Az kaldı sık dişini.

295 40 2
                                    

Kadınlarla  zıtlaşmanın aptallık olduğuna inandığı dört ay geçirdi. Tuzlu kahveyi içerken Yağmur’un gülen yüzüne bakarken kızmak yerine içinden kahkahalar atıyordu. Dediğini yapmış diplomasını alana kadar nişanlı kalmışlardı. Bu sürede şirketi yönetmeye devam etmiş belli aralıklarla giderek nişanlısıyla hasret gidermiş ve Yağmur ne yapmak isterse ona uymuştu.

Demir kendi şirketi ve Gürhan holding arasında mekik dokurken en büyük yardımcısı da Selda  olmuştu. Geçmişten de deneyimli olan Selda her şeye çabuk adapte olmuş kocasının yokluğuna alışmıştı. Evliliklerini ailesine her zaman mükemmel olduğuna inandırsa da aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlatıp kocasının yokluğuna üzülmediğini itiraf edince her şey yoluna girmişti. Kocasının ölümü ile kendine güvenen biri ortaya çıkmıştı. Şimdiyse  kendini çocuklarına adayan başarılı bir iş kadını olma yolunda emin adımlarla ilerliyordu. Tabi en büyük destekçisi Demir'di.

Gönül hanım ise oğlunun tekrar Yağmurla evleneceğini duyduğunda sevinçten ağlamıştı. Demir aylar önce Yağmurla boşanacakların haberini verdiğinde çok üzülmüş oğlu  evliliklerinin göründüğü gibi olmadığını ve boşanmanın kaçınılmaz olduğunu anlatmak zorunda kalmıştı. Ayrılmaya karar verdikleri andan itibaren her şeyi bilen kadın oğluna tek bir soru sormuştu. “Yağmuru seviyor musun?” Demir annesine yalan söylemek istemediği için “Anne evet Yağmuru seviyorum. Ama ondan neden boşandığımı yalvarırım sorma.” Diye konuyu kapatma yolunu seçmişti. 

Gönül hanım duyduklarına karşı fazla bir tepki vermedi. Yağmurda oğlunu seviyorsa bir gün birleşmelerini umut ederek zamana bırakmaya karar vermişti. Geçmişte yaptıkları evliliğe rağmen Yağmur’u her zaman kızı gibi sevip tekrar evlenmeleri için dua etmişti. Şimdiyse gelini ile düğün hazırlıklarını yaparken gözlerinin içi gülüyordu. 

Demir sağdıcı Ardayı nikâh memurunu karşılaması için dışarı gönderirken kendisi de ipleri eline almak için son gün olduğuna inanarak gelin odasına doğru yürüdü. Kapıyı çaldığında kapının arasından başını uzatan Denize “ Gelinimi görmek istiyorum.” diyerek içeri girmek istedi.

Gelini hemen göstermek istemeyen Deniz “Bir dakika bekle.” der demez  kapıyı damadın yüzüne kapattı.  

Demir elleri cebinde  gelin odasının önünde volta atarken Denizin “Hadi gel.” demesiyle kapıya yöneldi.

Gördüklerinden sonra kapıdan içeri girip girmemek arasında kaldı.  Göz bebekleri büyümüş dişlerini sıkmaktan yüz kaslarındaki gerilme öfkesini gözler önüne sermişti.   Saniyeler içinde yüzündeki tebessümün yerine öfkeden kuduran bir adam bırakırken sesinin kontrolünü kaybedip “O üzerindeki de ne?” Diye söylerken Yağmura doğru yürüdü.

Karşısında volkan olup üzerine gelen adamın öfkesini dahi göremeyecek kadar saşkındı. Üzerindeki siyah damatlığıyla çok yakışıklı olduğunu düşünürken göz göze geldiler. Yağmur kendisine gelmesini sağlayan öfkeli bakışlara aldırmadan “Gelinliğim"  diye cevap verdi.

Demir  ellerini saçlarının arasından geçirdi. Derin derin nefes aldı. Bugün evleniyordu ve sakin olmalıydı. Denedi bekledi ama işe yaramadı “ Kadın sen beni delirtmeye mi niyetlisin neden herkes gibi bir gelinlik seçmedin?” derken gözlerinin geçtiği yerde takılı kalması canını daha da sıktı. 

Yağmur önemsiz bir sey gibi yapıp sırtını dönünce Demir elinde bir makas olmadığına şükretti. Bir insanın kaç tane gelinliği olurdu ki. Nikah masasına çıplak çıkacak hali yoktu. Gerçi şu anda da farksız sayılmazdı. Davetlilerin karşısına çıktıklarında olacakları düşünüp yutkundu. Etrafına bakındı, üzerindekinin yerine  uzun beyaz bir elbisede olurdu. Ama bu gelinlik kesinlikle olamazdı. Saten gelinlik sırtını tamamen ortada bırakıyordu ve daha da kötüsü öndeki dekolte çok fazlaydı. Elini çenesinde gezdirdi. Dakikalar sonra karısı olacak kadını kendinden başka kimsenin bu şekilde görmesini istemedi. Derin bir nefes alıp bu günün bir an önce bitmesi için dua etti. Yağmur’a nefesini hissettirecek kadar yaklaşıp “Seni gelinliği seçerken yalnız bırakan aklıma edeyim.” diye söylendi.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin