BANA KAL DE (AŞKIN SINAVI)

Aşkla bakan gözleri her yerde tanırım.

Bir  kaç gün içinde önlerine gelen dilekçeleri ikisi de sorun çıkartmadan imzalayıp şiddetli geçimsizlikten davayı açtırmışlardı. İki tarafında anlaşması nedeniyle mahkemede bulunmalarına gerek olmadığını söyleyen avukatını dinleyen Yağmur okulların açılmasını beklemeden gitmeye karar verdi. Böylelikle Demir ile aynı ortamda bulunmaktan kaçınmış olacaktı.

Boşanmak ikisinin de ortak kararıydı ama iş evden ayrılmaya gelince Yağmur doğup büyüdüğü evi bırakmak istemedi. Demirse  Necati beyin kendisine bıraktığı hakka sahip çıkarak evde kalmaya devam ederken asıl niyeti karısına yakın olmak ve gelecek tehlikelerden korumaktı. İkisi de inat edip evden ayrılmayı reddedince evin çalışanları da aralarındaki çekişmeyi hayretle izliyordu. 

Ayrılmaya karar verdiklerini söylediklerinde Arda ve Deniz büyük bir şok yaşadı. İkisinin de birbirini sevdikleri konusunda hem fikirlerdi. Miras meselesi aralarında kocaman bir sorun olarak durduğu sürece mutlu olamayacaklarının da farkındaydılar. Demir’in sessiz kalması  Deniz’i de sinirlendiriyor ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Bu yüzden arkadaşına destek olup birlikte gitmeye karar vermesinin en doğrusu olduğuna inandırmıştı.

Gönül hanıma açıklamak Demir’e düşmüştü. Bunun içinde yanına gidip boşanmaya karar verdiklerini  söylediğinde annesinin ağlamasını izlemek çok zor gelmişti. Kendileri için en doğru kararın ayrılık olduğunu anlatması birkaç saatini almıştı. Gönül hanım öğrendiklerinden sonra oğlundan çok Yağmur’a destek çıkmıştı. Bu durum genç kızın gururunu okşasa da anne oğulun arasını açtığı içinde huzursuzdu. 

Gürhan holdingdeki odasından özel eşyalarını toplayan Yağmur’u sekreteri Eda şaşkınlıkla ve gözyaşları içinde izliyordu. Binadaki  çalışanların büyük bir bölümü Necati bey'in yerini alacağını düşündükleri genç kızın, kocasından da ayrılmak üzere olduğunun dedikodusuyla kendi aralarında fısıldaşmalara sebep olurken Demir bir anda istenmeyen patron oluverdi.

Yağmur odasına son kez bakıp çıkarken Eda’ya “Kendine iyi bak sana zor zamanlar yaşattığım için de beni affet.” Diyerek söyleyip sarıldı. Çalışanların büyük bölümüyle vedalaşırken Cenk’te  genç kızın kolisini taşıyarak eşlik ediyordu. Tabi bu durum kendilerini izleyen Demir’in daha da delirmesine neden oluyordu.

Odasının camından karısıyla Cenk’in  birlikte çıktıklarını görünce deliye dönse de kendisine hakim olmasını söyleyip duran Arda ya hak verdi. 

Ayrılık günü yaklaştıkça avukatı arayıp fikrini değiştirdiğini söylemek için içinde oluşan isteğe engel olmakta zorlanıyordu. Karısını fazladan birkaç saat görebilmek için işten biraz erken çıktı. Ama eve girdiğinde Cenk’le  karşılaşmak planları arasında yoktu. Giderayak bir sorun çıkmaması için elinden geldiğince sakin kalmaya gayret etti. Gözü sürekli Yağmur’un üzerindeydi. Bakışlarından tedirgin olan genç kız Cenk ve Denize bahçeye çıkmayı önerdi. 

Demir karısı ve arkadaşları bahçeye çıkarken Cenk’in elini Yağmur’un belinde görünce kan beynine sıçradı. Kendisini sakinleştirmeye çalışan Arda’ya “ Yemin ederim  bu pisliği öldürmezsem rahat nefes alamam.” diye söylenerek bir kaç adımda Yağmur’un bileğinden tutarak çalışma odasına götürdü. Karısının itirazlarını duymazdan gelerek içeri girmesini sağladı.

Cenk tam ileriye hamle yapacağı sırada omzundaki eli hissetti. Arda “Yerinde olsam bu işe karışmazdım onlar hala evli.” Diye durdurdu. Deniz’de tam bir şeyler söyleyecekken vaz geçip olanları gülerek izledi. 

Demir kapıyı kapattığı sırada Yağmur  kocasına öfkeyle “Bırak kolunu ne söyleyeceksen daha kibar olabilirsin.” Diye çıkıştı.

“Başlatma kibarlığından o piçin bu evde  ne işi var?”