Allah aşkına biri bu adama gülmeyi yasaklamalı.

287 46 1
                                    

Yemekli toplantıdan çıkıp ofise giderken  içinden bir ses kendini bu gün şımartması için eve gitmesini söyledi. Gönül hanımın ve Sıla’nın evde olduğunu hatırlayıp vazgeçti. Aslında ikisini de çok sevmişti ama evlilikleri hakkında bir şeyler sormalarından deli gibi korkuyordu. Ne yapmak istediğine karar vermeye çalışırken Demir’in arabasını kırmızı ışıkta beklerken gördü. Yalnız değildi yüzünü görmese de yanında bir bayanın olduğundan emindi. İç sesi kendisini ilgilendirmediğini sadece kağıt üzerinde evli olduğunu söylese de sonuçta evliydi. Kocası ile bir kadının birlikte görülmesinin kendi için sorun  yaratacağına inanıyordu. Sırf bu nedenle içinde biriktirdiği merak tohumları gün yüzüne çıkıverdi. Kendine engel olamayıp arabayı takip etmeye başladı.

Bir süre sonra büyük bir binanın girişine kocasının arabası durduğunda içinden sarışın uzun boylu güzel bir bayanın indiğini gördü. Meraklı gözlerle ikiliyi izlerken kız güvenlikle bir şeyler konuşmaya başladı. Birkaç  saniye sonra Demir'de arabadan inip yanına geldi. Genç kızın Demire dönüp kulağına bir şeyler söylediğinde ikisinin gülümsemesini gördü. Yağmur daha önce Demir'i bu kadar içten gülerken hiç görmediğini düşünürken daha önce hiç tatmadığı bir hisle dolduğunu hissetti.

Sarışın bayan  binadan içeri girdiğinde Demir’de arabasına binip yoluna devam ettiğini geriden izledi. Hala gördüklerinin şokunu yaşıyordu. Ortada bir gerçek vardı, kocası olacak adamın sarışınlara karşı zaafı vardı. Ne hikmetse bütün sarışınları etkisi altına alacak bir de kabiliyet yaradan tarafından kendisine bahşedilmişti.

Kocasını içtenlikle güldüren kızın , resimdeki kız olup olmadığını düşündü. İkisi arasında kıyaslama yapması çok zordu. Bunun yüzünü uzaktan görmüştü. Diğerini de tam olarak anımsayamıyordu. Aklı o mu değil mi diye savaş verirken çantasındaki telefonun mesaj sesini duydu. 

Eda' İhracat raporları geldi.’  Mesajını okurken Demir de çoktan gözden kaybolmuştu.

Yağmur şirket binasının bahçesine arabayı park edip indiğinde girişe yakın Demir’in arabasına yaslanmış ve ellerini göğsünde birleştirmiş beklerken gördü. Dikkatini çeken tek görüntü bu değildi binadan çıkan bir kaç bayanın gözünün bayram etmesini de sağlıyordu. Bunu bilerek mi yapıyor yoksa farkında olmadan kadınların bakışlarını üzerinde topluyordu...

Eğer yaptıkları evlilik gerçek olsaydı o adam evli ve bana ait diyebilirdi. Ama böyle bir hakka sahip değildi ve dememek için büyük bir çaba veriyordu.

Demir’i gördüğünde ,  gözündeki siyah gözlükle ne düşündüğünü anlayamadı, gerçi gözlükler yokken de ne düşündüğünü anlayamıyordu ya. Sanki biraz önce onu  takip eden kendisi değilmiş de yeni görmüş gibi davranmaya çalışarak yürümeye devam etti. Adamda ki sert ve güçlü duruşta başkası olsa hayranlıkla kollarına koşardı ama  o her zaman ne yapması gerektiğini iyi bildiğini düşünerek bir kaç adım kalarak karşısında dimdik durdu. Bir süre ikisi de tek kelime etmeden birbirlerine baktılar.

Demir’i takip etmek çocuk caydı ama yanındaki bayanın kim olduğunu öğrenmeyi de çok istiyordu. Ne kadar inkar etmeye çalışsa da iki gündür resimdeki görüntü gözünün önünden gitmiyordu. Yakın oldukları sarılmalarından belliydi ve asıl merak ettiği hala görüşüp görüşmedikleriydi. ‘Belki de bugün yanında gördüğüm kadınla , resimdeki  kadın aynı kişilerdi.’ Diye kendi kendine aynı soruyu tekrarladı cevabı kendisindeimiş gibi. Aklındaki düşünceleri uzaklaştırırken kendini izleyen kocasına  umursamaz görünerek “Randevumuz mu vardı? “ diye sordu.

Demir yüzünde hiç bir ifade göstermeden “Bende bunu öğrenmek için geldim randevumuz mu vardı, yoksa beni mi takip ediyordun?” Diye sorduğunda   gülmemek için kendini tutmakta zorlanıyordu.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin