BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI)

Tanıdığım kadınlar arasında ikna edilmesi en zor olan kişi.

Gözü saate kaydı. Zaman geçmek bilmiyordu. Önündeki dosyalara bakmaya çalışırken baş ağrısı için bir şeyler yapması gerekiyordu. Bu şekilde konsantre olması neredeyse imkansızdı. Artık yazıları çift görmeye başladığında sekreterinde ağrı kesici olma ihtimali üzerine masadan kalkıp bir kaç evrakı da Eda'ya vermek için odasından çıktı.

Sekreterine seslenirken karşıdan  Demir'in geldiğini gördüğünde ‘ Burada ne işi var ki .’ diye söylendi. Kendisi ayakta durmakta zorlanırken  yaklaşmakta olan adamda yorgunluk belirtisi aradı. Nafileydi! 

 Yağmur dinç ve güçlü duruşunu görmezden gelip “Geleceğinden haberim yoktu.” Dediğinde  unutmuş olma ihtimaliyle gözü Edaya kaydığında onunda omuzları kalkıp indi. 

Demir kolundaki saate bakıp “Seni değil babanı görmeye geldim.“ dediği sırada etrafına bakındı.

“Babamı mı neden görüşmek istedin ki.”

“Ben baban ile değil, baban benimle görüşmek istedi. ”diye düzeltirken genç kız  kocasını çağırması için bir neden olmadığına inanıyordu. “Seninle hangi konuda görüşmek istedi ki.”

Demir “İlla bir neden mi olması gerekli .“ diyerek  Yağmur’u merak içinde bırakıp Necati beyin odasının olduğu koridora doğru yürüdü.

Genç kız neler olduğunu düşünmek yerine elindeki dosyaları Eda’ya uzatıp merakını gidermek için babasının odasına yöneldi. 

Necati beyin sekreteri bekletmeden Demir’i içeri aldı. Yağmur da peşinden içeri girmek için kapı kolunu tuttuğu anda Handan tarafından. “Babanız rahatsız edilmek istemediğini söyledi.“  yanıtı ile engellendi. 

Sesini normalden biraz daha yükseltip “ Bu söylediğin benim için geçerli değildir.” diye düzelti. 

Ama Handan kararlı bir duruşla “Necati bey özellikle sizin girmemeniz konusunda emir verdi.” dediğinde olanlardan dolayı kendi de merak içindeydi.

Yağmur şaşkınlıkla kapıdan uzaklaştı. 'Babam neden böyle bir şey istemiş olabilir ki.' diye düşünürken  acaba dün akşam Demir’le aralarında bir sorun mu oldu diye düşündü. İkisinin de tek ortak noktası Demir’in şirket ortaklığı idi.  Ve bütün işlerle babası değil kendisinin ilgileniyordu. 

Aslında ortak bir konuları daha var diye düzeltti. Buna konu demek garip gelmişti Yağmur yani ben diye düzeltti kendi kendini. Beni konuşmak için mi Demiri çağırdı diye geçirdiğinde ‘Ama bu çok saçma. ’diyerek odasına döndü. Telefonla babasını arayıp neler olduğunu anlamaya çalıştı. Birinci çalışta iptal yanıtını aldı. Ardından Demir’i aradı aynı şekilde o da iptal ettiğini görünce  kan beynine sıçradı.

Yağmur dışarda meraktan tırnaklarını yerken Demir, Necati beyin davetine şaşırsa da aralarında oluşan güvenden oldukça memnundu. Ama aklında asıl merak ettiği kendisini neden çağırdığı vardı. Oturduğunda hemen geliş nedenini öğreneceğini umsa da kayınpederi havadan sudan konuşarak merakının artmasına neden oldu.  

Ama son söylediği “Açıkça itiraf etmeliyim ki Yağmur’un senin gibi bir adamla evlenmesi fazlasıyla şaşırttı beni.” Dediğinde asıl şaşıran Demir oldu. Bunu saklama gereği duymadı.

“Benim gibi biri derken gözünüzde nasıl bir yer ettiğimi  merak ettim.” Diye sorduğunda Necati bey gözleri sanki insanın içini görüyormuş gibi baktı. “Yanlış anlamanı istemem  Yağmur’un evleneceği bir tip olarak seni düşünemedim. O hep zor biriydi. Hayatı kendi içinde yaşayan, çevresindeki insanlara    zor güvenen ve ayakları yere basarken iki kere düşünen biriydi. Bu yüzden senin gibi derken kızımı iki ayda evliliğe nasıl ikna etmen büyük başarı.