BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI)

Allah kahretsin yalan bir evlilik olacaktı hiç bir şey olması gerektiği gibi gi

“Seni buraya getirdiğim için özür dilerim sıkıldığının farkındayım ama söz bir daha sana ısrar etmeyeceğim.” Dedi ve kendini affetmesini umarak sıkıca sarılırken ellerini de  sırtında gezdirmeye başladı.

“Demir tamam rahat dur.” diyerek itti ve elini burnuna götürerek “Sen içkiyi biraz fazla kaçırmışsın. “diye söylenirken koluna girip arabaya doğru birlikte yürüdüler. 

“ Arabanın anahtarları nerede?” diye sorduğunda kolunun altında kıpırdanan Demir’i gücünün yettiği kadar  belinden sarılarak dengesini bulmasına yardım etti.

 Genç adam kafasını yukarı kaldırıp yıldızları izlerken “Cebimde.“  diyerek eliyle de hangi cebinde olduğunu üstüne dokunarak bulmaya çalışıyordu. 

“Arabanın anahtarları olmadan çalışmayacağına göre hadi ver.“  diye söylenirken gülüp birlikte yolcu tarafına yöneldiler. Cebindeki anahtarları çıkartınca zafer kazanmış gibi sallamaya başladı. Genç kız  uzanıp almak istedi ama Demir hızlı davranıp geri çekince ikisinin de gözleri bir biriyle buluştu.

“Bana bir öpücük verirsen almana izin verebilirim.” derken  anahtarı arkasına sakladı.  

“Hadi ama sarhoşsun. “

“Hayır sarhoş değilim.” aşkla karşısındaki kadına  bakarak elini kaldırıp yüzündeki sarı saçı çekerek kulağının arkasına yerleştirdi “Seni seviyorum Özlem.“ 

“Bende seni seviyorum ama küçük bir öpücük.” diyerek Özlem Demir’in dudaklarına  dediği gibi küçük bir öpücük kondurup geri çekildi ve elini uzatıp anahtarları istedi.

Durumdan hoşnut olmadığını göstermek için yüzünü limon yemiş gibi ekşiterek “Bu kadar mı ?“ diye sorduğunda Özlem gözlerini devirip “Evet bu kadar. “ cevabını verip  Demir’in elindeki anahtarları aldı ve kapıyı açıp “Hadi bin.” diye sözünü dinlemesini bekledi. 

Şaşırmış bir halde eliyle kendini göstererek “Ben mi?“   

“Burada senden başka birini görebiliyor musun?“ diye sormaktan kendini alamadı. Demir etrafına bakarken Özlem sabrının taşmak üzere olduğunu  hissederek “Evet sen hadi bin. “ 

“Sarhoş değilim arabayı ben süreceğim. “ Dediğinde  elini uzatıp anahtarları istedi.

“Demir bu dediğin mümkün değil bin şu arabaya. “ Özlem gözlerinin önüne gelen sarı saçlarını geriye attı ve arabaya binmesin bekledi. 

 Yol boyunca yan tarafında  Demir’in arkadaşlarının anlattıkları fıkraları soğuk esprileri dinlerken bir anda panik hali Demir’in gözünden kaçmadı.

“Ne oldu.” diye sordu.

Araba olması gerekenden biraz daha hızlıydı Özlem panikle “Frenler tutmuyor!“  derken ayağı ile basıp çekiyordu.

“Bana şaka yapıyorsun ama ben....”

“Demir frenler tutmuyor.” diye tekrar ederken ses tonunda hem panik hem de korku vardı. Birden büyük bir gürültü koptu sonrası karanlık.

Demir gözlerini açmaya çalışırken nişanlısının  adını seslendi“ Özlem “ Bulanık olan görüntü biraz daha netleşince direk sona başını koymuş halde yatan nişanlısını daha net görebildi. Gücünün el verdiğince seslendi uzanmak istedi ama sağ  omuzu acıyordu camın içinden giren keresteleri sol eliyle iterek sürücü koltuğunda bulunan nişanlısını geriye doğru çekip “Özlem aç gözlerini.“ diye bağırdı. Bir yanıt bekledi ama hiç bir hareket göremedi.