Aile Yuvamız

2.5K 255 195
                                    

"Kami! Buraya gel oğlum!" Bacaklarımı huylandıran çimenlerin üzerine yavaşça oturup elimdeki mama kasesini önüme bırakırken bahçede koşuşturan Kami yemeği görür görmez gelmişti.

Bu sabah Chan hyunglar gelirken evde yalnız kalmaması için Kami'ye getirmişti fakat kendi köpeğini getirememişti. Jeongin'in ablası hafta sonu evde olduğu için onunla oynamak istemişti.

Çocuklar gelene kadar tozlanmış evi temizlemiştik ki sanki ilk defa yapmışız gibi kalçam ağrıdığı için daha kolay işleri yapmıştım. Rafların tozunu almak, bulaşık yıkamak gibi...

"Sikeyim seni! Piç!" Jeongin ve Seungmin'in kahkası arasında duyduğum Jisung'un sinirli sesi ile Kami'yi sevmeyi bırakıp arkamı döndüm ve salıncağın önünde yerde duran Jisung'u görünce istemsizce ben de güldüm. 

"Hih! çok ayıp Jisung! Minho hyung duymasın" Jeongin muhtemelen onu indirmek için korkutup düşürdüğü salıncağa otururken Jisung yerden kalkıp üzerini silkeledi ve yüzüne yerleştirdiği piç smile gülüşü ile arkasını dönüp üzerine atladı.

Jeongin'in o ince çığlığı ile yüzümü buruşturup kulaklarımı kapatırken ikisi de salıncaktan aşağıya düşmüş ve Jisung onun saçını çekmeye başlamıştı.

"Psikopat mısın bırak saçımı?!"

"O salıncağa ilk ben binmiştim!" Korkup kaçan Kami eve doğru ilerlerken ayağa kalkıp kulaklarını kapatmış Seungmin'in yanına gittim. Onların kavgasını tek bir şekilde durdurabilirdik ve bunu yapmayı çok seviyordum. Seungmin'e hadi dercesine omuz atıp Jisung'un üzerine atladım da Jisung Jeongin'e yapışmış, ikisi de yere tükürerek bağırmış ve Seungmin kısa sürede üzerime atlamıştı. İkimizde gülerken Jeongin bizi itmeye çalışıp altımızda can çekişiyor, Jisung ise bana küfürler ediyordu.

"FELIX AMINA KOYIM SENİN! ÖPÜŞTÜK LAN!" Jisung iğrenircesine kusarmış gibi yaparken Jeongin'de ondan farksızdı. Hass... Cidden öpüştüler mi?

Bu daha da gülmeme sebep olurken Seungmin'de benden farksızdı. En azından ilk öpücükleri sevgililerine gitmişti bu da iyi bir şeydi. 

Jisung ve Jeongin'in yardım çığlıkları ve Seungmin ile benim kahkahalarımın ardından duyduğumuz sesle anında susarken dördümüz de başımızı çevirip arka bahçenin kapısında şaşkınca bize bakan kişilere baktık. Changbin ve Chan hyung, neler olduğunu anlamaya çalışır gibi bakarken Hyunjin ve Minho hyung sanki bu görüntüyü bekliyorlarmış gibi oldukça sakinlerdi.

Seungmin, Changbin hyungu görünce hemen üstümden kalkmış o kalınca ise İkisi beni fırlatırcasına atıp ayağa kalkmışlardı.

"Chan Jisung beni öptü!" Jeongin koşarak onun yanına giderken ben acıyan kalçam ile yerde kıvranmakla meşguldüm. Hayır zaten acıyordu birde beni itip yere düşürmüşlerdi salaklar.

Kalçamı ovup buruşan yüzümle Chan hyunga sarılan Jeongin'e bakarken Bu sefer şaşkın bakışlar Jisung'daydı. Minho hyung ona kaşlarını kaldırıp bakarken gülmeden edemedim. KA-OSSS! 

"Götünden uydurma Jeongin! Felix öpüştürdü bizi!" 

"Ben ne alaka ya! suçu bana atma sincap surat!" Ona kaşlarımı çatıp bakarken bana dönüp ellerini beline yerleştirdi ve tam olarak annemin sınavlara çalışmadığım zamanlar da yapacağı konuşmayı yapacakmış gibi bir havaya büründü.

"Üzerimize atlamasaydın öpüşmeyecektik ve ben onu boğabilecektim! Hem senin hani kalçan acıyordu? Sırf bu yüzden ev işlerinden kurtulup bahçeye çıktın!"

"Daha çok bağır istersen! hem acıyor zaten! bok cuvalı mıyım ben öyle atıyorsunuz yere?" 

Uzanıp ayakkabımı çıkarırken Jisung çığlık atıp bizim tartışmamızı bitirmemizi bekleyen Minho hyungun arkasına saklandı. Onun bu haline gülerken çıkardığım spor ayakkabımı geri giyip kendimi çimenlerin üzerine geri bıraktım.

 Love without thinking |HYUNLİX Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin