bana yapışık oturan Felix yüzünden filme asla konsantre olamıyordum.
Onun yanında oturmuş Seungmin, ilk defa onunla ilgilenmiyordu. Felix benim sevgilim olacaktı ve ben onu unutup filme odaklanacaktım? O, Felix'i hak etmiyordu.
Saat çoktan 10 olmuştu ve ışığı açmaya üşendiğimiz için Televizyondan gelen ışık dışında başka bir ışık kaynağımız yoktu.
Felix'in Bu tarz filmleri sevmediğini ve bu yüzden uyumak üzere olduğunu tahmin edebiliyordum. üstelik karanlıktaydık ve salonda televizyondan gelen sesler dışında hiçbir ses yoktu. Felix için ideal uyku ortamıydı.
Başımı hafifçe çevirip onu inceledim. Koltukta, kendine çektiği bacakları ile oturuyor, göğsüyle bacakları arasına aldığı yastığa sarılıyordu. Kendine çektiği için zaten kısa olan bol şortu daha da sıyrılmıştı.
Yutkunma sesim kulaklarıma ulaşırken vücudumun gerildiğini ve O dokunma hissinin daha da yoğun bir şekilde vücuduma yayıldığını hissettim.
Sanki, inatlığına kısa giyiniyordu. Soğuk havalarda bile sürekli böyle giyinir ve beni fazlasıyla zorlardı.
Bakışlarım yukarılara çıktığında gözlerinin kapanmak üzere olduğunu ve başının bir ileri bir geri gittiğini gördüm. Tahmin ettiğim gibi film ilgisini çekmiyor, yapacak bir şeyi kalmadığı içinde uykuya yenik düşüyordu.
Tatlı görüntüsü karşısında bütün duygularım içimde ki fırtınaya kapılıp oradan oraya savrulurken herkesin hipnoz gibi ekrana bakmasının rahatlığı ile çekinmeden izledim onu.
Çilleri, karşıdan vuran televizyonun ışığı ile daha da parlamış, Turuncu saçlarının önü sarımsı bir renge bürünürken arkası karanlıkta kalarak kırmızıya dönüşmüştü. Kalın dudakları, içtiği meyve suyu sayesinde daha da kızarmış ve gözlerimi onlardan çekmeme engel oluyordu.
Başı yana doğru düşüp Seungmin'in omzuna yaslanacakken birden uzanıp başını tuttum. Düşünmeden yaptığım hareketle bir an ne yapacağımı sorgulamış ve elim yüzündeyken uyumaya devam eden Felix'e bakakalmıştım.
Kimsenin fark etmemiş olduğunu ve herkesin odağının hala filmde olduğunu fark ettiğimde Bu sefer düşünmemeyi tercih etmiş ve Başını yaklaştırıp omzuma koymuştum.
Her zaman yaptığı gibi bana doğru yaklaşıp daha da göğsüme doğru sokulduğunda nefes almayı kestim. Ne zaman onunla yatsam uykusunda olsa bile bana yapışır, kollarımın arasında küçülerek bana sığınırdı. O zamanlar düşündüğüm tek şey, sonsuza kadar öyle kalabilmekti. Ne kadar da güzel duruyordu benimle.
Film bitene kadar öyle durduk. Chan fark edip bana üzerinde ki hırkasını uzatmıştı ve Onun hırkasıyla Felix'in bacaklarını kapatarak daha rahat uyumasını sağlamıştım. Benim de daha rahat olmama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love without thinking |HYUNLİX
Fanfiction"düşünmeden sev Felix. Eğer düşünürsen sevemezsin çünkü" "Ama Bu yanlış" "kime göre? Benim tek doğrum sensin." endişeyle dudağımı dişlerken tuttuğu elimi bırakır gibi oldu. Bir an korktum ama neden korktum onu da bilmiyordum. Ellerimizi kenetleyip a...