Seni hayatımdan atmak için ne gerekirse yaparım.

368 48 1
                                    

Dakikalar  sonra Cenk’in şirketteki odasına izin istemeden daldığında bütün gözler şaşkınlık içinde üzerinde toplandı.

Cenk hala sinirli olmasına rağmen  bozuntuya vermeden “Hoş geldin “ derken Yağmur “Toplantın olduğunu bilmiyordum. Ama görüşmemiz gerekli, acil.” Diyerek odada bulunanların çıkmaları için imada bulundu.  

“Tamam.” Diye  konuştuğunda iki bey dosyaları toplamaya başlamıştı bile. Cenk “Sonra tekrar göz atarız.”  diyerek beylerin gitmesini beklediğinde bu anın geleceğini biliyordu. Bilmediği dün evlenen birinin bu gün kapısına dayanmasını beklemiyordu. 

Oda da  baş başa kaldıklarında Yağmur yüzündeki sahte ifadeyi silerek öfkeyle karşısındaki adama baktı. Yaşadıklarının biletini sadece Demire kesmek haksızlık olacaktı. Deprem etkisi yaratan Cenk iken çatlaklar da Demirin eseriydi. Yinede kararlıydı yıkılmadığını ikisinede gösterecekti.  “Dün yaptıklarının hesabını verme vakti.” diye çıkıştı.

Cenk umursamaz bir tavırla “Dün ben ne yapmışım ki,  hesap verecekmişim. Hesap verecek biri varsa oda sensin.”  dediğinde sakin kalabilmek için bütün çabasını harcıyordu. Hayatında biri varken sessiz kalması ve hamile olmasını kabullenemiyor du. Birkaç gün öncesine kadar tanıdığı Yağmurla bugün gizlice evlenen ve evlenmeden hamile kalan Yağmur arasında dağlar kadar fark vardı.

“Benim sana hiç bir sözüm yoktu, ve verecek bir hesabım da yok.” 

Cenk  kapıyı gösterip “Ama benden hesap sormak için koşa koşa geliyorsun.” diye öfkesi sesine yansıdı.

“ Anlamazlıktan gelme  dün sen ne yaptığını çok iyi biliyorsun.” 

Cenk düşünür gibi yaptı, sonrada sinirle “Sevgili kocanın çenesine indirdiğim yumruktan mı bahsediyorsun?” derken buz gibi bakıp yalandan gülümsedi.

“Evet. “

Cenk umursamazca masanın önündeki deri koltuğa kendini bırakıp ayaklarını da sehpaya uzattı.“Kendini savunamadığı için seni mi gönderdi.” diye konuştu.

Yağmur sehpanın yanına gelip Cenkin tepesinde durduğunda narin ellerini yumruk yaptı. “Sözlerinle  artık sabrımı taşırıyorsun haberin olsun.” uyarısında bulundu.

“Bense onu sevgili kocana düğün hediyesi olarak  vermiştim.” 

“Şuan oynadığın oyundan vazgeç. Yaptığın çok korkunçtu. Hem babamla Demir'e  benim hamile olduğumu nasıl söylersin”

Cenk duydukları ile yerinden fırlayıp karşısında durdu. “Dur bir dakika baban için sürpriz olabilir ama sakın bana Demir için sürpriz olduğunu söyleme .”

Bir adım geriledi ve “Evet ikisine de sürpriz oldu.” itirafında bulundu. 

Cenk elini kirli sakalında gezdirirken “Desene damada çifte hediye vermişim. Şaşırmasından anlamalıydım. Hamile olduğunu söylediğimde suratı kireç gibi oldu.”  sözleri ile Yağmuru dahada gerdiğinden haberi yoktu.

“Aptal aptal konuşma ben hamile değilim.”

Cenk sorgular bakışlarını genç kızın yüzünde gezdirirken “Hamile değilsen neden bu kadar çabuk evlendin. “ diye sordu.

“Bu seni ilgilendirmez.” sözlerini savururken Cenk’in bir şeylerden şüphelendiği için ağzını aramaya çalışacağını hissetti. Bakışlarıda düşüncesinde haklı olduğunu ortaya koyunca odayı terk etmeye karar verdi. Giderken de “ Lütfen benim biraz olsun iyiliğimi düşünüyorsan mutlu olmama izin ver.”  diye son sözünü söyleyip uzak durmasını istedi. 

Cenk kendisini görmezden gelmesine bir yere kadar dayana biliyordu. Çünkü o zamanlar evleneceklerine kesin gözüyle bakıyordu. Şimdiyse yenilmişliğin verdiği hırsla “Seni sevdiğimi biliyorsun, aylardır gözüm senden başkasını görmedi.” Derken içinde biriktirdiği ama dinlememek için kendinden uzak duran kıza geçte olsa hislerini kelimelere dökerek rahatlama yoluna gitti. Zaten dün ikisini birlikte gördüğünden beri kıskançlık  damarlarında dolaşıyor düşüncelerinide zehirliyordu. “ Bazı zamanlarda sen nerde ben orda. Sırf sana yakın olabilmek için burada bile çalışmaya başladım.” Derken sesi acı ve nefretle çıktı.

Yağmur belkide ilk defa birbirlerine açıkça konuştukları anın verdiği özgüvenle “Desene benim yüzümden kendini işe yarar birine çevirmişsin.” diyerek damarına bastı. Kaç defa anlatmaya çalıştı. İstemiyordu... Israr etmeseydi hiç tanımadığı bir adamla evlenmek zorunda kalmayacaktı.

Cenk üzerine doğru yürüdü bakışları avını bekleyen aslan gibiydi.“Benimle dalga geçme ben seni gerçekten sevdim. “ diye tısladı.

Yağmur geriye doğru adım atsa da av olmaya niyeti yoktu. “Güldürme beni sen kendinden başka hiç kimseyi sevmezsin.” sözleriyle yaptığı itirafları yok saydı.

“Haklı olabilirdin ama o dediğin altı ay önceydi, “

Yağmur gözlerinin içine bakıp  “Lütfen artık bunları konuşmanın hiçbir anlamı yok.” diye tepki gösterdi.

“ Haklısın bunları konuşmak için artık çok geç. O adamı bana tercih ettin.”

“Seni sevmediğimi söylediğim halde peşimi bırakmadın.”

“Bu yüzdende karşına çıkan ilk adamla evlendin.”

“2 ay tanımak için yeterli bir süre.”

 “Evet  2 ay yeterli bir süre ama söylesene davetin olduğu  gün senin düştüğünü gördüğünde neden hiç tepki vermedi. Oysa kalkmana yardım ettiğinde birbirinizi ilk defa görüyor gibiydiniz.”

Yağmur duyduklarından sonra birden sendeledi. Bu durumun Cenk tarafından fark edilmemesini diledi. “Kafandan neler geçiyor sa bir an önce unutsan iyi edersin.” Demekten başka bir şey gelmedi elinden.

Cenk ise düşündüklerinin doğruluğuna inanarak ipin ucunu bulma ümidiyle karşısında durup doğruyu söyleyip söylemediğini anlamak için gözlerinin içine bakıp “Yağmur neler oluyor hem 2 aydır tanıştığını  söylüyorsun. Hemde iki yabancı gibi davranıyorsun. Neden?" sorusuna yanıt bekledi.

“Bana bak  hayatımdan uzak dur bunu sana son kez söylüyorum.” Diyerek kapıya yöneldi.

 Cenk gitmesini engellemek için bileğinden tutup “Bekle “ diye durdurdu.

Yağmur sesini iyice sertleştirip“Ne var?“ diye sordu.

“Gözlerime bak ve  o adama aşık olduğunu söyle. Bende bu evliliğin gerçek olup olmadığını daha fazla    sorgulamayım.“

“Seninle konuşmaya çalışmakla  hata ettiğimi bir kez daha anlıyorum.” Dedi ve sert bir şekilde bileğini Cenk’in ellerinden kurtardı.

Cenk öğrendiklerinden sonra yüzünde terifi anlatılmaz bir ifade oluştu.“Tam tahmin ettiğim gibi.“ derken sesinde hüzün vardı.

“Yeter artık seni daha fazla dinleyemeyeceğim.”

Cenk pes etmedi gitmeden önce öğrenmek istediği her şeyi Yağmur’un ağzından duymak istiyordu. “Bir anda yabancının biriyle el ele tutuşup ben evlendim diyorsun. Nedense  tamda bizim nişanımızı ilan edeceğimiz zaman." dedi ve yüzünde öfkeyi gösteren bir ifadeyle " Söylesene benimle evlenmek bu kadar mı kötüydü de hiç tanımadığın bir adamın kollarına kendini attın.” 

Yağmur duyduklarının şokuyla Cenk’in suratına attığı tokattan sonra “Benimle düzgün konuş.” diye  bağırdı. ‘ Seni hayatımdan atmak için ne gerekirse yaparım. Yaptım da.’ Demek istedi ama sadece kendine itiraf etti.  

Cenk yediği tokatın etkisiyle sinirden “Konuşmazsam ne yapacaksın sevgili kocana mı şikayet edeceksin.” Derken gözlerindeki ifadeyi anlamaya çalışıyordu.

“Mutlu olmak istiyorum ve senin bu evliliğe gölge düşürmene izin vermeyeceğim.” Dedi ve kapıyı çarpıp çıktı.

BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin