Yanlışa Oluşan Sevgi

3.4K 382 176
                                    

Yanlış giden bir şeyler vardı. Bu yanlışın ne olduğunu bilmeme rağmen düzeltmeye kalkışmıyor, o yanlışla yaşamaya çalışıyordum. Çünkü doğrunun beni nereye götüreceğini, benden neler alıp karşılığında ne vereceğini bilmiyordum. Bu yüzden sanırım bir şeylerin değişmesinden korkuyor ve yanlışta olsa her şeyin aynı kalmasını istiyordum.

Hiçbir şey aynı değildi.

Yalnız kaldığım odada bakışlarım sürekli sol tarafa değiyor, oranın boşluğu canımı yakıyordu. Ona odaları değiştirmeyi teklif ettiğimde verdiği tepki neden aklımdan çıkmıyordu? Sesinde ki ton, sanki gözünün önünde oyuncakları kırılan bir çocuğun sönen umudu gibiydi. Eli kolu bağlı, bir şey yapamıyor oluşunun ağırlığı altında eziliyordu sanki.

"Nasıl istersen" Demişti.Ve bende odaları değiştirmek istemiştim. Yaptığımın yanlış olduğunu, doğrusunun onun yanında olmam gerektiğini biliyordum. Yine de boş bir çaba olsa da ondan kaçıyor, senaryoyu değiştirmeye çalışıyordum.

Fakat yaptığım tek şey yolu gereksizce uzatmaktı. sonuç her zaman aynı olacak, Kaderin bize bağladığı ipler sayesinde birbirimize çekilecektik.

Gecenin ilerleyen saatlerinde Büyük bir gürültüyle gözlerimi açtım. Bedenime yayılan korku ve alışkanlığım olan hareketimle başım anımda soluma döndü. Odanın boş köşesi beni daha da korkuturken gelen yüksek ses ve cama çarpan sert cisimler nefesimin kesilmesine sebep oluyordu. Neler oluyor? 

Aldığım kesik nefesleri düzeltmeye çalışırken titreyen elimi uzatıp gece lambasını açtım. Fakat odayı aydınlatması gereken ışık, varlığını belli etmedi ve oda karanlık kalmaya devam etti. Korkuyordum ve tek bir saniye bile kesilmeyen sesler Beni daha da korkutuyordu. Sanki dışarıda kıyamet kopuyormuş gibi, insanlar çığlık atıyormuş gibiydi. O çığlıklar kulağıma doluyordu.

Yataktan hızla kalkıp odanın çıkışına ilerledim. Şuan tek istediğim Hyunjin'in yanına gitmek ve bu korkunç andan kurtulmaktı. En azından onun yanında sakinleşiyor, daha da güvende hissediyordum.

Fakat kapıya ulaşamadan cama vuran sert cisimle cam parçalanmış ve çığlığım odada yankılanırken bacaklarım tutmaz olmuştu. Yere düşen bedenimin şiddetle sarsıntısını durduramazken içeriye akın eden rüzgar odada ki hafif eşyaları etrafa saçarak uçurmaya başladı. 

"Felix?!" Odanın kapısı hızla açılırken Ne yaptığımın farkında bile değildim. Odaya giren Hyunjin'e doğru dizlerim üzerinde korkuyla giderken Beni kabul etmiş ve endişeyle yere çöküp kollarını bana sarmıştı.

Şiddetle sarsılan bedenime sıkıca sardığı kolları bana güven aşılarken yüzümü boyun girintisine sokup derin nefesler alıp vermeye başladım. Rüzgar hala içeriyi dağıtıp  eşyaları uçururken Hyunjin'in kazağına sıkıca tutundum. Sanki bıraksam beni de o eşyalar gibi uçuracak ve Uzaklara götürecekti.

"Korkma, sadece şiddetli bir lodos" saçlarımı okşarken beni sakinleştirmek için alçak tuttuğu sesi titremelerimin azalmasına ve nefeslerimin yavaşça düzene girmesine sebep oldu.

Defalarca kez kendime bunun sadece bir lodos olduğunu hatırlattım ve öylece onun kollarında durdum. İnkar etmek istesem de onun kolları benim en güvende ve en huzurlu hissettiğim yerdi. Belki de bu yüzden ondan uzaklaşmak istememiştim hiçbir zaman. En özel sığınağımı kaybetmek istememiştim.

Lodosla birlikte odanın önünde ki ağaç kalın ağaç dalı cama çarpmış, son vuruşunda kırmış olmalıydı. Neyse ki diğer odaların önünde ağaç falan yoktu.

Hyunjin bana sarılırken vücudumu kontrol etmiş ve yaralanmadığıma emin olmuştu. Rüzgar yüzünden cam parçaları odanın her köşesine dağılmıştı ve şuan bile dizimin hemen yanında büyük bir cam parçası vardı.

 Love without thinking |HYUNLİX Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin