Yalan değil ya yemin etsem başım ağrımaz.

309 52 1
                                    

Ertesi gün Cenk işe ağzı gözü şiş ve mor içinde  gelince herkesi bir merak sardı. Çalışanların çoğu kendince senaryolar yazmaya başlamışlardı bile. Yağmur hiç bir şeyden habersiz elindeki dosyaları bırakmak için odaya girdiğinde gözlerine inanamadı. Tamam Cenk’i sevmezdi ama yakışıklı olduğunu da inkar etmek yalancılık olurdu. Tabi şu ana kadar ,suratında neredeyse sağlam yer kalmamıştı. Gözünün birisi nerdeyse hiç açılmıyordu. Dudağının kenarını patlatmışlar çenesine ve dudağının yanına kocaman birer morluk  yapmışlardı. Kim yaptıysa baya kızdırmış diye düşünürken bir anda dün akşamki Demir'in neşeli hali aklına geldi. Kafasında sırıtan hali canlanırken ‘ Bu onun işi.’ diye aklından geçirmeye engel olamadı.

Cenk’in yanına gidip emin olmak için “ Bu halin ne?” diye sordu.

“Sorma birkaç serseri.”

“Bu hale gelecek ne yaptın.”

“Sende babam gibi başlama. Bişey yapmadım. Akşam arkadaşlarla buluşmuştuk eve dönerken arabanın birisi önüme kırınca bende kornaya bastım. Boks ringinden inmiş gibi görünen 4 tane serseri sinirle üzerime yürüyüp kornaya öyle basılmaz böyle basılır diyerek saldırdılar.“ diye anlattı. 

Yağmur şaşkınlıktan ağzı açık bir halde genç adamı dinliyordu. “Polis ne diyor bulmuşlar mı? “ diye sordu.

“ Gitmedim.”

“Gitmedin mi? Neden.”

“Gece biraz fazla içmiştim. Şikayet etsem haklıyken haksız durumuna düşecektim. “

“Anladım kim olduklarını bulabilecek misin?”

“Nerde plakayı emniyetten tanıdığım birine araştırttım sahte çıktı.” anlatırken eli dudağının kenarına gitti. Canının yandığı her halinden belli oluyordu. Yağmur genç adam için  neredeyse üzülecekti. Bunu ona kimin yaptığını hala merak ediyordu. Demir’in olma ihtimali yüksek ti. Zaten akşamda fazlasıyla neşeli odasına gidişinden şüphelenmişti.

Kapının çalınmasıyla odada bulunan iki kişide gördüklerine inanamadı.

Demir “ Gelebilir miyim?” dediğinde karşısında hayalet görmüş gibi duran yüzleri görmezden geldi. 

Cenk gönülsüzce  “Gelsene “ derken davetsiz misafiriyle göz göze geldi.

Demir genç adamı gördüğünde şaşırmış gibi yaparak Yağmur’un yanına doğru gidip yanağından öptü. Sanki yaptığı normal gibi bozuntuya vermeden  ”Sekreterin burada olduğunu söyledi. Yemeğe çıkacaktık unuttun mu?” diye sordu.

Demiri görmek sürpriz olmuştu ama oda oyuna dahil olup “Unutmadım ama biraz erken geldin. “ diye cevapladığı sırada meraklı gözlerle genç adamı inceledi.  Aklından geçenlerin doğruluk payının olup olmadığından emin olmak istedi.

Yağmur’un sekreteri arayıp gelmesini söyleyince odada ikisini istemese de yalnız bırakmak zorunda kaldı. Çıkarken ‘Ben gelene kadar inşallah birbirini öldürmezler.’ Diye umut etti.

Demir, Cenk’e bakıp bilmiyormuş gibi anlatmasını istedi. Aslında gelme nedeni de Cenk’i görmekti. Ama beklediğinden daha kötü görünce   Arda’ya teşekkür etmeyi aklının bir köşesine yazdı.

Demir karar almıştı holdinge artık daha sık gelecekti. Yağmur ondan bir iyilik istemişti ve Cenk in düşüncelerini tersine çevirecekti.

Cenk suratındaki ifade den bir şey anlaşılmasada Demirin karşısında olmasından huzursuzdu. “Seni burada pek sık görmüyorduk. Necati amcamı çağırdı.” diye geliş nedenini sordu.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin