Kim bilir bana neler yapar .

381 50 3
                                    

Yağmur holding den içeri girdikleri andan itibaren çalışanların bazılarının açıktan bazılarının ise  gizliden yeni ortakları aynı zamanda müstakbel kocası olan adama hayran bakışlarını hayretle izledi. Ne buluyorlar bu soğuk, sevimsiz ve suratsız adamda diye söylendiğinde yine iç sesi kendiyle ikilem içindeydi. Yanında yürüyen adama göz ucuyla  baktı. Birkaç gündür ne derse karşı çıkıyor hep kendi bildiğini yaptırıyordu. Ama bugün istediği olmuş attığı imzadan sonra korkacak bir durumu kalmamıştı. Artık hakimiyetin bitti diye kendi için işkencenin son bulduğuna inanıyordu.

Meraklı bakışlardan kurtulmak için koridorda adımlarını hızlandırdı ve babasının odasının önüne geldiğinde sekreteri önündeki monitöre bakarken kendilerini fark ettiği yoktu. Yağmur “Handan babam odasında mı?“diye sorduğunda Demir'in tedirginliğini fark etti.  Birazdan içerde ne yaşanırsa yaşansın kimse durumdan memnun olmayacaktı.  

Yağmur cevap beklerken Demiri gören sekreterin göz bebeklerinin büyümesini kekeleyerek birkaç söz söylemeye çalışmasını hayretler içinde izledi. " Şey. Evet. Babanız içerde." Bu kızı bile dilsize çevirdiğine göre diğer çalışanların durumunu düşünmek bile istemedi. İlk defa Handan'ın birine hayran bakışlarını görüyordu ve bu durumun kıza sürmesini diliyordu. 

Babasının müsait olduğunu öğrenince biraz önce arabada tartıştığı huysuz kocasına elini uzattı. Bu haberi vermesi gerekiyordu ve en kısa yol ikisinin el ele  karşısına çıkması olacaktı.

Genc adam Yağmur’un neden böyle bir şey yaptığını pek anlamasada bir bildiği vardır diyerek sert duruşundan bir şey kaybetmeden kabul etti. 

İlk defa el ele tutuştuklarında ikisi de yeni evli bir çiftten daha çok birbirine düşman insanlar gibiydiler. Gözlerini kaçırıp birileri için son noktaya bazıları içinse yeni bir başlangıca adım attılar. Çalışanların şaşkın bakışları arasında babasının kapısına vurdu. 

Yağmur için yaptığı hiç kolay olmasa da babasının bulunduğu odaya kocasıyla birlikte girerken sekreter meraklı gözlerle ikisini izliyordu. Patronunun kızını Cenk bey ile her an nişan haberini beklerken 'Bunun anlamı da ne?' Diye aklını kurcalayan soruya cevap aradı.

Necati bey kızının yeni iş ortağıyla yan yana ve el ele kapıdan girdiğini görünce fazlasıyla şaşırdı. Bir baba için gördüklerini kabul etmesi çok zor hatta imkansız dı. Okuma gözlüğünü çıkarıp masaya sert bir şekilde bırakarak “Neler oluyor burada?” diye sorduğunda sesindeki öfkeyi fark etmemek mümkün değildi.

Yağmur  vereceği  haber yüzünden babasının ne kadar üzüleceğini düşününce yüzüne bakacak cesareti kendinde bir türlü bulamadı. Haklı olduğuna inanıp  babasının karşısına bu şekilde çıkarak büyük bir hata yaptığının farkındaydı. Ama kendisine başka bir şans bırakmamıştı. Yüzünü eğip kendini toplamak için bir süre bekledikten sonra ilk sözleri “Baba ben evlendim. “ oldu. Yağmur küçüklüğünden beri itiraflarından korktuğu zaman kem küm etmeden direk söyleyerek kurtulduğuna inanırdı. Geciktirmek veya  saklamak ona göre bir davranış değildi. Bu huyundan dolayı babasından bir kaç kere uyarı almasına rağmen kendine engel olamıyordu. Sonuçta korkunun ecele faydası yoktu. 

Demir hayretle karısına  baktı. İlk önce ortamı yumuşatmalı babasını duyacaklarına hazırlamalıydı. Gerci el ele içeri girince bu nasıl olacaktı. Yinede direk söylemesi kendisini de şoke etmişti. Sahilde aralarında geçen konuşmayı hatırlayınca orada da pat diye söylediği sözler aklına geldi. 'Sizinle evlenmek istiyorum.’ 

Bu kızın hiç normal bir hali yok muydu.’ Adap nedir bilmiyor mu.’ diye iç geçirdi. Demir adamın tepkisine baktı neye uğradığını bilememiş duydukları karşısında büyük bir şok geçiriyormuş gibi donup kaldığını gördü. Böyle dengesiz bir kız babası olduğu için ya her şeye hazırlıklı idi yada yaşadığı şoktan dolayı tepki veremiyordu.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin