Hiç ümitlenme tipim değilsin!

346 47 2
                                    

Uçaktan inip valizleriyle birlikte havaalanının kapısından çıktıklarında Sılanın kiraladığı aracın kendilerini  beklediğini öğrendiler. Yağmur daha mütevazi bir araba beklerken iki kişilik beyaz Porsche' yi görünce söyleyecek söz bulamadı. Aynı şaşkınlığı  Demir’e bakınca onda da gördü. Ne kadar disiplinli duruyor olsa da içinden bir ses zincirlerini kırmak isteyen özgür ruhlu bir adam görüntüsüyle karşı karşıya olduğunu düşünmesine neden oldu.

Valizleri ile kendilerini bekleyen kel kilosu boyuna göre oldukça fazla olan adama doğru yürüdüler. Hava o kadar sıcaktı ki elindeki mendille alnını silen ve yüzünde kırmızının en az 4 tonunu görmenin mümkün olduğu adama Demir kendini tanıtıp bir kaç evrakı imzaladı. Adam anahtarları Demire uzattığında gözlerinde haylaz bir çocuğun ifadesi belirdi. “ Sıla her seferinde beni şaşırtmayı başarıyor.“ diyerek kardeşinin kulaklarını çınlattı ve ellerindeki anahtarları havaya atıp geri yakaladı.

Bitmez dedikleri sıkıntıları arkalarında bırakıp gidecekleri otele doğru yol alırken birbirinin varlığına alışmaktan başka şansları yoktu. İkisinin gözünde yaptıkları evlilik bir oyundan ibaretti. Yola çıkarken gönülsüz olduklarını dile getirselerde bu tatil aralarındaki ateşkesin gözle görülen en büyük kanıtıydı. Mecbur kalmadıkça birbirleriyle konuşmasalar da zorunlu tatilin keyfini çıkarmaya karar verdiler.

Demir altındaki arabanın hakkını verirken Yağmur radyoda güzel bir müzik açtı. Tepelerin arasındaki kıvrımlı yolda ilerlerken her seferinde yeni bir manzara karşılarına çıkıyor gözlerindeki hayranlığı gizleyemiyorlardı. 

Antalya’da denize sıfır olan otelin sınırlarına girdiklerinde geniş çim bahçede Akdeniz bölgesinin en güzel çiçekleri misafirlerini karşılıyordu. 

Kiraladıkları arabayı girişte valeye verip içeri resepsiyona kendilerini tanıttıklarında görevli Demir ve Yağmur  Altay yeni evli çiftimiz diye kayıtları kontrol ettiği sırada Yağmur geçici de olsa yeni soy ismini kabul edememiş ti. Özelliklede bazı belgelerin altına yanlışlıkla attığı imzaların yanında eski soy ismini kullanıyordu. Bu kargaşadan kurtulmasına en büyük yardımcısı sekreteri Eda idi.      Güzel yürekli sekreterine borçlu hissediyordu en zor anlarında kendisine katlandığı için.

Bilgisayarın başındaki bayanın işaretiyle bavulların yanına gelen görevliye balayı suiti diyerek anahtarı uzattı.  Demir ve Yağmur da görevlinin peşinden asansöre binip kalacakları odaya doğru yol aldılarında ikiside durumdan hoşnut değildi. Yaptıkları anlaşmaya uymak için yoğun çaba harcarken etraflarındaki insanların kendilerini çıkmazlara sokmalarına karşı savunmasız kalıyorlardı.

Her ne kadar küçük görümcesini sevmiş olsada bulundukları duruma sebep olduğu için içten içe öfkelenmekten kendini alamıyordu.

Kapıdan girdikleri an ikisinin de gözleri fal taşı misali açıldı. Yağmur’un yanaklarını ateş basmıştı utancından. Çift kişilik karyolanın üzeri gül yapraklarıyla kalp yapılmış… Kalbin içinde iki tane havludan kuğu karşılıklı... Odanın içinde vazolarda kan kırmızısı güller... Yanında çikolata, iki kadeh ve buz içinde  şampanya şişesi kendilerini bekliyordu.

Görevli valizleri bıraktı ve Demirden aldığı bahşişle odadan ayrılır ayrılmaz Yağmur bu saçmalığı daha fazla görmek istemiyorum dedi. Gül yapraklarını çöpe doldurdu. Havluları da banyoya bıraktı. 

Demir ise içki şişesini görmemek için mini buzdolabına koydu. Karısının etrafta balayını anımsatacak ne varsa kaldırmasını hayretle izleyip  anın tadını çıkartıyor Yağmur’daki gerginliği kıs kıs gülüyordu. 

Odadaki tek yatağa baktı kendini yorgun hissediyordu. “Çok yorgunum.” diye söylenip kendini yatağın üstüne  bıraktı.

Genç kız Demir ile aynı odada kalmaktan tedirgindi. Bulunduğu ortamda nefes alamıyormuş gibi kendini balkona attı. Odanın havası yetersiz gelmiş dışarı çıkmıştı ama dışarıda sıcaktan durulacak gibi değildi. Havanın sıcaklığına alışkın olmadığından bunaldı. Üzerindeki kıyafetleri değiştirmek istiyordu. İçeri girdiğinde düşüncesiz kocası yatağa uzanmış keyfine bakıyordu. Umursamaz tavrından dolayı öfkelendi. Ser bir ifadeyle duş alması gerektiğini bu yüzden de dışarı çıkmasını istedi.  

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin