Hafta sonu olduğu için uzun süredir ihmal ettiği spor salonundan içeri girdi. Normalde evli çiftler hep burun buruna olurdu, ama bu durun kendileri için geçerli değildi. Salona ayak bastığı an görmeyi beklemediği tek kişi Demir’le bir kez daha göz göze geldi. İkisi de birbirini tanımıyormuş gibi davranmayı seçti. En son dün sabah evin mutfağında karşılaşmışlardı.
Yağmur ‘ Sevmediğin ot burnunun dibinde bitermiş.‘ diye söylenerek aletlerin olduğu tarafa yöneldi.
On beş dakika koşup ısındıktan sonra karın çalıştırmak için kendine bir alet seçip hareketlere başladığında aklına Demir'in sözleri geldi. Bütün kızgınlığıyla hareketlerini daha da arttırırken gördükleri karşısında asıl şoku Demir yaşıyordu. Hamile bir insanın yapmaması gereken hareketler di. Bir bayan için zor olan ağırlıkları hamile birinin yaptığını görünce hem şaşırdı hem de öfkelendi. Fırsatçı karısı umurunda değildi. Bebek için endişelendi, kendisini fazlasıyla zorluyordu. Gördüklerine daha fazla seyirci kalamadı ve Yağmur’un yanına giderek “Sen ne yaptığını sanıyorsun.” Diye sert bir tonda sordu.
“Görmüyor musun?”
“Görüyorum da gördüklerime inanamıyorum kendine acımıyorsan karnındakine acı biraz.”
Yağmur doğruldu ve “Bence sen bunlara kafanı takma.” dedi ve sözlerine inat uzandı daha bir asıldı alete.
“Çocuk gibi davranıyorsun. Kimse sana bu hareketlerin bebeğe zarar vereceğini anlatmadı mı?”
“Kimsenin nasihatlerine ihtiyacım yok. Sende benim gibi yap anlatmaktan vaz geç ve her şeyi görmemezlikten gel buna insanlarda dahil.” Diyerek doğruldu. Bulunduğu salon sanki üzerine üzerine geliyor gibi hissetti. Zaten yeni yeni toparlanıyordu. Demirin başında beklemesini fırsat bilip havlusunu alıp yüzünü sildi ve geldiği gibi hızlı adımlarla arkasına bakmadan duşarın olduğu bölüme gitti.
Yağmur spor salonundan çıkınca zaman geçirmek için dışarıda bilerek oyalanmıştı. Geç saatlerde eve gelince direk odasına çıktı. Yatmak için hazırlanırken aklında hala Demir ile spor salonunda geçen konuşmaları vardı. Üzerine tam bir şeyler giyecekken aşağıdan gelen seslerle korkudan etrafına bakındı. Demir’in evde olmadığından nerdeyse emindi. Panik yaptığı için kendisine kızdı, artık hata yapmak istemiyordu. Aşağıdaki o değilse kendini açık etmek aptallık olacaktı. Aklına gelen ilk şey Demir’i aramak oldu telefon üçüncü çalışında açıldı. Sesi tedirgin di gizleme gereği de duymadı zaten aklına da gelmedi. “Demir neredesin “ diye sordu. Birkaç gündür zaten kendini tedirgin edecek ne varsa düşünmüştü. Aşağıdakinin Demir olması için dua etti.
Genc adam spor salonundan çıkarken Yağmur’un söylediklerini hatırlayıp telefonu açmak ve açmamak arasında kalmıştı. Yaptığı hareketlerin bebeğe zarar verme ihtimaliyle cevaplamaya karar verdi. “Sakın bana beni görmek istediğini söyleme.” diyerek tersledi.
Yağmur sesinde panik konuşmasına engel oluyordu ama aşağıdan gelen sesler kendini toplamasına neden olup kısık bir sesle “Aşağıdan sesler geliyor. Ne olur evde olduğunu söyle.” Diye umut etti.
Demir duyduklarından sonra korkuyla yerinden fırladı. “ Neredesin.” Diye sordu.
“Aşağıdaki sen değil misin? “diye sorusunu tekrarladı. Biraz önce sakin olan vücudunu şimdi ayakları taşıyamıyordu.
“Sakın korkma ve kendini açık edecek birşey yapma. Aşağıdaki ben değilim.”
“Çok korkuyorum.”
Demir duyduklarından sonra kaldığı otel odasından kendini dışarı atarken “Korkma kendini de belli etmeyecek bir yere saklan. Ben şimdi polisi arayacağım. Sakin ol birazdan orada olacağım.“ diyerek hattın diğer tarafından bir cevap beklemeden telefonu kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI)
Roman d'amourİki acılı yürek aşkın sınavından geçebilecek mi? Göl serisi-1 , Göl serisi-2 farklı hikaye ve karakterlerden oluşuyor. Batmak üzere olan bir şirketin başına geçtiğinde işinin kolay olmayacağını biliyordu. Ama bu kadar zor olacağını da tahmin etmem...