Acaba bana daha kaç yalan söyledin?

286 46 2
                                    

Akşam eve biraz  geç gelince annesini Yağmur’la mutfakta yemek yaparken görmeyi hiç beklemiyordu. Annesini mutfakta görmeye alışkındı. Kendine  garip delen evli oldukları günden beri ilk kez Yağmur’u yemek yaparken görüyordu. Girişe omzunu dayayıp ikisini de izlemekten kendini alamadı. 

Genç kız tahta kaşıkla tenceredekini karıştırırken “Anne yemeğe tuz attın mı? “ diye sorduğunda Demir kulaklarına inanamadı. Bir an içinden anne dediği için kızarken diğer yandan hoşuna gitmişti. Haftalar önce çaresizlikten yaşadıklarını düşündü. Yağmur hakkında yanılmış olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu. Mecbur olmadığı halde annesi ve Sılayı mutlu etmek için çabalamasına saygı duydu. 

Yağmur ve Gönül hanım yemek yapmaya kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki masanın üzerindeki telefonun çalmasıyla yalnız olmadıklarını fark ettiler.  

Kocasının bakışlarını üzerinde hissederken  bakışlarını kaçırıp masanın üzerindeki telefona kaydırdığında kalbinin hızla çarptığını fark etti. Son günlerde kendini sık sık kocasını düşünürken buluyordu. Şimdiyse karşısında durmuş aklını karıştıracak kadar sıcak bakıyordu. Evet ateş basmıştı yemeğin ısısı ve onun bakışları birleşince alev alıp küle dönmediğine şükretti. Kimseye fark ettirmemek için bir an önce mutfaktan çıkmalıydı. Bahanesi de hazırdı. Çalan telefon….

Demir karısından önce davranıp masanın üzerinden telefonu aldı. Deniz ismini görünce biraz gerilsede meraklı gözlerle uzattı. 

Demirin aksine Yağmur ekranda ki ismi görünce rahat bir nefes aldı. Kurtarıcı meleği yine iş başındaydı. Arkadaşın görmesede en içten gülüşünü gönderdi. 4 gündür konuşma fırsatı bulamamıştı. Sesini duymak için Gönül hanımdan izin isteyip hızla merdivenleri çıktı.

Demirde o anda karısının verdiği tepkileri izliyordu.  Merdivenlerden çıkarken karşıdaki kişiye “Bende seni arayacaktım.” dediğini duydu. Merak etmekten kendini alamadı. Sık sık konuştuğu kişi hakkında hiç bir şey bilmediğini fark etti. Tek bildiği Yağmur’un arkadaşı olduğuydu. Deniz ismini tekrar edince aklından acaba kelimeleri yankılandı. Deniz isminde bir kaç tane tanıdığı vardı ve onlar kesinlikle bayan değildi. Aklının köşesinde bir kurt Deniz bayan mi yoksa erkek mi diye şüpheye düşmesine neden oldu. Karısını az çok tanıyordu ama geçmişi hakkında hiçbir şey bilmiyordu. İçinde ki kıskançlık Cenk’ten sonra kız mı erkek mi olduğunu bilmediği Deniz adındaki şahıs ile filizlenmeye başladığında dişlerini sıktığının farkında değildi. 

Kendisini incelemeye alan annesinin yanağından öpüp  gününün nasıl geçtiğini sorduğunda aklı üstkataki karısındaydı.  

Okuldan gelen Sıla mutfağa girdiğinde abisi ve annesini masada oturmuş bir şeyler konuşurken gördüğünde ışıl ışıl bakıp “Burada baş başa vermiş ne kaynatıyorsunuz?” diye takılıp cevap vermelerini beklemeden kendisini en yakın sandalyeye bıraktı.

Gönül hanım yalandan burnunu kıvırıp "Zevzek. Kaynatsak kaynatsan yemeği kaynatırız." diye ocağı gösterdi.

Demir kardeşiyle annesinin arasındaki atışmaya keyiflenip “Söyle bakalım senin günün nasıl geçti güzellik.”  diye sordu.

"Okul işte öğretmenler canımıza okuyor."  diye yanıtlayıp etrafa bakındı. “Yağmur yok mu?” diye sordu.

Genç adam “Telefonda konuşuyor birazdan gelir.” Cevabını verirken gözü duvardaki saate kaydı.

Üçü birlikte sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar. 20 dakika sonra üzerini değiştirmek için odaya girdiğinde yatağın üzerinde oturan Yağmur'un tedirgin hali gözünden kaçmadı. Hattın karşısındaki kişiye “Bende.” diyerek konuştuğunu görünce şaşırdı.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin