Demir yukardan gelen sesler sebebiyle gözlerini açtığında salonda uyuma nedenini hatırlayıp Yağmura karşı nasıl davranacağı konusunda hiçbir fikre sahip değildi. Yorgundu dün gece yaşadıklarını düşünmekten ancak sabaha doğru dalmışı. Eve hırsız girmişti ve Yağmur hamile olmadığını itiraf etmişti. En önemlisi ise hırsızlar tarafından fark edilmeden tehlikeyi atlatmıştı.
Yastığını ve yere düşen pikesini alıp odasına çıktığında kapısını açık buldu. Yarım saat sonra eline ceketini alıp aşağı inmek için kapısını açtığında çelik kapının hızla kapanma sesini duydu. Kafasında Yağmur ile konuşmak vardı ama bu akşama kalmıştı. İşin zor yanı karşısındaki kişide kolayca affedecek biri değildi , gerçi Yağmur affetse bile söylediklerinden dolayı kendini affedemiyordu.
Evden çıkarken nasıl bir konuşma yapması gerektiği planlanıyordu ki üst katta gece kırdığı kapı aklına geldi.
Demir öğle saatlerinde masasının başında geçen senenin ve bu senenin gelirlerini karşılaştırırken Necati beyin ortaklığı sayesinde borçlarının neredeyse tamamını kapatmıştı. Birkaç ödeme kalmıştı, onlarda zamanında yatırıldığında korkacak bir durum kalmıyordu. Bundan sonra herhangi bir terslik çıkmaması için dua etmekten başka bir dileği yoktu. Hem iş hem de özel hayatında.
Önündeki rakamlara dikkatini vermeye çalışırken aklına dün geceki Yağmurun görüntüsü geliverdi. Gün içinde ne zaman kendini bir işe verse o hali gözünün önüne geliyor aklını allak bullak ediyordu. Yağmur o kadar damarına basmasaydı kapıyı kırmak zorunda kalmayacak ve o halde görmeyecekti. Bu evlilik oyunu düşündüğünden de daha zor olacaktı. Yaşadıklarından sonra karısını hafife almaması gerektiğini kendisine bir kez daha hatırlattı.
Bir insan hem fırsatçı hem cadı hem de güzel olabilir miydi. Bunların hepsi ve daha fazlası onda mevcuttu. Günlerin verdiği gerginliğin Yağmur’un hamile olmadığını öğrenmesiyle son bulup rahat bir nefes almasını sağladı. Yinede fırsatçı karısının kendisini sessiz kalarak cezalandırmasını görmezlikten gelmesi söz konusu değildi. Hayatı boyunca bir tek kadına bile el kaldırmamıştı ama şimdi öfkesinden Yağmur’a iyi bir ceza vermek istiyordu. İstiyordu ama bu hiçbir zaman şiddet olamazdı.
Daldığı düşüncelerden çıkmasını sağlayan telefonun sesiyle kafasını toparlamaya çalıştı. Ekrana baktığında, yüzünde gözle görülür bir tebessüm oluştu. Telefonu açıp “Vay sen beni arar mıydın?” diye yanıtladı.
“Duyanda sürekli arayanın sen olduğunu zanneder.”
“Tamam haklısın ama kabul et en son doğum gününde ben aradım.”
“Tamam işte bende seni doğum günün için arayacaktım ama onun yerine evlendiğini duyunca mutluluklar dilemek için aradım.”
“Teşekkür ederim de sen nerden duydun.”
“Bilmem farkında mısın ama kardeşlerimiz aynı okuldalar. İşin kötü yanı ben en yakın arkadaşımın evlendiğini Filiz’den duyuyorum. Bilsen şu anda sana ne kadar kızgınım."
"Üzgünüm çok ani oldu."
"Evleniyorsun ve bana haber vermek aklına bile gelmiyor. Bizde arkadaşımız var diye seviniyoruz."
"Şüphen mi var."
"Vallahi şüpheler diz boyu. Şahidinin de Yavuz olduğunu söyle de kalpten gideyim.”
“Yavuz mu?" diye söylendiğinde gülmeden edemedi. Arda ile kanlı bıçaklı olan züppeden kendiside nefret ederdi. Arkadaşını rahatlatmak için "Şahidim nikah salonunun çaycısıydı. Ayrıca için rahat olsun diye söylüyorum kimsenin haberi yoktu. Ailemin bile.” diye itiraf etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI)
Roman d'amourİki acılı yürek aşkın sınavından geçebilecek mi? Göl serisi-1 , Göl serisi-2 farklı hikaye ve karakterlerden oluşuyor. Batmak üzere olan bir şirketin başına geçtiğinde işinin kolay olmayacağını biliyordu. Ama bu kadar zor olacağını da tahmin etmem...